Senin için yapabileceğim her şeyi yaptım ve gördüm ki bir faydası olmuyor. Seni suçlamıyorum, kendimi de. Belki de ayrılık ikimiz içinde daha iyi olacak.
Eskiden elli yılın, birlikte geçirmek için çok uzun bir süre olduğunu düşünürdü; oysa şimdi onca yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidebilir gibi geliyordu.
Acımasız gerçekler, tıpkı bir mahkûmu kelepçeye vuran gardiyanlar gibi etrafını kuşatmıştı. Kaçacak hiçbir yeri yoktu: Hiç. Müebbet mahkûmuydu ve hücresine sızan tek ışık da sönüp gitmek üzereydi.