Uyku filan kalmadı! Hal ortada... Kitabın başlığında ki işgal günlerindeyiz...Fiili işgal İzmir'de başlamıştı,15 Mayıs 1919. Millet ve durumu gören asker feryat figan işgali yaşar, yetkili makamlara acil anonslu telgraflar çekilirken hükümet "işgale inanmayın" demeçleri telgrafları yayınlar... Mütareke basını ulusalcılara saldırır küfreder... Dün El Bab'da insanlarımızı yaktılar, aynı çatlak sesler "inanmayın montaj" diye yırtınıyor! Ne farkeder!
"Düşmana ve ruhları satılmış yerli işbirlikçilere karşı; SİLAHLI DİRENİŞ BAŞLIYOR...
Yüzlerce yerli Rum bir araya gelerek" yağma çeteleri kurmaya başlamıştı. İzmir'in Urla yarımadasında Türk köylerine saldırı, yağma ve yakma olayları başlayınca; Mütarekeden sonra neredeyse iskelet haline gelmiş olan 56. Tümene bağlı 173. Alay direnmeye çalıştı. Koskoca Alayın mevcudunu sadece 18 silahlı er oluşturuyordu!
Teslim olmamaya niyetli ve kimseden çare gelmediğini gören Urla halkı, 17 Mayıs 1919'da silahlı direniş başlatma kararı aldı. Bu ilk milis gücün oluşumu anlamına geliyordu. Hükümetten ve ordu komutanlarından direniş emri almayan morali bozulmuş bazı askerler ise top taşıyan hayvanları binek hayvanı olarak kullanarak memleketlerine doğru çekilmeye başladı. Komutanlar iradesizdi. Emir bekleyen ve askeri liderlikte muhatap bulamayan birlikler başıboş kalmıştı.
Urla halkı silahlanmak için, Alayın silah deposunu bastı. Depodaki 120 civarındaki tüfeğe ve cephaneye el koydu. Ülkeyi halkın azim ve iradesi kurtaracaktı!.." H.C
İzmir yine bir gavurluk yapabilir...