Çocukluk döneminin niteliği olan saflık ve bilinçsizlik, erginlik dönemine oranla, bireyin bozulmamış kişiliğinin ve bölünmemiş benliğinin resmini çok daha iyi verir. Bunun sonucunda da, ergin ve medeni bir insanın içinde bir çocuk ya da ilkel bir insan gördüğünde belirli özlemler uyanır. Bu özlemler, resmin, kişiliğin tatmin edilmemiş istek ve gereksinmelerini içeren parçalarıdır ama toplumsal kişiliğe uyma uğruna karalanmışlardır.