Aslında bir doktora dersinde ödevim için gerekmese belki ancak başka bir tesadüfle okur ama kesinlikle kitapçı rafında görüp heveslenmezdim bu kitaba. DP mi kaldı, neden okuyayım diye düşünebilirdim. Ama okurken bu düşüncenin yanlışlığını gördüm.
Bir hikaye okur gibi akıcı idi. Çünkü güncel siyasal tutumlarımız ile alakası kalmadığından herhangi bir önyargı ya da taraf olmadan okuyoruz. O yüzden yalnızca son noktasını bildiğim hikayenin tamamını okumuş oldum. Ne yanlış bilgilerimiz, ne çok önyargılarımız var hala.
Cem Hoca İnönü yönetiminin de DP'nin de hem olumlu hem olumsuz icraat ve fikirlerini açıklıkla ortaya koyuyor. Sonlara doğru yorumlarını eklendiğinde hocanın devrimci kimliği seziliyor elbette. Fakat bu çok ayan beyan. Hoca fikrinizi değiştirmeye çalışmıyor, sadece düşüncesini ortaya koyuyor bu belli. Zaten kendi fikirlerini beyana gelene kadar da yaşananları çok iyi analiz ediyor. Bitirirken de, İnönü'ye ve DPye hak verdiği ve eleştirdiği noktaları (siyaset bilimi ve hukuk disiplini içinde kalarak elbet) ortaya açıkça koyuyor.
Velhasıl, Atatürk sonrası nasıl onmadığımızı çeşitli ayrıntılar (meclis tartışmaları, siyasi atışmalar, çeşitli illerde çıkan olaylar vs vs) ile görmek isterseniz (ki görülmeye değer) buyrunuz.