Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
Goriot Baba
Honore de BalzacGoriot Baba Yorumları ve İncelemeleri
Goriot Baba yorumları ve incelemelerini, Goriot Baba kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Goriot Baba puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Baba ve Ölüm
Balzac İn kült eserleri arasında sayılan güzel bir kitabıydı. Konu olarak bir baba ve kızları arasındaki ilişkiyi irdeleyen roman insanı farklı duygular içine sürüklüyor. Bir babanın çoçukları için her türlü fedakarlığı yapabileceğini ama evlatlarının bu durumu bile umursamayacağını çok güzel anlatıyor. Tüm bunları yaparken babanın komşusu ve kızlarından birinin sevgilisi rölünde parisin sosyetesine girmeyi amaçlayan bir hukuk öğrencisinin gözleri ile o dönemi net bir şekilde gösteriyor. Kokuşmuş sosyeteye ağır eleştirilerin yer aldığı roman tam bir paris romanı. Beni etkileyen en önemli şey ise babanın ölüm anı oldu. Belki kendi babamı kaybettiğim anlar aklıma geldiği için de olabilir gözyaşlarımı pek tutamadım. Her evlatın babasını kaybetmeden önce okuması gereken bir kitaptır. Teşekkürler
Goriot Baba
Goriot Baba ihtilal sonrası Fransa'nın çarpıcı boğuk ve buhran içindeki durumunu gözler önüne seren bir realistik baş yapıt. Krizi fırsata çevirip zenginliği yakalayan Goriot'nun doruklardaki evlat sevgisinin, ailesinin büyük umutlar ve fedakarlıklarla Paris'e okumaya yolladığı hukuk öğrencisi Rastignac'ın sosyeteye girmeye çalışıp kısa yoldan zenginliği bulmaya çalışan hayalleriyle kesişiyor. Yozlaşan üst tabaka insanının vahim durumu anelizlerle gözler önüne seriliyor. Balzac'ın Hugo'nun deyimiyle neden devrimci yazarlar soyundan olduğunu anlayabileceğimiz bir yapıt.
Goriot Baba da sıkıldığım için değil ama kızdığım için yarım bırakmak istediğim bir kitap oldu. Esere saygımdan yarım bırakmadım tabiki.
Kitap boyunca bir babanın bütün mal varlığını iki kızı için harcaması, onların iyiliği için sağlığını kaybetmeyi bile göze alarak herşeyi yapmasını anlatıyor. Nasıl bu kadar göremez kızlarının ona aslında değer vermediğini diyerek bitirdim kitabı. Son on ya da yirmi sayfasında farkına vardı ama artık yatak döşek hasta olmuştu ve kızları yanında yoktu. Hem kızlarına hem babaya kızarak okudum kitabı.
İnsana özgü duyguların kaynağı klasikler
Tahsin Yücel’in oldukça başarılı çevirisiyle taçlandırdığı ve sunuşunda Balzac okumaya başlamak için en elverişli roman olarak nitelendirdiği eser olan Goriot Baba hakkında incelemeye başlayalım.Balzac’ın 88 kitaptan oluşan İnsanlık Güldürüsü olarak adlandırdığı yapının bir parçası olan Goriot Baba Paris’te bir pansiyonda yaşayan birbirinden farklı insanların yaşamından izler aktarıyor ve bu hayatların kesiştiği noktaları da kurgusunda barındırıyor. Hayatını feda etme metaforundan ihanete, sevgi nefret tezatına, 19. yüzyıl Parisinin soylu hayatı eleştirisine kadar pekçok konuya alt metinde değiniyor.Beni en çok etkileyen düşünceler 19. yüzyılda aile olgusuna yapıcı eleştirilerin yapılması ve çocuk kavramına bencil bir pencereden bakılıp fedakarlık yapan bireyin kendi mutluluğu için bunu yaptığının ifadesi.Biçemsel bakarsak da ustalık eseri denebilecek betimlemelere sahip ve roman tekniklerine uygun bir anlatım var.Okuması çok kolay olmasa da pas geçilmemesi gereken bir klasik olduğunu düşünüyorum.
Tüm kazancını ve birikimini iki kızının evlenip, varlıklı bir hayat yaşaması için harcayıp, kendi sefalet içinde yaşayan bir baba ile Paris sosyete hayatına girmek için çabalayan hukuk öğrencisinin kesişen hayatlarını anlatıyor kitap.
Yazarın dili ağır ve dolambaçlı. Dolayısıyla bir süre sonra insanı sıkabiliyor. Konunun gidişatı merak duygusunu uyandırmasa, sonuna kadar okunup bitirilmesi zor bir yazar.
Sanırım bir daha Balzac kitabı alırken düşünmem gerekecek.
Goriot Baba
Goriot Baba , gerçek bir baba. Kızları için her şeyini feda eden , buna rağmen kızları tarafından yalnızlığa terk edilen, ve yine her şeye rağmen son nefesine kadar kızlarının mutluluğu için çabalayan bir baba, şu cümlelerle anlatıyor o an ki hislerini: "Hayal kırıklığından başka bir şeyim olmadı, hüsran benim günlük ekmeğimdi, hor görüldüm, hakaret edildim. Bana sattıkları küçücük sevinç anları karşılığında bunların hepsini yuttum çünkü onları çok seviyorum! Düşün bir! Çocuklarını bir anlığına görmek için gölgelere saklanan bir baba! Tüm hayatımı onlara verdim ve bugün onlar bana bir saatlerini vermiyorlar! Onlara açım, susuzum, yüreğim yanıyor ama acımı dindirmek için gelmiyorlar, ölüyorum, artık ölümün nefesini hissediyorum. Bir babanın cesedini çiğnemenin ne demek olduğunu bilmiyorlar mı? "
Gösterişin, iki yüzlülüğün, sahteliğin yaşandığı o çevrede , sadece kızları için yaşayan bir babanın hikayesini okudukça ve sonu geldiğinde , yüreğime çöken hüznü anlatmam ...
İyi okumalar
Bu romanında balzac, doğa ve eşyaların tasvirinde olduğu kadar insanların karakter, amaç ve düşüncelerinin betimlenmesi ve analizinde de çok usta ve titiz bir dehaya sahip olduğunu gösterir kanımca. Zaten goriot baba, balzac'ın "la comédie humaine" (insanlık komedyası) adını verdiği büyük roman serisine ait bir eserdir.
Balzac'ın 1834 yılında yayınladığı goriot baba'nın diğer baş karakterlerinden biri de, paris'te goriot baba'yla aynı fakirhane pansiyonunu paylaşan, taşralı, genç ve tecrübesiz hukuk öğrencisi Eugène Rastignac'dır. Balzac'ın bu karakteri yaratırken kendi hayatından ve tecrübelerinden de esinlendiği söylenir, zira Balzac'da paris'e taşradan gelmiş ve yazarlığa başlamadan önce orada hukuk eğitimi almıştır.
Eugene de Rastignac 1819 da Paris'e taşınır,hukuk ögrencisidir, kötü fakat iyi isimli bir hotele yerleşir,aynı oteldeki goriot romana isim verendir,ögrencilik yapacağına alemlere dalan Eugene'nin başına birçok olay gelir tabi daha çoğu Goriot babanın başına...
İntirasın kişiliğin önüne geçerek hayatı çıkılmaz boyutlara nasıl taşıdığını,kişiliklerin nasıl yitirildiğini ve bunun sadece hayatın bir parçası olduğunu çok iyi işlenmiş bir roman...
271 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok zengin olmak çok para kazanmak, iyi bir baba olmayı veya iyi bir evlat yetiştirmeyi sağlamaz. Goriot baba en saf duygulariyla kendi hayatını kızlarına bu şekilde adadı. O dönemde toplum insana olan saygıyı parasına göre veriyordu- günümüzde bile aynı ama neyse- kitabın bas bas bağırdığı Paris yaşantısını o dönemin toplum yapısını, yaşantısını çok iyi anlatiyor bize-tabiki Balzac in muhteşem kalemiyle- kitabın mottosu " paran çoksa gücün vardır, ve gücün varsa saygınlığın vardır. Ancak paran yoksa seni kimse takmaz bile ölüm döşeğinde evlatlarin bile seni ziyarete gelmez
İnsanlar bir insanda dünkü aldıklarına değil bugünkü alamadıklarına bakarlar.
348 syf.
10/10 puan verdi
Klassik yazarlar sırasında adı çəkilsə də nədənsə az danışılan bir yazardı ya da bizim ölkədə əsərləri az qisim tərəfindən oxunulub . Balzakdan oxuduğum 3cü əsərdi. İlk 2si ''İfritə'' və ''Ateistin ibadəti'' olmuşdu. İftitə əsərini elə də bəyənmədim 80 səhifəlik bir hekayə idi ancaq çox yorucu idi. Ateistin
Balzac’ın bu eseri bir “karakter romanı” özelliği taşıyan realist akımın başarılı bir örneğidir. Roman, 1820 yıllarının Paris yaşamını, Fransız toplumundaki sınıf ayrımını, alt tabaka ile üst tabaka arasındaki derin uçurumu, düşenler ile yükselmeye çabalayan insanların hayatları etrafında dönüp dolaşan insanlığın dramlarını anlatır. Balzac,