Ne yazsam bilemedim. Yargıçı İvan'ın başlangıçta gayet düzgün bir hayatı var. Zamanla makam mevki vs. derken değişiyor. Bir kaza sonucu ölümcül hastalığı oluyor ve ızfırap dolu geçiyor son günleri.
Pat diye "Ölmek" neysede, öleceğini bilerek ölmek gerçekten ızdırap dolu. Ölüm ne yazık ki yaşa bakmıyor. Her an bir kaza ya da bir sağlıksal nedenden dolayı ölebiliriz. En korkunçu da; ölümcül bir teşhis konarak ölünmesi. Kitabın sonlarına doğru bir tuhaf oldum. Bu satırları yazarken bilen kaç saniye gitti ömrümden. Zamanın kıymetini bilmeli ve ona göre yaşamalı. Zaman, çar çur etmeye değmeyecek kadar kıymetlidir...