Çürüme
Cem KalenderYorumlar ve İncelemeler
Çürüme / Cem Kalender
.
Kitap Dünyam ile #güncelikeşfetekstra maratonumuzun şubat ayı romanıydı Çürüme, benim okumam mart ayında oldu... Maratonumuzdaki birçok kitap gibi Çürüme kitabını da daha önce görmemiştim... Konusu itibarıyla epey bi ilgi çekti... Çünkü mevzu bahis olan Palu ailesinden yola çıkılarak anlatılmış bir metindi... Bir döneme damgasını vuran olayı geniş çaplı bilmiyordum o sebeple kitabı okurken bir yandan da gerçek olayla ilgili videolara da baktım... İnsanın kanını donduran, gerçek olmasa inanmakta güçlük çekeceğimiz bir olay... Bu kadar cehaleti, bu kadar kötülüğü insanın aklı almıyor gerçekten... Ama varlar işte...
.
Gerçek olayla fazlasıyla paralel bir anlatımı var Çürüme'nin... Anlatımı sevdim, akıcı ve olay odaklı bir kitap ve adının hakkını veriyor gerçekten... Ama bu kadar kötülüğün anlatıldığı cümlelere maruz kalmak biraz yordu... Bu tarz olayların anlatıldığını metinlere ilgi duyanlara duyurulur...
Öncelikle böyle bir dönemde böyle bir kitabı okumaya #guncelikesfetekstra ile Kitap Dünyam ailesiyle cesaret edebilirdim .
Çürüme, dini yargilarin arkasına sığınarak nasıl bir yozlasmanin meydana geldiğini, ailedeki kişilerin nasıl etki altına alınıp yaşayanların nasıl zarar gördüğünü anlatan en itici ama en gerçekçi hikayelerden biri.
Palu ailesi olarak bilinen ve gündemde bir süre takip ettiğimiz olaylardan ilham alınan bu kitabın gerçekte yaşananlara çok benzemesi de beni gerçekten çok üzdü ve mahvetti.
Gerçeklikle bağının olması gerçekten çok acı. Yaşananlar , aklı alınan ve farkında olmayan insanlar adına çok üzüldüm .
Günümüzde hâlâ hacı-hoca ilişkisine inanıp onlara para yediren, canından sağlığından olan o kadar insan varken üzülmemek kara kara düşünmemek elde değil.
Gündemde olan bir konuyu ele aldığı için Cem Kalender'i tebrik ediyorum. Mutlaka diğer eserlerini de inceleyeceğim
Toplumun Karanlık Yüzü
Tanrının yarattığı şeyler içinde insan kalbi, en çok ışık saçanı, ne yazık ki en çok da karanlık olanıdır.
Victor Hugo
Cem Kalender 'in #palu ailesinden yola çıkarak yazdığı 
Çürüme adlı eserini okuduk Kitap Dünyam #güncelikeşfetekstra ekibiyle birlikte. Geçirdiğimiz acı günler nedeniyle bir süre ertelemiştik. Biraz önce bitirdim okumayı. Kitap bitti ama midemdeki kramplar geçmedi hâlâ. Etkisi kolay kolay geçecek cinsten değil. Bazı kitapların kurmaca olduğunu bilmek bir rahatlama veriyor insana . Ama bu eserde anlatılan tüm kötü olayların bir şekilde gerçek hayatta da yaşanmış olduğunu, sesini çıkaramayan pek çok çocuğun, kadının, erkeğin bu tür çirkinliklere muhatap olduğunu düşünmek bile insanı kahrediyor. İnsanlar yaratılmışların en şereflisi olabiliyor kimi zaman. Kimi zaman da en bayağısı, en adisi, en kötüsü... Eserde anlatılanlar hepimizi çok sarstı. Toplumun çürümüş yanlarını ifade yeteneğini etkili biçimde kullanarak anlatmış yazar. Anlatmasaydı, biz de hiç okumamış olsaydık bu tür kötülükler silinir miydi? Tabii ki hayır. Uç örnekler hep var. Her işin başı yine ailede ve okulda verilecek eğitime dayanıyor. Kötülerin değil iyilerin kazanacağı bir dünya dileğiyle...
Okuyanlar hatırlayacaktır.
“İyilik içten gelir. İyilik bir seçimdir. Bir insan seçemezse, insanlıktan çıkar,” der #anthonyburgess Otomatik Portakal ‘da.
Realizm ise :”Kötülük insanın doğasında vardır, iyilik bir seçimdir,” savını destekler. Yani her insanın içinde “kötülük potansiyeli'' vardır. Mutlak iyi ya da mutlak kötü yoktur çünkü hiçbir insan %100 iyi ya da kötü olamaz,” der.
Kötülük, reddedilemez bir şekilde bu dünyada varolduğuna göre kötülük özgür iradeden kaynaklanan eylemlerin bir sonucu mudur?
#jeffreyburtonrussell “Kötülüğün Tarihi” serisinde Antikeden bu zamana kadar kötülüğün tarihçesini anlatır. Dilime pelesenk ederek pek çok defa tekrarladığım gibi bence kötülük, “Şeytan’a uydumcu”ların şeytansı ayini…
Korkunç olan, sıradan olanın kötülüğe dönüşmesi…
#alıntı
“Bir insanın ne kadar ileri gidebileceğini, kötülüğün bir sınırı olmadığını anlayanlar olacaktır.”
Paleolitik Devir’den günümüze evrilen insanın yaşam standartları değişse de doğası muhkemdir. İçindeki karanlıkla yaşar. Kiminin karanlığı “kara delik” gibidir kiminin ki “saprofit”…
Dünyada şiddet hâlâ tüm varyantlarıyla devam ederken her vakit desiseye meyyal insanı ve sebep olduğu toplumsal sorunları, Palu ailesinden yola çıkarak toplumun ve bireyin çürümüşlüğünü gözler önüne seren yazara selam olsun. Cem Kalender Çürüme
Kitaptan çok bir beklentim yoktu. Palu ailesine dair de hiç bir videoyu izlememiştim kendilerinden de pek haberdar değildim. Sadece sosyal medyada gözümüze sokulan bazı durumları ister istemez biliyordum.
Bu kitabı normal bir zamanda alıp okuyacak kadar kendimi güçlü hissetmiyorum. Kitap Dünyam hatrına zorlayarak, yarım bırakmamak adına okudum :)
Edebî yönünü konuşacak olursak;
Sıradan, konuşma diliyle yazılmış, hızlıca okunacak türden bir metin bana göre. Vasatın altında
Ek olarak kitabın bu kadar kalın olmasına gerek yoktu, yarı sayfayla da anlatılmak isteneni dümdüz bir şekilde anlatabilirdi. Bazı cümleler ve durumlar gereksiz uzatılmış gibi geldi.
