Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Musa - Davut - İsa - Muhammed

İnanç ve İbadetin Evrimi Semavi Dinlerin Kökleri

Mustafa Öz

İnanç ve İbadetin Evrimi Semavi Dinlerin Kökleri Hakkında

İnanç ve İbadetin Evrimi Semavi Dinlerin Kökleri konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
7/10
1 Kişi
2
Okunma
Beğeni
534
Görüntülenme

Hakkında

Çünkü herkes görünmeyen dinsel kökenli gizemli korkuların baskısı altındaydı. Dinin temel dayanağı olan bu gizemli korkular, dini inançlarımızın arka planına öylesine yerleşmişti ki, hiç kimse, yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı bu korkuların üstüne gitmeye, din denilen şeyin Tanrı'nın emri olup olmadığını araştırmaya, sormaya, sorgulamaya cesaret edemiyordu. İşte! bu noktada sormak gerekiyordu: Gizemli korkuları içinde barındıran dinler, peygamber olarak kabullendiğimiz Musa'ya, Davut'a, İsa'ya, Muhammed'e Tanrı tarafından vahiy şeklinde ayet ayet indirildiği söylenen Tevrat'a, Zebur'a, İncil'e ve Kur'an'a göre mi kurulmuştu ve bu kitaplar ve peygamberler kutsal oldukları için mi, dinsel korkuların üstüne gidemiyorduk. Ya da, Azap Tanrısı (Korku Tanrısı) olarak algıladığımız Semavi Tanrı'dan korktuğumuz için mi? Veya yaşamakta olduğumuz iyi ve kötü olayların nedenlerini Tanrı'ya yükleyen yazgıcı (fatalist) inancın bize verdiği manevi huzurun bozulmasından korktuğumuz için mi? Her dört durumda da, yüzyıllardır dinsel inançlarımızın arka planında yatan kutsal korkular sarmalıyla yaşıyorduk. Peki ama neden? Tanrı insanı yaratırken kendisinden korkması için mi yaratmıştı? Tanrı korkusu, ahiret korkusu, cehennem korkusu, sırat köprüsü korkusu, kabir azabı korkusu ve başka korkular… Evet, neden Tanrı'nın Rahmanirrahim (Sevgi ve İlim Tanrısı) olduğu öne çıkarılmıyordu da, Azabürrahim (Korku Tanrısı) algısı ön plana çıkartılıyordu? İşte ben bu korkuları aşarak korku temelinde kurulan Musevilik, Hristiyanlık, Müslümanlık dinlerinin köklerini merak ettim. Merak etmeden, sormadan, sorgulamadan kabullenmiş olduğum dini inançlarıma kurucusunun koyduğu şartları yerine getirip, kaderci inancın verdiği manevi huzur içinde yaşayabilirdim. Ama aklım, hiç sormadan ve sorgulamadan kabullendiğim dinin ve dinlerin Tanrı'nın emri olup olmadığını, Tanrı'nın mesajı anlamına gelen vahiy olayının gerçek olup olmadığını bir sor, bir sorgula diyordu. İsa'nın Kudüs'te gizli Essenerler Okulu'nda, Muhammed'in Mekke'de Hıra Dağı mağarasında gizli teoloji dersleri alıp almadıklarını ve Musa'nın ahirete inanan Osiris dininde saray rahipliğine nasıl yükseldiğini de bir sor diyordu. Ve kabristanda mezar taşlarının neden 'güneşin battığı yöne' dikildiğini de? Açıklanamayan bu sırlar kadar önemli olan politik yönetimlerin Tanrı'ya dayandırılmasının nedenlerini de bir sor, bir merak et diyordu. Bu son soru ile bağlantılı olarak somut bir örnek verelim ve sonra konumuza devam edelim. 2015 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın politik kimliğiyle yaptığı bir mitingde sağ eline Kur'an-ı Kerim'i alarak yukarıya kaldırıp Tanrı'yı işaret edercesine 'işte biz bu yüce kaderden geliyoruz' diyerek, temsil ettiği politik yönetimi Tanrı'ya dayandırmış olması, yani Tanrı'yı politize ederek politik yönetime dahil etmesi, din denilen şeyin politik yönetimin Tanrı'ya dayandırılmasından başka bir şey olmadığını doğruluyordu...
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 34 dk.Sayfa Sayısı: 232Basım Tarihi: Haziran 2020Yayınevi: Karahan Kitabevi
ISBN: 9786057990716Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Mustafa Öz
Mustafa ÖzYazar · 5 kitap
1941 yılında Çorum'da doğdu. 1957'de Çorum Sanat Enstitüsü'nden, 1963'te Çorum İmam-Hatip Okulu'ndan mezun oldu. 1967'de İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü'nü bitirdi. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra 1970'te öğretim görevlisi olarak İzmir Yüksek İslâm Enstitüsü'ne atandı. 1974 yılında İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü'ne naklen tayin edildi. 1986'da MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Nizârî-İsmâili Mezhebinde Ağa Hanlar Dönemi adlı doktora tezini tamamladı. 1990'da doçent, 1996'da profesör ünvanını aldı. Hâlen İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı başkanlığı yapmaktadır.