Bu Vatana Kastedenler kitaplarını, Bu Vatana Kastedenler sözleri ve alıntılarını, Bu Vatana Kastedenler yazarlarını, Bu Vatana Kastedenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ali elverdi paşa, Deniz gezmiş ve arkadaşları idam edilirken görevliydi. Deniz gezmiş ve arkadaşlarına İmam geldi ister misiniz diye sordu. Deniz gezmiş ve arkadaşları da bizim imamla dinle alakamız yok dediler. İdam sehpasına çıktığında : Yaşasın Marksizm , Leninizim yüksek ideolojisi! Kahrolsun emperyalizm! Yaşasın bağımsız Türkiye! Yaşasın Kürt ve Türk halkları!.. diyordu.
İşte bu beyni yıkanmış militanlar ölüm sehpasında dahi komünizm propagandası yapıyor ve kendisinin arkasından gelecek olanlara cesaret vermek istiyordu
Askerlerin bildiği şey şudur: Orduların yapamayacağı şeyi, iki satırlık propaganda yapar. Eğer bir orduyla karşıdaki birliğe taaruz ediyorsanız, muvaffak olamıyorsanız; oraya yalan bir haber gönderin. Bütün cephe çözülür ve sizin yapamadığınız, ordunun yapamadığı şeyi, o iki satırlık haber yapar.
bilindiği üzere ali elverdi, deniz gezmiş ve arkadaşlarını 6 mayıs 1972 tarihinde asan ankara 1. no.lu sıkıyönetim mahkemesi'nin başkanıydı. aynı mahkemenin savcısı baki tuğ ile birlikte 1974'ten sonra adalet partisi saflarına katılmış ve dahi mebus olmuştur.
kitabın içinde mi, arkasında mı hatırlamıyorum (bayramda eve gidince bakarım), ali elverdi için yayıncının düştüğü not aşağı yukarı şöyleydi: "anarşistleri idam ederek memleketimizi kızıl tehlikeden ve komünistlerden korumuştur."
ekşi sözlükten alıntıdır
Bunların işte adeta Türklüğe alerjileri vardır. Asla kabul etmiyorlardı. Bazıları savcılıkta verdiği ifadede: "Ben Türk de değilim, Müslüman da değilim!..." Demiştir.
Bu İlhan Selçuk denen kimse Moskova'ya gittiğinde, Lenin'in mezarını ziyaret etmiş, sarılıp öpmüştür. Ama bu şahıs, acaba bir bayram günü babasının mezarına gidip fatiha okumuş mudur?...
Sosyalist kelimesini taşıyan her türlü fikrin arkasında mutlaka Komünizm vardır. Sosyal demokrasi, komünizmin aşamasıdır. Mao söylüyor. Ben söylemiyorum.
Deniz Gezmiş, kamuoyunca da etraflıca ve açıkça bilindiği üzere, 1972'den önce kendi davranış ve düşünceleriyle Anayasaca benimsenmiş olan ilkeleri zorla kaldırmak çaba ve eyleminde bulunmuş ve bu isbatlanarak mahkümiyet kararı verilmiş, yerine getirilmiştir. Kendisi yerine getirme tutanağında da saptandığı üzere milli bütünlüğün karşısındadır ve