Çalışanın Fizyolojisi

Honore de Balzac
Nasıl ki Honoré de Balzac’ın Zarif Bir Yaşam Üzerine adlı çalışması modernitenin önemli unsurlarından biri olan modayı mizahi bir dille ele alıyorsa, Çalışanın Fizyolojisi de modern şehir yaşamına dair aynı derecede önemli bir konuyu inceliyor: bürokrasi ve onun çarklarının işleyişi. Franz Kafka’nın ofis bürokrasisinin kâbus metafiziğini anlatmasından çok önce, Herman Melville’in Kâtip Bartleby’sinin yayımlanmasından evvel, Balzac, edebi dehası ve kurgu ustalığıyla bizi Paris’te bir ofis hayatına götürüyor. 1841’de yayımlanan ve yaklaşık 180 yıl sonra ilk defa Münif Sair tarafından Türkçeye çevrilen bu küçük kitapta, Balzac’ın diğer tüm eserlerinde görüp tanıyıp aşina olduğumuz suretler ve hikâyeler bir kez daha -ama bu sefer beyaz yakalılar olarak buluşuyor ve ortaya çok renkli bir tablo çıkıyor. Toz yüklü, stres dolu ve boğucu ofis ortamına dair eğlenceli bir dille kaleme alınan Çalışanın Fizyolojisi, Sanayi Devriminin iş hayatında yarattığı köklü değişikliğe dair asla eskimeyen bir ilk bakış.
Kitabın Konusu:
120 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

120 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Balzac'tan şu ana kadar okuduklarımdan çok farklı bir kitap. Tamamen insanın psiko-sosyal yapısıyla ilgili yazdığı ilginç bir eser. Yazar bu kitabında dönemin bürokratik yapısını ve çalışanların çalışma sistemlerini kara mizah tarzında eleştirerek bize aktarıyor. Memuriyet sisteminin nasıl işlediğini ve bu kişilerin ruh hallerini, sosyo-ekonomik yapılarını ayrıntılı olarak bize anlatıyor. Ben, bu kitabı farklı bir Balzac eseri denemek isteyenlerin okuyacağı bir kitap olarak değerlendiriyorum.
Çalışanın Fizyolojisi
Çalışanın FizyolojisiHonore de Balzac · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201882 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Honore de Balzac “Çalışanın Fizyolojisi”. Louis Joseph Trimolet’in çizimleriyle hem cüssesi, hem okuruna sağladığı dil konforuyla tam bir çanta kitabı. İçeriğine dair diyebileceğim her şeyi, arka kapakta bulduğumdan, onu da ekliyorum. Benim Balzac ile olan soğuk hukukuma rağmen kitabı tavsiye listeme çok severek aldım. Hiçbir yayıneviyle dirsek temasımın olmaması, beni her eleştirimde bağımsız kılıyor. @vakifbankkulturyayinlari ‘nin ellerine, emeklerine sağlık. Çevirmenin temiz Türkçesi ve yerli yerinde dipçeleriyle, tertemiz bir baskı Aynı kitapları görmekten, sıkıldığım dönemde tam bi suni teneffüs Nasıl ki Balzac’ın “Zarif Bir Yaşam Üzerine” adlı çalışması modernitenin önemli unsurlarından biri olan modayı mizahi bir dille ele alıyorsa, Çalışanın Fizyolojisi de modern şehir yaşamına dair aynı derecede önemli bir konuyu inceliyor: bürokrasi ve onun çarklarının işleyişi. Franz Kafka’nın ofis bürokrasisinin kabus metafiziğini anlatmasından çok önce, Herman Melville’in Katip Bartleby’sinin yayımlanmasından evvel, Balzac, edebi dehası ve kurgu ustalığıyla bizi Paris’te bir ofis hayatına götürüyor. 1841 de yayımlanan, ilk defa Münif Sair tarafından Türkçeye çevrilen eserde, Balzac’ın diğer eserlerinde görüp aşina olduğunuz suretler ve hikayeler bir kez daha - ama bu sefer beyaz yakalılar - olarak buluşuyor. Sanayi Devriminin iş hayatında yarattığı köklü değişikliğe dair asla eskimeyen bir ilk bakış.
Çalışanın Fizyolojisi
Çalışanın FizyolojisiHonore de Balzac · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201882 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Fransızların dâhi romancısı Balzac'ın bu farklı ve alışılmışın dışındaki yapıtında dönemin Fransız bürokrasisi ve memur hayatı üzerine görüş ve analizleri yer almakta. Çok akıcı olmamakla birlikte fazlasıyla altı çizilecek metnin bulunduğu kitabın ana hatları büro yaşamı üzerine konuşlanmış. Kitapta bulunan "Katiplerin Tasnifi" isimli bölüm, başlı başına bir kitap niteliğinde ve yalnızca yirmi sayfalık bu kısım için bile okunmaya değer diyebilirim. Mizahi bir dil ve edebi bir üslupla kaleme alınan ve tipik Balzac romanlarından ziyade bir çalışma kitabı niteliğinde olan "Çalışanın Fizyolojisi", koleksiyoncular için de kitaplıkta bulunması elzem bir eser aynı zamanda.
Çalışanın Fizyolojisi
Çalışanın FizyolojisiHonore de Balzac · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201882 okunma
120 syf.
3/10 puan verdi
·
Beğendi
Farklı bir Balzac kitabı görünce hemen alıyorum . Maalesef bu defa beklediğimi bulamadım . Balzac 1841 yılının Fransa'sında bürokrasi içinde görev alan çaycısından ( Kitapta Ofis boy diye geçiyor ) emeklisine kadar tüm karakterleri bize tanıtıyor . Zaman zaman gülümsetse de, hem anlattığı ülkenin Fransa olması hem de zamanın oldukça gerilerde kalması nedeniyle kitap çok ilgimi çekmedi.
Çalışanın Fizyolojisi
Çalışanın FizyolojisiHonore de Balzac · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201882 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
Çalışanın Fizyolojisi, Balzac’ın bir modern dunya olusumu olarak beyaz yaka kavramını ve bu çalışma modelini mizahi bir dille anlattığı, günümüz dunyasi ve calisma hayatından çok şey bulacagimiz ve okurken çok eglenecegimiz bir eseri. Masabaşı çalışma biciminin ve onun bürokratik isleyisinin espirili ve igneleyici anlatimini bulacacaginiz, kademe kademe calisanlarin, onlarin ruh hallerinin, psikolojilerinin, amaclarinin islendigi, modernitenin is hayatinda yarattigi insan modellerinin bunaltici atmosferini adeta yasayacaginiz bir kitap. Cok severek okudum.
Çalışanın Fizyolojisi
Çalışanın FizyolojisiHonore de Balzac · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201882 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Günümüze hitap etmiyor, çağının gerisinde diyen okurların aksine aksine 'nasıl olurda o günden bugünü yazar, hem de bugünün Türkiye'sini?' diye sormak daha gerçekçi bir yorumlama olur, diye düşünüyorum. Bir kamu çalışanıyım ve anlattığı her kamu çalışanı, sınıfı, mevki, görevi, vb. nasıl adlandırırsanız, içinde bulunduğum sistemle o kadar net uyuşuyorki. Sadece birkaç isim değişikliği var. Bunu da zamansal değil mekansal farklılıklara bağlıyorum. İçinde bulunduğum psikolojiyi de hesaplayarak görevliler ve psikolojileri konusundaki tahlillerin çok yerinde olduğunu da söyleyebilirim. Devlet aygıtı, özellikle liberal ekonomi politikalarının hakim olduğu (her ne kadar monarşi, krallıkla yönetilse de, bunların sembolik olduğunu düşünebiliriz) yerlerde tamamen Balzac'ın anlattığı şekilde işlemeketedir. Sistem siyasal aktörler tarafından yönetilmemekte sadece dişlileri oluşturan çalışanlar siyasal aktörler tarafından yönetilmektedir. Bu dişliler de yine Balzac'ın belirttiği şekilde, kişisel çıkarları doğrultusunda davranış sergilemektedirler. Ve yine çok yerinde bir tespit daha; çok şey olabilmek adına başladığı görevde herhangi birşey olarak çalışma hayatını ve bu doğrultuda sosyal yaşamını idame ettirir. Devlet kademelerindeki erk farklılıklarından, çalışanların sosyal yaşamlarına, tüketim ve tasarruf alışkanlıklarından, aile yapılarına kadar yaptığı bütün analizleri günümüz devlet aygıtlarında gör(e)memek için sanırım devamlı ve uyumadan gözler teleskopta Demirkazık yıldızını incelemeliyiz. Sevgiler ve Saygılar,
Çalışanın Fizyolojisi
Çalışanın FizyolojisiHonore de Balzac · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201882 okunma
120 syf.
6/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Balzac’ın günümüze en az hitap eden ve edebi kudretini en az gösteren eserlerinden. Balzac’ın eseri olduğu ve ismi ilgimi çektiği için almıştım. Yine de, Balzac’ın iyi bir yazar olduğunu böylesine bir konuda kitap çıkarabilmesinden anlayabiliyorsunuz. Çeviri daha iyi olabilirdi; kitap bürokrasiyi anlatıyor, ‘Devlet Çalışanının Fizyolojisi’ daha uygun bir isim bana göre. Redaksiyon daha iyi olabilirdi, yazım hataları var.
Çalışanın Fizyolojisi
Çalışanın FizyolojisiHonore de Balzac · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201882 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Balzac'ı romanlarıyla bilirdim ama 1841 yılında yazılmış bu küçük kitapta, endüstri devriminin ilk nüvelerinin görüldüğü bir ofis çalışanını resmediyor Balzac. İşe önce çalışanın tanımıyla başlıyor ve çalışanın emekli oluncaya kadar ki süreci anlatıyor. Buna göre çalışan: "Yaşamak için maaşına ihtiyaç duyan ve istifa etmekte özgür olmayan kişidir." Etkileyici tespitleri olan kitap, tamamıyla doyurucu değildi ama okumaya değdi.
Çalışanın Fizyolojisi
Çalışanın FizyolojisiHonore de Balzac · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201882 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Modern devlet aygıtının oluşturduğu "küçük insan" yığınlarını ustalıklı bir ironi ile tavsir ediyor Balzac. O küçük insanın hayallerini süsleyen daire başkanlıkları, bakanlıklar, müdürlükler vs. ise devlet aygıtının ne kadar hantal ve işi layıkıyla yapmaktan ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Kitabın yazılmasının üzerinden geçen 180 yılda değişen çok az şey var sanki. Üstelik karakterler de sadece devlette değil, her alanda varlığını sürdürüyor.
Çalışanın Fizyolojisi
Çalışanın FizyolojisiHonore de Balzac · Vakıfbank Kültür Yayınları · 201882 okunma

Yazar Hakkında

Honore de Balzac
Honore de BalzacYazar · 132 kitap
Honoré de Balzac (asıl ismi Honore Balssa; 20 Mayıs 1799, Tours - 18 Ağustos 1850), Fransız yazar. Hayatı Asıl adı Honore Balssa'dır. Ancak ismini Balzac olarak değiştirmiş ve soyluluk ifade eden De’ öntakısını eklemiştir. Köy kökenli bir ailenin çocuğudur. Babası tüccardır. 6 yıl Vendome'da College des Oratoriens'te öğrenim gördü. Napolyon'un devrilmesinden sonra ailesi Paris'e taşındı. Burada 2 yıl daha okula gitti. 3 yıl bir avukatın yanında çalıştı. Ama küçük yaşlardan beri edebiyata gösterdiği eğilim ağır bastı. Trajedi türünü denediği 1819'da yazılmış "Cromwell" başarı kazanamayınca romana yöneldi. Para kazanmak için tarihsel, mizahi ve gotik romanlar yazdı. Bunları değişik adlarla yazdı. Basımcılık, yayıncılık, hatta dökümcülük yaptı. Başarılı olamayınca tekrar edebiyata döndü. Edebiyat hayatında çok başarılı eserler sundu. Birçok ülkede sayılan romanları ve kitapları çok büyük ilgi gördü ve tepkileri üstüne topladı. Edebiyatta başarılı olan Balzac hayatının sonuna kadar edebiyatla uğraştı. Edebiyat kariyeri 1829'da yazdığı "Les Chouans" isimli tarihi roman tanınmasını sağladı. Bu eser Türkçeye (Köylü İsyanı 1974 ve Şuanlar 1977 olarak) çevrildi. 1824-1834 arasında yayıncılarından aldığı parayla bohem bir yaşam sürdü. 1829-1831 arasında yergici gazetelere yazılar yazdı. 1830’lardan sonra bir toplum tarihi yazmak amacıyla, eski ve yeni romanlarını üç bölüm altında toplamaya karar verdi. Örf ve âdet incelemeleri, felsefi incelemeler ve çözümleyici incelemeler. Bu tasarı 1834-1837 arasında 12 cilt olarak gerçekleşti. 1840’ta bu yapıtların hepsine Dante'yi anımsatan bir başlık koydu: "İnsanlık Komedisi". 1842-1848 arasında 17 ciltlik bir baskı yapıldı. 1869-1876 arasında da 24 cilt olarak yayınlandı. Eserlerinde aynı kahramanlara tekrar tekrar yer verme düşüncesini geliştirdi. Bunu gerçekçiliğin baş romanı kabul edilen ve 1834'te yayınlanan "Goriot Baba"da uyguladı. 1836 ve 1837'de İtalya gezisine çıktı. 1828'de Versailles yakınlarında pahalı bir ev yaptırdı. Borç sorunu nedeniyle Passy'de bir eve yerleşti (Bugün Balzac müzesi). Para kazanmak için tiyatroda başarısız denemeler yaptı. Edebiyatçılar Derneği başkanı olarak yazar haklarıyla ilgili girişimlerde bulundu. 1847'de Polonya'da sevgilisi Eveline Hanska'nın şatosunda kaldı. 1850'de Eveline ile evlendi Paris'e döndüler. Birkaç ay sonra yaşamını yitirdi. Geride 85’i tamamlanmış, 50’si taslak halinde eser bıraktı. Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı olarak kabul edilir. Mantıksal bir sıra izleyen olayların her şeyi gören bir gözlemcinin ağzından anlatıldığı, kahramanların tutarlı bir biçimde sunulduğu, kuralları belli "klasik roman tekniğini" Balzac'ın kurduğu benimsenir. Olağanüstü bir gözlem yeteneği ve güçlü bir hafızası vardı. Kendisini başka insanların yerine koyup onların duygularını paylaşmayı biliyordu. Eserlerinde nedenselliği ve arka plan ile karakterler arasındaki ilişkiyi açıklamakta ustadır. Bütün bu özellikleriyle "romanın Shakespeare'i sayılır. 1789’la başlayan ve uzun bir süreç alan Fransız Devrimi sırasında gelişen toplumsal değişimi anlatan; çatışmaları, iyiyi kötüyü ortaya koyan, Cumhuriyetçiler ve Kraliyetçiler’in 1830’da ülkeyi bırakıp gitmek zorunda kalan X. Charles’e dek yaptıkları kanlı kansız tüm çekişmeyi özellikle göz önüne seren, bireylerin bu çatışmadaki ulu düşüncelerin altında aslında kendi çıkarlarını nice korumaya çalıştıklarını betimleyen; sevgi, güç gibi evrensel konuları tüm çıplaklığı ve eleştirel bir yaklaşımla inceleyen; günümüz okuruna sıkıcı gelebilecek ama öncelikle Fransa ve demokrasiyi algılayabilmekte yardımcı olması bakımından tüm dünya için önemli bir Roman yazardır. Fransız Devrimi’nin geçmişsel belgesidir kitapları. İnsalık Güldürüsü, yazarın 1830’da kendi yapıtlarını toplamaya başladığı bir üst yapıttır. Şu anda emin değiliz ama belkide 1830’da Kraliyetçiler’in yenilgisini perçimleyen sürgünden sonra devrimdeki ulu düşüncelerin bir yalan olduğunu düşünerek böyle bir yola gitti.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.