Farklı bir ilerleyişi olan bir nine torun, bir ruh beden, bir şimdiki ve gelecek zaman kitabı. Teknik olarak distopik bir tarzı denemiş Genç bu eserinde. Aynı zamanda şiir gibi bir çağlayan akıtıyor kelimeler arası boşluklarda, susuz kaldıkça kalbinizi bu çağlayana tutup serinliyorsunuz.
106 sayfa kitap, açıkçası bitmesin diye azıcık azıcık okudum ama yine de bitti, ve ser ben okurken Türkiye Yazarlar Birliği yılın romanı ödülünü aldı.
Eser kalıplaşmış roman tekniğinde değil kesinlikle, türlerin fazlası ise birbirinin alanını işgal edişine şahit oluyoruz postmodern edebiyatta, bu da öyle bir eser. Mekandan azade ancak tam da bir ev inşa etme derdinde. Zaten ara başlıkların çoğunun mimari ile ilgili olması bu inşaya bir işaret.
Okurken bir yerde şöyle demiştim: bedenden ayrılan bir ruhla konuşuyor gibi, yaralı bir kalbi çıkarmış da kırgınlıklarını tek tek okuyup yazmış gibi...
Öyle işte, okuyun, okutun...