Yazarın beşinci kitabını da okudum. Artık eminim seviyorum bu yazarı. Hikayeleri de romanları da çok eğlenceli. Trajikomik deniyor ya öyle işte yazdıkları.
Öykülerini sınıfsal bir gözle anlatıyor ve merkezinde kadınlar var.
38 yaşında bir kadın, nereden bu yaşta bu birikim! Yazdıkları genellikle halkın içinden, Mahalle aralarındaki soğuk, güneş görmeyen rutubetli evlerden. Bazen bir hastaneden, bazen bir köyden, bazen tekstil atölyesinden… Kendi hayatınızdan bir şeylere rastlayacağınız öykü ve romanlar yazıyor yazar.
“ Haşim İşcan Geçidi’ne her girdiğinde bisiklet almaya karar verip geçitten çıkar çıkmaz bu hayatı unutanların, fesleğen görünce gayri ihtiyari okşayıp elini koklayanların, sokak çalgıcılarına para verenlerin, niyet etmedikleri dünyanın falına gaipten işaretlerle bakanların, hayatta kalma yolu olarak oyunu benimseyenlerin” hikayeleri, romanları
Çoğumuzun hayatının geçtiği yerlerde, bildik hüzünlü hikayeleri gülümseyerek okuyoruz kitaplarında, ama her gülümseme acı vererek sönüyor yüzümüzde…Ağlanası yaşamları bu kadar komik anlatma becerisidir belki de yazarı öne çıkaran.
Hikayenin en güzel hallerini Seray Şahiner kitaplarıda okudum desem yalan olmaz hani…