Stefan Zweig 'den okuduğum üçüncü kitaptı ve kesinlikle en iyisiydi. Bu yazarın dilini seviyorum, artık üçüncü kitapla bunu iyice anlamış oldum. Dili çok naif, insanı sıkmıyor ve vermek istediğini gayet anlaşılır bir şekilde biz okuyucularına veriyor; gerçekten çok iyi. Her kitabı farklı bir psikolojiyi içinde barındırıyor ve bunu kurguya oldukça iyi yediriyor.
Bir insanın, kendi üzerinden oldukça iyi bir psikolojik değerlendirme yapmasıyla hayatın özünü kavramasına tanıklık ediyor, kendi iç dünyamızda düşüncelere dalıyoruz.
Bizler, mutluluğu çok uzaklarda arıyor, etrafımızdaki güzelliklere gözlerimizi kapatıp hayatın tekdüzeliğinde savrulup gidiyoruz. Oysaki mutlu olmak sandığımız kadar zor değil, hele ki mutlu etmek... Zaten çoğu zaman ikisi arasında tam bir doğru orantı mevcut. Bizler, her şeyi basitleştirmeye, hep daha fazlasını, daha farklısını aramaya çalışıyoruz. Hep bana hep bana, algısıyla yaşayıp gidiyoruz. Oysa bir insana yapacağın bir iyiliğin, bir sürpizin, birinin gülümsemesine sebep olmanın hazzı o kadar büyük ki... Hepimiz insanız; evet, farklılıklarımız var ama bunlar insanları sınıflandırabileceğimiz, hor görüp aşağılayabileceğimiz veya birilerinden kendimizi yüksek veya alçak görebileceğimiz farklılıklar değil. Bu güzel kitap tüm bunlara ışık tutuyor.
Herkes okumalı bu kitabı, okuyun.