Karanlık Oda

Hakan Bıçakcı
Geceleri uykumda kendimi mi dişliyordum yani? Böyle bir hastalık var mı? Uyurgezerliğin bir türü mü bu? Yamyamlığın bir türü mü ya da? Yoksa ben mi icat ettim? Cinsel fantezi kurbanı olduğumu sanan doktora söyleseydim keşke,"İyi de doktor bey, ben yalnız yaşıyorum," diye. Söyleyememiştim. Tutmuştum kendimi. Nedenini de gayet iyi biliyordum aslında: Kendi kendimi bilinçsizce ısırıyor olmam, en sapkın ilişkiye girmemden çok daha rahatsız ediciydi. Uzak, sanki hiç varolmamışçasına hatırlanmayacak uzak bir İstanbul semtinde başlıyor Karanlık Oda... Boş bir belediye otobüsü, pırpır eden floresanlar, ıssız ve alelacayip vitrinlerle giriyor söze... Suya daldırıldıkça ağırlığı artan paçavra gibi dibe giden, kendini ve unuttuklarını hatırlamaya çalışan bir fotoğrafçı çıkıyor karşımıza. Sezgileriyle yürüyen, rutinlerle yaşayan, ürkek ve takıntılı bir adam bu... Hakan Bıçakcı, akılcılığın maskesini çıkarttığı, her gecenin bir gündüzün içine aktığı şizoid ve polarize bir karanlığı resmediyor. İçinde ısırıkların, sararmış resimlerin, tekinsiz erkeklerin, alışveriş merkezlerinin, sanat galerilerinin, otel odalarının, markaların ve beyhude zaman usancının yaşadığı genç bir roman daha sunuyor bize... (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Hakan Bıçakcı
Hakan Bıçakcı
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.Sayfa Sayısı: 176Basım Tarihi: Aralık 2010Yayınevi: İletişim Yayıncılık
ISBN: 9789750508325Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
176 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Takıntılı bir fotoğrafçının paranoyalarını okuyoruz. Kendisi aslında bir kimlik çatısması halinde, sürekli düşüncelerinin  başkaları tarafından okunduğunu kabul görerek bir şekilde yaşamını sürdürüyor. Küçük bir fotoğraf stüdyosuna sahip karekterin kafasında büyük hayalleri var. Fakat içinde bulunduğu durumdan kurtulamadıkça kendisinde oluşan
Karanlık Oda
Karanlık OdaHakan Bıçakcı · İletişim Yayıncılık · 2010162 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
İlk defa Hakan Bıçakçı okuyorum ve bundan sonra diğer tüm kitaplarını okumayı düşünüyorum :) Neyse kitaba gelecek olursak; kitabın bir kısmı otobüs yolculuğu veya onun içinde hissedilen duygu durumlarıyla ilgili. Ben de bu kitabı Gölcük-Gebze otobüsünde okudum çoğunlukla diyebilirim. Benim onca kitabın içinden elimin bu kitaba şu zamanda gitmesi güzel bir tevafuk oldu. Her neyse. Kitapta kahramanımız gizemli bir şekilde vücudunda artan yara izleriyle kafası karışan, hatta aslında kafası belki de hep karışık olan bir fotoğrafçı. An ve durum değerlendirmeleri o kadar hoşuma gitti ki, bu tarz içinde bulunduğu veya yanından, yakınından yöresinden geçtiği her şeyi ustalıkla anlatan kitapları çok seviyorum. Kendimi kahramanın sırt çantası gibi hissettim nedense ya :) O nereye hangi duygularla gittiyse, ben de hep peşindeydim. Bir ara şunu düşündüm: Keşke böyle bir insan tanımış olsam hayatımda. Kendi kafasının içinde yaşayan insanları seviyorum sanırım :) Kitap bittiğinde devamının olmasını çok istedim ve çok güzel bir sonla bitirmiş yazar. Tavsiye ederim, farklı güzel bir kitaptı :) Bu arada kapak fotoğrafı ve kitabın uyumu on üzerinden on. Kapağı tasarlayanın aklına sağlık :)
Karanlık Oda
Karanlık OdaHakan Bıçakcı · İletişim Yayıncılık · 2010162 okunma
176 syf.
6/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Karanlık Oda Hakan Bıçakçının okuduğum ilk kitabı. Dili basit olduğu için yaklaşık 1 2 saatte bitiyor ve akıcı diyebileceğim bir kitaptı. Okurken sıkılmadım ama anlam veremediğim çok yer oldu, ki bu yazarın tarzıyla alakalı. Psikogerilim - gizem dolu diye biliyordum açıkçası son 30 sayfa hariç büyük bir merak duymasam da bir an önce devamını okumak istedim. Farklı bir konusu olması da diğer kitaplar arasından hoşça ayırıyor, yine de "kesinlikle okunmalı" diyemem. Çok zaman almadığı için vakit geçirmek için güzeldi, yazarın diğer kitaplarına da göz atmayı planlıyorum.
Karanlık Oda
Karanlık OdaHakan Bıçakcı · İletişim Yayıncılık · 2010162 okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.