Orhan Kemal'in romanlarında yada benim okuduğum romanlarında kullandığı dil hoşuma gdiyor. Orta ve alt sınıfın oluşturduğu mahalleleri, o mahallerdeki cemiyet hayatını, insanların kullandığı dili, inançlarını ya da inançsızlıklarını öyle br işliyorki, hikaye, kurgu, anlatım neresinden bakarsanız bakın beğenmesiniz bile, o dilin verdiği sıcaklıkla, sanki o ortama sizi alıp götürüyor. Karaktere göre dil kullanması ve bunda çokta başarılı olması ustaca. Karakter arnavutsa dil arnavutların diline, çingeneyse çingenelerin diline dönüveriyor, böylece sizde sanki karakterle yan yana yürüyen, oturan, yatıp kalkan birisi oluveriyorsunuz. Devlet Kuşu romanı da bu tür hisler uyandırdı bende. Romandaki karakterlerin benzerlerini çocukluğumda mahallemde görmem belkide beni etkilemiştir. Kolay para peşinde koşmak, ahlaksızlık, inanç zayıflığı, fakirlik, zenginlik, kalabalık ailelerden oluşan eski evler ve sokaklar vs... Bir yerlerde basitlik hissetmedim dersem yalan olur, lakin pozif yönden bakıldığında sizi bir yerlere götürecek ve düşündürecektir... Bu da okumak için kafidir herhalde.