İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu

Friedrich Engels
 Frederick Engels, İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu'nu yazdığında yirmi dört yaşındaydı. Fakat şaşırtıcı olan, onun bu görevi yerine getirmek için son derece nitelikli olmasıdır. Gerçek olan, Engels'in kitabının 1845'te olduğu gibi bugün de o dönemin işçi sınıfı üzerine yazılmış açık farkla en iyi kitap olarak varlığını sürdürüyor olmasıdır. Ardından gelen tarihçiler bu şekilde takdir etmişlerdir ve bu çalışma böyle takdir edilmeye devam ediliyor. İdeolojik bir nefretle hareket eden bir kısım eleştirmeni hariç tutuyoruz. Engels'inki bu mesele üzerine söylenmiş son söz değildir, son 125 yıldır özellikle de Engels'in kişisel aşinalığı olmadığı bölgelerde yapılan araştırmalar sayesinde emekçi sınıflarının çalışma koşullarına dair yeni bilgiler edinmiş olduk. Engels'inki zamanının kitabıydı. Fakat 19. yüzyıl tarihçisinin ve işçi sınıfı hareketi ile ilgilenenlerin kütüphanelerindeki hiçbir şey bu kitabın yerini alamaz. Bu kitap, vazgeçilmez bir çalışma ve insanlığın kurtuluşu için verilen mücadelede bir referans noktası olarak varlığını sürdürüyor. Eric Hobsbawn, Önsöz'den
Kitabın Konusu:
304 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Eylül 2010
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

304 syf.
·
Puan vermedi
Sanayi devrimi sonrası, sermaye birikimini arttırma sürecinde burjuva sınıfının egemenliğinde, özellikle ulusal ve kültürel bilincten mahrum bırakılmaya çalışılan, yurtlarından ve kırsal alandan koparilip, endüstriyel mezbaha da çalıştırmaya mecbur bırakılmış, irlanda kokenli işçi kesiminin sosyal ve ekonomik düzeyde içine düştüğü vahşi sefaleti anlatan tarihsel sosyolojik Marksist bir çalışma... Marksist derinlemesine sosyolojik ve ekonomik çalışma ; günümüz de, Ülkemiz de özellikle emekçi ve yoksunlastirilmis kürt halkının sermaye ve devlet tarafından sosyal, Kültürel ve ekonomik anlamda nasıl baskı ve sömürü altına alındığına dair bir perspektif ve bakış açısı sunuyor
İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu
İngiltere'de Emekçi Sınıfların DurumuFriedrich Engels · Ayrıntı Yayınları · 201395 okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle harika bir çeviri yapılmış. Dili çok sade. Roman okur gibi ilerliyor kitap. İngiltere'nin ekonomik gelişmesinin altında çok fazla işçi kanı var. Raporlardan aktarılanlar dehşet verici. İnsanda öğürme hissi yaşatıyor. Beni en çok etkileyen ise, fabrikada çalışan yeni doğum yapmış kadınlar. Elbiseleri sütten ıslanırmış, çocuklarını emziremedikleri için... Çocuklara da uzun saatler rahat uyusun diye uyuşturan bir madde verilirmiş.
İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu
İngiltere'de Emekçi Sınıfların DurumuFriedrich Engels · Ayrıntı Yayınları · 201395 okunma
399 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
1840'ların İngiltere'sinde tüm iş kollarını teker teker inceleyerek ekonomik, sosyal, sağlık vs. gibi her yönden detaylı şekilde proleteryanın durumunu anlatmış. Gerçekten vahşi kapitalizmin bu ilk döneminde insanlar nasıl koşullarda yaşamaya mecbur bırakılmış insan hayret ediyor ve bu kitabı okuyunca da detaylıca öğreniyor. Herkesin okuması ve kitaplığında bulundurması gereken kitaplardan birisi.
İngiltere'de Emekçi Sınıfın Durumu
İngiltere'de Emekçi Sınıfın DurumuFriedrich Engels · Sol Yayınları · 201095 okunma

Yazar Hakkında

Friedrich Engels
Friedrich EngelsYazar · 75 kitap
19. yüzyıl Alman politik filozof. Karl Marx'la beraber, Komünist Manifesto'yu (1848) yazarak komünist kuramın geliştirilmesinde önemli bir rol aldı. Karl Marx hayatını kaybettikten sonra Karl Marx'ın en önemli eseri Das Kapital'in son iki cildini tamamladı. Engels, şimdiki Wuppertal'da doğdu. Bir Alman tekstilcinin en büyük oğluydu. 17 yaşında iken, babası onu Manchester'daki pamuk fabrikasının yönetimine yardımcı olması için İngiltere'ye gönderdi. 1833 yılında tanık olduğu yaygın yoksullukla sarsıldı. Fabrikada 3,5 yıl çalışıp ayrıldı ve maden ocaklarında işçi olarak çalışmaya başladı. Ve aynı zamanda bazı gazetelere haftalık makale gönderiyordu. Gençlik yılları sefalet içinde geçip gidiyordu. Günde 18 saat mesai yapıyor, geri kalan zamanında da komünist kuram üzerine makaleler yazıyordu. Babası'nın ölümünden 2,5 ay sonra annesini de kaybetti. Kendisi gibi maden ocaklarında çalışan kardeşleri 1842'de tünel çökmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Engels artık yalnızdı. Ailesi yoktu. Zaten anne ve babasıyla iyi geçinemediği için evden ayrılmıştı. 1845 yılında İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu konulu bir makale yayınladı. Aynı yıl, editörlüğünü Paris'teki Karl Marx'ın yaptığı Franco-German Annals adlı dergiye yardım etmeye başladı. Marx Engels ile kişisel olarak tanışmasının ardından onunla kapitalizm üzerine aynı bakış açısına sahip olduklarını fark etti. Marx, Engels'e ve fikirlerine büyük hayranlık duyarak Engels ile birlikte çalışmaya karar verdi. Marx'ın 1845 Ocağında Fransa'dan sürülmesinden sonra, diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha fazla ifade özgürlüğü vaad eden Belçika'ya gitmeye karar verdiler. Engels içlerinde George Harney'in de olduğu Çartist hareketin liderleriyle tanıştı. 1846 Ocağında Engels Marx'ı da yanına alarak Brüksel'e döndü. Burada Komünist Yazışma Komitesi'ni kurdu. Tasarısı Avrupa'nın çeşitli bölgelerindeki sosyalist liderleri birleştirmekti. İngiltere'deki sosyalistler Engels'in fikirlerinden etkilenerek Londra'da bir toplantı düzenlediler ve Komünist Birlik adı verilen yeni bir organizasyon oluşturdular. Engels buraya bir delege olarak katıldı ve eylem stratejisinin geliştirilmesine öncülük etti. 1847 yılında Engels ve Marx birlikte bir broşür yazmaya başladılar. Temelini Engels'in Komünizmin İlkeleri adlı kitabının oluşturduğu bu 12.000 kelimelik broşür altı haftada bitirildi; Engels'in amacı komünizmi kitleler için anlaşılabilir kılmaktı. Komünist Manifesto adı verilen bu broşür 1848 Şubatında yayımlandı. Ama yayımlandıktan henüz 1 ay sonra, Mart'ta Engels ve Marx Belçika'dan kovuldular. Köln'e taşındılar ve Marx radikal bir gazete olan Yeni Ren Gazetesini Engels'in desteğini alarak çıkarmaya başladı. Engels, 1848 devriminin önderiydi. Ve bu ayaklanma ilk ciddi Sosyalist ayaklanma idi. Ve bu ayaklanma sonra ki komünist ayaklanmaların en büyük ilham kaynağı oldu. Engels Elberfeld'deki ayaklanmada aktif olarak bulundu, Prusyalılara karşı düzenlenen Baden Seferi'nde Baden-Palatinate ayaklanmasındaki serbest güçlerin komutanı olan August Willich'in yaveri olarak savaştı. Aslında bu yaverlik bir aldatmacaydı. Çünkü August Willich tüm emirleri Engels'den alıyordu. 1849 yılında İngiliz hükümetine başta Engels olmak üzere birçok sosyalist liderin sürülmeleri için baskı yapıldıysa da Başbakan Lord John Russell bunu reddetti. Yalnızca Engels tarafından kendilerine sağlanan parayla Marx ailesi büyük bir yoksulluk içinde yaşadı. Engels, Marx ailesi kendi ailesi olmasa dahi sonuçta hem bir aile geçindiriyor hem fikri mücadele veriyor hem de serbest güçlerin fikri ve askeri sahada stratejik önderliğini yapıyordu. 1870'te Londra'ya taşınmadan evvel, Engels Marx'a yeterli geliri sağlayabilmek için Manchester'daki fabrikasında çalışmaya gitti. Marx'ın 1883'te ki ölümünden sonra Komünist kitle Engelsi artık o ölene dek fikri ve askeri alanda önder kabul ettiler. Bununla birlikte, tek eşli evliliğin erkeklerin kadınlar üzerinde baskı kurmak için ortaya attığı tek taraflı bir yalan olduğunu söyleyerek Feminist kuramın kurucularından sayılmaktadır. Bu bağlamda komünist kuramı aileyle ilişkilendirerek, erkeklerin kadınlar üzerindeki hakimiyetinin tıpkı kapitalist toplumlarda burjuvazinin işçi sınıfı üzerindeki hakimiyetine benzediğini iddia etti. Engels'in bu düşüncesi hayatına hiçbir kadının girmemesinden kaynaklanıyordu. Engels, 1895 yılında Londra'da bir otel odasında tek başınayken çalışma masasında makalesini yarım bırakmış bir halde ölü bulundu. Ölüm sebebi boğaz kanseridir. Öldüğünde hiç çocuğu yoktu. Bu yüzden bazı mason, kapitalist ve burjuva kesimlerce kendisine eşcinsellik iftiraları atıldı. Engels para'nın olmadığı bir dünya istiyordu. Engels'in tüm fikirleri Marx'ı çok büyük bir etki altında bıraktığı gibi bu fikride Marx'ta derin bir etki bıraktı.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.