Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
En Eski Eylül Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Eylül sözleri ve alıntılarını, en eski Eylül kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Kitabı düzenli bir şekilde okumadığımı belirterek fikirlerimi söyleyeceğim.
Kitabın yarısına kadar sıkılmadan okuyarak devam ettim fakat yarısından sonra bilhassa hislerin yoğunlaştığı evrelerde yazarın tasvirlerinden ötürü ya da bu tarz romanları (tasviri bol) pek okumadığımdan yer yer sıkıldım. Eserin sonu ise klasik olarak bitti. Bu eser Mehmet Rauf'un okuduğum üçüncü eseriydi. Daha önce "Ferdâ-yı Garâm" ve "Genç Kız Kalbi" eserlerini okumuştum. Yazar kadın ve erkeğin birbirlerine olan hissiyatlarını ruhsal teferruatlarıyla ve tasvirlerle anlatmayı seviyor. Her ne kadar ruhsal tasvirler bazen sıkıcı gelse de bazen de bana tebessüm kazandırdı. Okurken kendimi özellikle "Necip" karakteri yerine koydum ve bundan haz duydum. Velhasıl Türk Edebiyatı Klasikleri arasında önemli yeri olan (İlk psikolojik roman) bir eseri bitirmiş bulunmaktayım. Eserin adının neden "Eylül" olduğunun cevabı ise kitabın kendisinde mevcut :)
2023'ün Son #incelemesi
Edebiyatımızın ilk piskolojik Romanı Olduğunu Lise yıllarımda öğrendiğim bu Romanı okumak Son Yirmili Yaşıma kısmet oldu
Kadın Karaktere Erkek, Erkek Karaktere Kadın, ismi verilmiş olması çok dikkatimi çekerek başladım lakin oldukça ağır ilerleyen bi kitap olmasından dolayı sıkılma garantisi verebilirim,ama "ne olursa olsun başladığımı bitiririm yarım bırakamam" düşüncesine katılıp bitirenler, çağımızın Aşk Anlayışını Göze Alırsak, şahsi fikrimce çok temiz çok saf bir Aşk 'a ve Bukadar Güzel sevmenin Kaderi olan Kaçınılmaz Acı bir Sona tanıklık edecekler
Servet-i Fünun yazarlarından Mehmet Rauf'un Eylül isimli romanı hakkında fikirlerimi sizlerle paylaşacağım.
* Kitabımız 1896 yılında kaleme alınmış Türk edebiyatının bu konuda yazılmış ilk romanlarından birisi. Daha önce de değindiğim gibi, Şok markette hasbelkader karşılaşmamış olsam belki de hiç okumayacağım bir kitaptı ama iyi ki de karşılaşmış ve okumuşum.
* Hikayemiz, kadınların genel olarak aldatmaya meyilli olduğunu ve bu sebeple dünya üzerinde gerçekten sevilebilecek bir kadın bulunmadığını düşünen Necib ile, Necibin kuzeni ve çok samimi dostu Süreyya'nın eşi olan Suad'ın yasak aşklarını konu ediniyor. Aslında en başta böyle bir aşk yok iken, Necib, Suad'ın ne kadar namuslu ve sadık bir kadın olduğunu görerek diğer kadınlardan çok farklı olduğunu anlıyor ve aşık olmaktan kendini alamıyor. Suad ise Necib'in saf aşkına karşı koyamaz. Ancak Suad'ın eşi Süreyya, aşıkların arasındaki en büyük engeldir. Hikayenin sonu hüzünlü bitmekle birlikte, hikayenin çok fazla dikkate şayan olduğunu söyleyemeyeceğim.
* Hikayenin bayağılığına nazaran yazarın duygu ve hissiyatı okuyucuya aksettirme gücü takdire şayan. Kelimeler öyle ustalıkla cümlelere dönüştürülmüş ki, Necib'in hicranını ve Suad'ın hislerini kendi içinizde hissedebiliyorsunuz. Uzun sayfalar boyunca hikaye hiç ilerlemezken siz hic sıkılmadan okumaya devam ediyorsunuz. O kadar altı çizilecek cümle vardı ki bir süre sonra kitabın zevkini azaltmaması için çizmekten vazgeçtim.
* Bu ve diğer aynı dönem kitapları iyi ki almışım. Gerçekten çok ayrı bir tadı var. İnsan okurken kendini bir yeşilçam filmi içerisinde hissediyor.
İlk Psikolojik Roman,
İlk psikolojik roman olma özelliği ile öne çıkıyor. Bunun dışında Mehmet Rauf dönemine göre gayet cesur davranmış.
Konu güzel falan çok fazla "iç dünya" anlatıldığı için bir süre sonra yoruldum. Diyalogları okumak için can atar oldum. O yüzden yorucu. Ama değerli bir eser.
Yazar insanın kendiyle yaptığı psikolojik çatışmayı hem okuru bunaltmadan hem de merak uyandırarak yazmış. Okurken sık sık nasıl olur da karakterlerin birbiriyle benzer iç çatışmalarını böylesine betimleyici ve süslü yazarken insanı bunaltmadan ve tekrara düşmeden yapmış, diye hayret ettim. Son 40 sayfam kaldı, heyecanla okumaya devam ediyorum.
Kitabın ortalarına kadar durgun ilerleyen hikaye sonlara doğru o kadar merak uyandırıcıydı ki, son sayfalarını bir çırpıda okudum. Sonu tam da dilediğim gibi bitti. Suat ve Necip için keşke daha mutlu bir son yazılabilseydi.. İkisinin vedalaşırkenki çaresizliklerini yüreğimde hissettim. Necip’in Suatı kurtarmak için ya da onunla ölmek için gözünü kırpmadan ölüme atlaması belki de sonunu bile bile o sona koşmaktı.
Eylül
Ah Eylül...Eylül... Hayatın mutluluğunu bilmemekte, anlamamakta! Halbuki onu yaşayıp bilmemek mümkün değil. Her şey çürüyor,her şey... İnsanlar çürümeyecekler mi?
Mehmed Rauf'un 1901 yılında ilk basımı yapılan, zamanın ilk psikolojik romanıdır.
Suat, Süreyya ve Necip arasıdında geçen, zamanın İstanbul hayatı, Konaklar, Boğaz,Yalıların, denizin ve doğanın güzellikleri çok güzel bir dille anlatılıyor. Tabi ki esas olan konu "aşk" çok ince düşüncelerle işleniyor. Bazen bu psikolojik düşünceler sıksada sonra sizi tekrar içne çekiyor. Suat ve Süreyya sıradan evli çiftler gibi hayatlarına devam ederken, (akraba olan) Necib in yalıya gelmesi ile Suat la aralarında duygusal bir bağ başlar. Ortak noktalarının olması, Necib in Süreyya yı çok beğenmesi, sadece bakışarak bu aşkı yaşamaları. Bir nameden, bir bakışdan kat kat anlamlar çıkarıyorlar. Romanın sonu ise yine filmlere konu olacak şekilde.
#eylül#mehmedrauf#kaprayayınları#kitapyurducom#oku#okum#okumak#okudumbitti#okudukçabüyürinsan#okuduklarımdan#okumakgüzeldir#okumakiyileştirir#okumaköşesi#okumaközgürlüktür#keşfetteyiz#kesfetteyim#keşfetteöneçıkar#keşfet#booksbooksbooks#kitaplarveyazarlar#kitaplarvesözleri#kitaplardanalıntılar#kitaplarvekahve#bookstagram#booksandcoffee#booksandlove#bookstagramturkey#booksbooksbooks#bookstagramitalia#bookstack#yazar