Darwin’le Akşam Yemeği
Yaşamımızı devam ettirmek için en elzem hayat kaynağı oksijenden sonra yemektir. “Yemek” çok geniş çaplı bir yelpazedir. Et, balık, süt, sebze, meyve, kuruyemiş, kurubaklagil vs. diye devam eder tükettiğimiz yiyecek grubu. O leziz yiyecekler hayat kaynağımız olsa da dozunda tüketmek her şeydir. Vücudumuzun alması gereken protein, yağ, vitamin, minerallerin tamamını bu yiyeceklerden karşılarız. Birbirini tamamlayan lezzetler doyurmakla kalmaz, inanılmaz haz yaşatır. Peki hiç merak ettik mi damak zevkimiz nasıl gelişti ya da atalarımız nasıl besleniyordu…
Homininlerden bugüne değişen ve gelişen yemek kültürümüz vegan durumdan bizi hepçil bir canlıya evriltti. Darwin’le Akşam Yemeği hem kendi evrimimizin, tat, koku, görme duyularımızla yiyeceği nasıl anlamlandırdığımızı anlatıyor hem de yiyeceklerin doğal seçilimle ya da insan kontrolünde değişen yapısının günümüze nasıl aktarıldığını akademik olmayan anlaşılır bir dille anlatıyor
Afrika Savası’ndan çıkıp, kıyı şehitlerinden devam eden yolculukta yemeğimizin şartlara ve evrimimize göre değiştiğini görsellerle desteklenerek okuyoruz. Biranın, şarabın ekmekten önce nasıl fermente edildiğini, Bereketli Hilal’de yaptığımız ekmeğin buğdayını nasıl evcilleştirdiğimize kadar tam bir bilgi şöleni olan bu kitap yemeğe, insana ve porsiyonlarımıza bakış açımızı değiştirecek.
Gastronomi ve yiyecek içecek alanına meraklı olanlar, evrim meraklısı olup bir de yemekler üzerinden evrimi anlayayım diyenler ve sağlıklı yaşamı hayat mottosu haline getirenler için baş ucu kitabı olarak tavsiyedir.
Not: Üç özellikte bende mevcuttur. :))