Bazı kitaplar hakkında okuma öncesinde kafamda nasıl yazılmış olabileceği ve nelere değinileceği konusunda bir kurgu yapıyor,hayal ediyorum.Eğer kitap beklediğim kurguda değilse de hayal kırıklığına uğruyorum,bu bir önyargı mı bilemem ancak bu kitapta da böyle oldu.
Kitabın televizyondan,insanların aşırı davranışlarından gösteri aşırılığının toplumun bütün kesimine yönetimden eğlenceye,sanattan siyasete her bir kesimine yansıdığından falan bahsedeceğini bekliyordum.Ancak kitap hiç de öyle başlayıp bitmedi. Ben ikinci kitap diye geçen bölümü yani kitabın ikinci bölümünü daha çok beğendim.Kitap kapağını ve adını bilmesek “Das Kapital”i okuduğumuzu zannedebilirdik.Sürekli burjuva,proletarya,emek,işçi sınıfı,diyalektik kavramlarından bahsedilmiş.Dili sade gibi ancak bazı kitaplar gibi entelektüel bir birikim gerektiriyor özellikle sosyalizm olgusuna derinlemesine hakim olanların daha rahat okuyacağını düşünüyorum.Herkesin okuyacağı bir kitap değil.Herkese hitap edici bir tavrı yok,ben de pek beğenmedim,beklentimi karşılamadı maalesef (okumaya beklentiyle başlamak ne kadar doğru bilmiyorum).Sanırım kitapları okumadan önce nasıl yazılmış olabilir kurgusundan çıkmam gerekiyor:)
Bana hitap eden bir kitap değildi,çok merak ettiğim için alıp bitirdim,İlgilenenlere keyifli okumalar diliyorum.
