Servet-i Fünun döneminin önemli romancılarından biri olan Mehmet Rauf'un bu eseri, Türk Edebiyatı'nın ilk psikolojik romanı olma özelliği taşır. Karakterler üzerinde ruhsal çözümlemeleri oldukça başarılıdır,ruh halleri,iç dünyaları okuyucuya olduğu gibi aktarılır.Rauf, dönemin en güçlü yazarlarından biri olan Halit Ziya Uşaklıgil den çok etkilenmiştir. Eser,evli olan kişilerin ellerinde olmadan,bir arada bulundukları sürede birbirleriyle yakınlaşmaları ve aralarındaki yasak aşkı anlatmaktadır.
Karakterlerden kısaca bahsetmem gerekirse;
Suat:kocası Süreyya ile mutlu bir evlilik sürdürürken(!) akrabaları olan Necip Bey'e aşık olur.
Süreyya: Suat'ın kocasıdır.
Necip:Süreyya ve Suat'ın Boğaziçi'ndeki kiraladıkları yalıya sık ziyaretleri sonucu Suat'a aşık olur, mutlu olduklarını sandıkları çiftin evliliklerine gölge düşürür.
Hacer: Süreyya'nın kardeşidir. Evlidir, aynı zamanda Necip Bey ile gönül eğlendiren bir kadındır.
Önceleri Suat'a olan hislerini belli etmemek için çabalayan Necip hislerine yenik düşer ve Suat'a olan aşkını itiraf eder. Suat Necip'i reddetmez, çünkü o da Necip'e aşıktır. Bir eylül ayında çıkan yangın, her ikisinin de sonu olur.
(Biraz ağır ilerleyen bir eser olduğunu söyleyebilirim, ya da lise dönemlerinde okuduğum için bana öyle geldi..) #okudumbitti #kitaponer#kitapvatani#kimneokudu#kitap#bookstagram#book#books#onerikitap #kitapkurdu #schopenhauer #felsefe #okuyankadinlarkulubu #eylul #biryerlibiryabanci #minervaokuyor #kitapyorumu#meltekitabizm
