Romancı, şair, estet, öykücü, denemeci, eleştirmen, edebiyat tarihçisi, seyyah,
düşünce insanı…
Geride bıraktığı oylumlu ve çok katmanlı külliyata baktığımızda Ahmet Hamdi Tanpınar her defasında farklı bir yönüyle, farklı bir maharetiyle bizi selamlar. Bazen de -hatta çoğu zaman hünerlerinin orkestrasyonuyla karşımıza çıkar:
Yer yer romanları şiirleşir, yer yer öyküde romanın sınırlarına dayanır, yer yer de nesnellik iddiasındaki metodik edebiyat tarihçiliğini bir kenara bırakıp deneme üslubuna dönerek metinlerle konuşmaya başlar. Eş zamanlı olarak estetik deneyimi entelektüel deneyimle mezceder. Böylelikle bizi de okumaya, yorumlamaya, yeniden okumaya, yeniden yorumlamaya, tekrar tekrar düşünmeye davet eder.
Ölümünün altmışıncı yıldönümünde Zeytinburnu Belediyesi’nin girişimiyle hazırlanan Bir Ses Ormanı: Ahmet Hamdi Tanpınar Kitabı söz konusu noktalardan hareketle Tanpınar’ın kalem tecrübesini çok yönlü bir bağlamda, yeri geldiğince disiplinler arası bir perspektif kuşanarak ele almayı amaçlamakta. Sadece bu geniş kapsamlı derlemede bulunan yazılar dahi Tanpınar külliyatının bize hâlâ birtakım yorum imkânları vaat ettiğini göstermeye muktedirdir desek, herhalde abartılı bir tespit olmayacaktır. Nitekim bugün dünya edebiyat kamuoyunun onu keşfetmeye başladığını da hesaba katarsak, Tanpınar çalışmaları derken artık küresel ölçekli bir edebiyat olayıyla karşı karşıya olduğumuzu, dolayısıyla ilgili gündemin
devamlılık sağlayacağını söyleyebiliriz.
Kıymetli isimlerin katkılarıyla vücuda gelen bu kitapta, Tanpınar’ın külliyatına ve biyografisine eleştirel açıdan yaklaşmayı sağlayacak, yeni sorular üretmeye imkân tanıyacak dengeli bir zeminin oluşturulmasına bilhassa dikkat edildi. Zira böylesi birikimlerin imkânlarından tam anlamıyla yararlanmanın yolu önemli ölçüde eleştirel muhasebelerden geçmektedir.
