Bir tür psikolog, ruh okuyucu gibi Eudora Welty'nin bu kurmacayı anlatan sesi. Karakterleri, davranışları, kararları, konuşmaları, yaptıkları ve yapmadıklarıyla, hatta jestleriyle, nihayetinde iç sesleriyle en ince ayrıntısına kadar betimliyor, Sanki bu dünyaya insan ruhunu anlamaya gelmiş biri gibi. Adamakıllı yaratmış bu karakterleri ve de sağlam bir kurgu örmeyi başarmış onlarla.
Romanın ilk bölümünde, bu hikayenin 40 larının ortasındaki Laurel'in, babasının kendisinden bile yaşça daha küçüķ olan ikinci karısı Fay ile aralarındaki çatışma hakkında olduğunu düşünüyorsunuz, ki; orada da dozu nefis bir gerilim var, babasının ameliyatı ve sonrasında hastanede ona eşlik etmek için birararada kalan bu iki kadının arasındaki çatışma hep diken üstünde tutuyor okuyanı. Fakat baba öldükten ve cenaze töreni yapıldıktan sonra Laurel'ın aile evinde, geçmişle, ölmüş anne ve eşinin hayaletleriyle karşılaşması, bazı açılardan yüzleşmesi romanı başka bir noktaya götürüyor.
Depremin etkileri nedeniyle kafam hala yerinde değil, konsantre olamıyorum, hızlıca okuyayım, bir solukta bitsin dediğim kitap epey doyurucu çıktı.