Budala, dünya edebiyatında bir başyapıt olarak kabul edilen eserlerden biridir. Romanda iyi ve açık yürekli olan başkahramanın toplum içindeki ikiyüzlü ve çıkarcı insanlarla çevrili dünyasına odaklanmaktadır. Kitabın ismi eserin başkahramanına ithaf edilmiştir. Çünkü toplum içinde siz diğer insanlardan ayrılıyor ve dürüst bir şekilde yaşamaya çalışıyorsanız Budala olmanız kaçınılmazdır.
Romanda, hastalık tedavisi sonrası mirasını almaya gelen başkahraman mirasını almak için girişimde bulunduğunda kendisi entrikaların içerisinde bulmuştur. Eser, masumiyet ve aptallığın karıştırıldığı, para hırsının, açgözlülüğün ve yolsuzluğun normalleştirildiği, toplumun gizliden gizliye sınıflara ayrılarak en alt tabakadaki insanların ezildiği, tutkunun ve şiddetin didiştiği, Hristiyanlık aleminin çok güçlü bir şekilde eleştirildiği çok güçlü ve derin bir roman olarak ön plana çıkmaktadır.
Oldukça etkileyici ve akıcı bir roman olan eser, Dostoyevski'nin baş yapıtlarından biridir ve mutlaka okunması gereken eserler arasında yer alır.