Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
İnce Memed 3
Yaşar Kemalİnce Memed 3 Yorumları ve İncelemeleri
İnce Memed 3 yorumları ve incelemelerini, İnce Memed 3 kitabı hakkındaki okur görüşlerini , İnce Memed 3 puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnce Memed 3
Olaylar cumhuriyetin ilan edilmesinin akabinde resmediliyor. İnce memed serisi toplumsal sınıflar arasındaki ilişkiyi en iyi anlatan serilerden birisi bence. Para ve toprak sahipleri köylüleri nasıl eziyor, adalet sistemini kendi lehlerine nasıl işletiyorlar, devlet kademesindeki her bir memur bu toprak sahiplerinin ağızlarının içine nasıl bakıyorlar hepsi tek tek betimlenmiş. Yasama yürütme ve yargının daima güçlünün yanında olduğunu, sosyal ve halkçı devlet sisteminin nasıl çöktüğünü, parası yoksa bir köylünün ölüp bittiğinin bir nişanesi gibi yüzümüze çarpıyor. Kölelik sisteminden hallice bir durumun yaşandığını görüyoruz. Bir toprak sahibi köylülerden işine yarayanı yanına alırsa o köylünün karnı doyuyor. Geri kalanlar yarı aç yarı tok yamalı elbiselerle günlerini geçirmeye çalışıyorlar. Devletin bütün aygıtları ve uzantılarındaki memurlar (asker, hakim, kaymakam vs.) toprak sahiplerini korumayı seçerek kendilerine güç dengesinin içinde yer edinmeye çalışıyorlar. Toprak sahipleri ile devlet yetkilileri birbirlerinin işlerini daima bir öncelik çabası içinde gördürüyorlar. Halk veya köylü onlar için lazım olduğunda kullanılacak işi bittiğinde bir kenara atılacak köleden başka birşey değil. Kesinlikle okunması gereken bir Türk Klasiği.
Sandım ki Matrix' teki Neo İnce Memed!...
Şu sahne özellikle:
"Mahmut Ağa onu bir duvara dayadı, yirmi yedi adamının yirmi yedisini de önüne dizdi, ateş, dedi. Yirmi yedi kurşunun yirmi yedisi birden sapır sapır yere döküldüler. Ateş, ateş, ateş... Mahmut Ağa hırsından kudurdu. Işık içinde balkıyan Memed gülüyordu. Bunun üstüne büyük kamasını çekti Mahmut Ağa, uzağa çekildi, gerindi, gerindi, İnce Memede gelha eyledi. Kama, çeliğe gelmiş gibi ortadan küt diye kırıldı. Ateşe attı kamayı Mahmut Ağa, o dağ gibi yığılmış közlerin içinden seher vakti açmış, üstü çiyli iri apak bir gül gibi açtı, esen yelde ığralanmaya başladı. Elini kolunu zincirleyerek, en yüksek uçurumun başından onu derin suya attı Ağa, o elini kolunu sallayarak bir ışık yumağı içinde, yöresine kıvılcımlar fışkırtarak geriye geldi."
youtu.be/guVAeFs5XwE
Dedim ki kendi kendime "keşke dizisi çekilse.
Harika izlenme rekoru kırardı"
Kırardı yaa... Bizim kendi Matrix filmimiz varmış oysa. Kurşunları durduran... Bir neo...
İnsanların kurtuluşu için illa bir İnce Memed mi lazım? Ya da bir Neo...
Bütün insanlık birleşse zulum olur muydu peki?
Hepsinin cevabı açık:
Bir kişinin zulmetmesi için zulme sesini çıkarmayan bir topluluk lazım. İşin aslı bu bence. İçimizdeki İnce Memedleri öldürmeye and içmiş kendi çıkarını düşünen kendi çıkarları için haysiyetlerini satan insanlar olmasa İnce Memedler gerekir miydi bu dünyaya?
620 syf.
10/10 puan verdi
İnce Memed...
Yaşar Kemal'in mecbur adamı.Her kitapta bir öncekinden daha fazla mecbur.İsteyerek eşkıya olmamış, isteyerek devam etmeyen Ince Memed'in ikirciğinin kaynağı;ne jandarma korkusu,ne köylünün tepkisi ne de başka bir şey.Kaynağı,Kemal'in deyişiyle "içindeki kurt".İnce Memed düze inip Seyranla Akdeniz'de portakal kokulu bir ömür yaşamak istiyor ama olmuyor,içindeki kurt buna izin vermiyor.
Bu kitapta Memed bir gerçeğin farkına varıyor:İnce Memed ölse bile onun yerine on tane, yüz tane İnce Memed gelir daha önce diğer namlı eşkiyalarda olduğu gibi .Çünkü fukaralar çok, zenginler az.Yine de bu böyle deyip bırakamıyor eşkiyalığı,yapamıyor.
3. kitabında ağaların duygu ve düşüncelerine bolca yer vermiş yazar,yaklaşık 250 sayfa kadar Ince Memed sadece yaydığı korku ile var, bu sayfalardan sonra fiili olarak ortaya çıkıyor.Bence böyle olması güzel olmuş çünkü ilk iki kitapta ağalar yalnızca zulümleriyle ile anılırken burada onların da insan olduğu, hatta bir zamanlar fakir olduklarını görüyoruz.Kurtuluş Savaşı'daki başarıları sonrası çok adaletsiz toprak dağılımlari olduğuna dikkat çekiyor yazar ve bunu muhteşem bir şekilde işliyor. Ve her kitapta olduğu gibi halkın değişken ruh hali...Ben o kısımları okurken gülüyorum çoğu zaman.Aslında trajikomik bir durum var ortada ,o zamanlardan şimdilere neredeyse hiç değişim olmadığının rahatsız edici bir kanıtı bu roman.Son olarak yine Yaşar Kemal'in sözleriyle sizlere diyorum ki:Gün geçirip fırsat vermeden zamana bu seriyi okuyun :)
Eğer bir ülkede adalet yozlaşırsa, o memleketin dibi oyulmuş demektir. Adaleti çökmüş bir milleti yok olmaktan hiçbir güç kurtaramaz. Seriye devam.. Harika ilerliyor. İnce Memed adalet dağıtmaya devam. :) 
İnce Memed 3 
Yaşar Kemal
İnce Memed 3 Yaşar Kemal
Memed'in halka zulmedenlerle mucadelesi kaldiği yerden devam ediyor.Bu ciltte Mahmut Aga ile mücadelesi anlatilıyor.Memed artik bir gerçeğin farkına varıyor:İnce Memed ölse bile onun yerine on tane, yüz tane İnce Memed gelir daha önce diğer namlı eşkiyalarda olduğu gibi .Çünkü fukaralar çok, zenginler az.Yine de bu böyle deyip bırakamıyor eşkiyalığı,yapamıyor.
Şunu da göruyoruzki Ankara'ya yaranmaya calisan devlet görevlilerini,
sevgisini ve nefretini anlatırken sınır tanimayan halkimizin uc noktalardaki söylemlerini okuyoruz.
Kitabin konusu; Murtaza Ağa ve Topal Ali ikileminde başlıyor hikaye. Aslında sayfa 270'lere kadar İnce Memed'den ses seda yok.Gerçekten öldü mü diye şüpheye düştüyor insan.Ama sonrasında roman çok güzel bir şekilde aktı gidiyor.Memedimiz yine zalımların korkulu rüyası, mazlumların umudu ve belki de en önemlisi Çukurova köylerinin ağalık düzenine başkaldıran en büyük eşkıyaydı.
Anacık Sultan, Kırklar Ocağı , Genç Osman Destanı ve Pir Sultan Abdalı kitabın içinde Memedin yanı başına koyan büyük usta dilinin o mükemmelliği ile adeta mest ediyor okuyucuyu.
Murtaza Ağanın ölüm korkusu Mahmut ağanın ölümü ile kitapta sonlanıyor belki ama Memedin Seyran aşkı insanin yüreğini dağlayan en güzel ve en özel duyguydu.
Kasım, Temir, Ferhat Hoca ve Çoban Müslüm İnce Memed'in bu kitapta nasıl yoldaşı olduysa okurken azıklarına, dağları kartal gibi uçuşlarına ve girdikleri mücadelelere birebir yanlarındaymış gibi şahit oluyor insan..
Başkaldırı
Serinin her bir kitabını okuyup bitirdiğimde içimde binlerce duygu kalıyor.Bunlardan en baskın olanı da isyan sanırım.Her şey gözünüzün önünde olup bitiyor, insanların bir iki dakika içinde yüz seksen derece farklı davranmaları,çiğlikleri akıl almaz gibi gelse de aslında çoğu insanın belki kendimizin de duruma göre, akışkan bir sıvı gibi ,karakterli durmayarak farklı şekillere girdiğini görebiliriz.Her ne kadar onlara kızsak da buna mecbur olduklarını da anlayabiliriz.Zulme uğrayan herkesin zalimlik karşısında dimdik durmasını beklemek çok gerçekçi olmayacaktır öyle olmasını istesek de .Zamanın Çukurova ve Toroslarını okurken şu anda kendimiz ve ülkemiz için de cikarabilecegimiz bir sürü ders mevcut.Serinin en çok keyif alarak okuduğum kitabı olabilir,sıra dördüncüde.Bitirince Grup Yorumdan İnce Memed türküsünü dinlemelerini tüm okurlara tavsiye ediyorum.
İnce Memed serisinin sonuna adım adım yaklaşırken kitaplar devleşiyor adeta.Olayların kişilerin karakter ve iç dünyalarına etkileri o kadar güzel anlatılmış ki ta yüreğinize dokunacak. Okuması kolay sindirmesi zor bir kitap.Kitabı unutup neden ve nasıl diye düşüncelere dalmışken buldum kendimi.
”İnsan” hayat boyu hep böyle mi yaşayacak(?)İnce Memed gibi hep mecbur, ikilemde,bazen umutlu sonra umutlu olduğu zamanlara kızgın...
Kitapta Cumhuriyet sonrası ağaların nasıl zenginleştiği, bu ağaların halka nasıl zulmettiği, halkın yoksullukla baş etmesi gözler önüne seriliyor. Çukurova ve çevresinin siyasî, sosyal açıdan analizini çok güzel bir şekilde ele alıyor yazarımız.
Bu seride diğer iki kitaba nazaran daha az geçiyor ana karakterimiz olan İnce Memed. Ondan çok yan karakterler ve bazılarının hayat hikâyeleri anlatılıyor. (Murtaza Ağa, Molla Duran Efendi, Topal Ali…)
İnce Memed, denildiği gibi sadece bir eşkıyalık romanı değil, bir “mecbur adam” romanı. Birçok kez eşkıyalığı bırakıp yuvasını kurmak istiyor ancak olaylar onu dağda kalmaya mecbur bırakıyor. Hatta kitabın sonunda İnce Memed’e üzülmekten alamıyorsunuz kendinizi.
Serinin son kitabını da bir yandan okumak istiyor diğer yandan biraz beklemek, okuduklarımı sindirmek istiyorum. Bakalım merakıma yenik düşecek miyim?
Velhasıl akıcılığıyla, yalınlığıyla, dönemin gerçeklerini yansıtmasıyla özellikle de betimlemeleriyle sizi hemen içine alan bu eseri mutlaka okuyun, okutturun. Sevgiyle kalın.
Mutlaka okunması gereken, nefis bir Türk klasiği. Son kitabını bitirmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Cumhuriyetin ilk yıllarında Çukurova’da ince Memed, yıllar ötesine uzanarak ders verir nitelikte.
629 syf.
10/10 puan verdi
Kaç yıldır okumaya başladığım ve her defasında birinci ve ikinci kitapta yarım bıraktığım ince memedi her dört cildini de okumacağıma dair söz verdim kendime iyi ki devam ettim seriye ve kitap tek kelimeyle mükemmel ve sürükleyici.yaşar kemal tam anlamıyla bir halk yazarı diyebilirim köylünün, işçinin hayatını o kadar güzel anlatmış ki birde en önemlisi hayata dair olan umud ışığı.ağaların zulmünü, aşağılık durumları, para ve yaşama hırsının insanı nasıl alçalttığını gözler önüne seriyor ve anladım ki insanın baş kaldırması ve mücadele etmesi bir insana sırtını dayayabilmesiyle de başkaldırilabiliyormuş ağaların küflenmiş sistemine insan arkasında bir kurtarıcı gördümü herşeyle mücadele edebilir korkmadan ve daha cesurca yol alır ben kitaptaki köylüden anladım.insanalra umut lazım bence diğer herşeyin devamı geliyor zaten
2022 yılında eeen severek okuduğum eser ile geldim bu kez. 2023’ün ilk kitap yorumu da şu an benim için serinin favorisi olan bu kitaba ait olsun istedim. O kadar çok sevdim ki hiç bitmesin istedim, keşke bir bu kadar daha olsaydı da bu keyfi az daha sürseydim diye defalarca kez içimden geçirdim.
Kitaba başlamadan önce ilk 2 kitaba göre daha
Yine yeniden muhteşem bir sondu...
Ah İnce Memed ahh, analar senin gibisini bir daha doğurmaz bu devran da, sen içinde ki o kurda sıkı sıkıya sarılmazsanda dönmez...
Bu sefer Ali Safa Bey ve Kel Hamza'yı öldürür öldürmez dağlara kaçışını ve jandarmadan saklanışı ile başladık üçüncü cilde. Aklında bin bir soru İnce Memed'in, gönlünde güzel bir hayata özlemle kah vazgeçti kah yıldı her şeyden zaten kimdi ki o? Dünya böyle kurulmuş bir ağa gider yerine yenisi gelir, kendisine mi kaldı bütün bunlar? Fukara fukara kalacaktır, ağada ağalığına şahlık katacaktır. Ama duramaz Memed, gözlerinde ki ışık ile içinde bulunduğu karanlıktan kurtulmaya çalışır. Kasabanın ağalar ve ileri gelenleriyle beraber yüzbaşı Faruk'u bir hırs almış gidiyordur, bu Allah'ın cezası İnce Memed en sonunda kendi tahtlarınıda devirip başlarına yıkacaktır dünyalarını. Bacak kadar çocuk eşkıyacılık oynuyordur, oynuyordur ya bakalım felek ağını nasıl örecektir...
Usta müthiş gözlem gücü ve o zengin anlatımıyla bize neler neler sundu yine, biteceği için yüreğimde buruk bir şeyler var, bir ömür okusam belki hiç sıkılmam.
Yaşar Kemal bu kitapta da döktürmüş. İnsanı, çıkar ilişkilerini, tarihi, doğayı derinlemesine tanımış, bize de bu değerli bilgilerini harikulade bir şekilde aktarabilmiş.
Eminim o coğrafya da uzun süre bulunmuş ve kitapta anlattıklarının az çok yaşamış bir kişiliktir kendisi yoksa bu kadar iyi tanıyabilmesi olanaksız diye düşünüyorum.
İnce Memed serisinde bir eleştiri de bulunacaksam o da kitabın sonları çok oldu bittiye geliyor sanki. Sonraki kitapta detaylandırdığı için mi bilemiyorum ama keşke diğer sayfalardaki anlatımı sonda da görebilsem diyorum.
4. kitaba devam...
O senin insanoğlun var ya, en çok da insanda yanlış yapıyor.
Kış mevsimine geçeceğimiz bu günlerde içime ilkbahar getiren bir kitabın serisinden merhabalar :) yine muhteşem betimlemeleriyle resim yapar gibi anlatmış çukurova'yı üstadımız yaşar kemal, ince memed üçüncü serisinde ağaların psikolojik durumlarına daha fazla yer verilmesi b serinin diğer kitaplarından azıcık farklı olduğunu göstermiş oldu bana (birazcık spoiler) Ali safa'nın ölümünden sonra sıranın kendisine geldiğini düşünen ağaların korkusunu bol bol anlatmış ki yazar onlara da üzülmemek, kahrolmamak elde değil bir kitap bu kadar mı destansı ve gerçekçi olur, bu kitabı ölmeden okunacak kitaplar listesine eklenmeli. kitabın serisini tavsiye ederim Keyifli okumalar dilerim.
Serinin 3. kitabında sanırım olaylarda pek bir değişiklik olmadığı için ilk 2 kitabın yerini tutmayan ve sanki sıradan bir yerli kitap okur gibi oluyorsunuz.