Asi bir kalem, asi ve bir o kadar bu asiliği kendine yakıştıran bir düşünür...
Aklı ön plana çıkaran cümleleriyle oluşturduğu ve ilk kelimesinden son kelimesine kadar "Nietzsche" olabilmenin hakkını veren bir kitap.
Kutsal olan inancın insan elinde şekillenmeye başlamasıyla kaçınılmaz olan çürümeyi ve yozlaşmayı en cesur kelimelerle muhatabının yüzüne vuran cesur bir düşünür. Hıristiyanlığa ( din adamlarına) yaptığı eleştiriler, Sadece hıristiyanlığa değil, kendi çıkarları uğruna insanları kandıran dünya üzerinde bulunan tüm din sahiplerine yaptığı eleştirilerdir. Kutsala olan inanç, insanların zayıf noktasıdır. Maneviyat maddiyattan daha büyük yer kaplar insanların ruhunda...
Zira körü körüne yapılan teslimiyet, insanı, icat edilmiş en donanımlı silahtan bile güçlü kılar ve bu teslimiyet çıkar sahiplerinin eline geçtiğinde ondan daha tehlikelisi yoktur. Ahlaktan yoksun bir ruhban sınıfı insanların en canisi olmaya muktedirdir. Bunun farkına varan ve insanları uyarmak adına hiç çekinmeden zamanının otoritelerine baş kaldıran düşünür, bize sorgulamayı ve düşünmeyi miras bırakmıştır bu ve diğer kitaplarındaki cümleleriyle...
Inanç kutsaldır, kutsalı birilerini taklit ederek bulamazsın, o içinden gelmeli...
"Gökyüzü krallığı çocuklara aittir. " der Nietzsche, tinselliğe doğru gerileyen çocukluktan ( saf inançtan) bahseder.
Dinini, inancını satılığa çıkaran menfaat uğruna onu kendine yontan her insan deccalin ta kendisidir, hangi dinden hangi ırktan olduğu farketmeksizin.
Ezber bozan bir yazar, eyvallahı olmayan bir Asi...
-Nasıl bilirdiniz?
- Asi bilirdik.