Fevkalbeşer Sair Bey ve Suskunluğu
Ömer İzgeçYorumlar ve İncelemeler
Buzdağının görünen yüzüyle bu kitabı ifade etseydim zamanlar arasında gitgelleri olan, paralel kurgulu, gizemli bir arayış romanı diyebilirim.
Ne var ki, öyle değil!
Az evvel dediğim gibi, bu buzdağının sadece görünen yüzü.
Geçmiş, bugün ve gelecek üzerinde ilerleyen fantastik kurguda IV. Murad döneminden bir cellat ve hırsız, bugünden yarı deli bir yazar/ressam, gelecekten ise bir dedektif ile ilginç bir tarikatın peşine düşüyoruz.
Derisinde “aynalı” pulları ve zümrüdi gözleriyle bir ejder madalyonu bu üç karakteri hem zamanda hem uzamda birleştirir.
Metaforlar, metafizik âlemle ilgili hakikatleri ifade etmek için kullanılan simge, mecaz ve sözcüklerdir.
Bu bağlamda yazar 
Ömer İzgeç 
Fevkalbeşer Sair Bey ve Suskunluğu ejderha ve ayna metaforlarıyla alt metinde muazzam bir örüntü tesis ediyor.
Mesnevide ejderha metaforu, nefsi ifade etmek için kullanılmıştır.
“Putların kaynağı ve anası nefsinizdir. Diğer putlar yılan ise nefs ejderhadır,” demiştir Mevlâna.
Hakikat ve suret arasındaki ilişkiyi ifade ederken sıklıkla kullanılan ayna metaforu ise istenen ve ulaşılması gereken bir bilinç halini tanımlamak için kullanır.
Çağrışımlar ve yan anlamlar açısından zengin olan ayna, gerçeği yansıtabilmesi için cilalanması gerektiğinden, büyük çaba ve irade ile temizlenen kalbi simgeler.
Daha önce ilk baskısıyla okuduğum kitabı, yıllar sonra @ithakiturkce baskısıyla ve @subatthikayesi ile tekrar okumak hayli keyifliydi.
Kapak tasarımını da kendisinin yaptığı
bu gizemli sayfalarda dolaşmak isterseniz doğru adrestesiniz.
