Kültür Davamız Gönderileri
Kültür Davamız kitaplarını, Kültür Davamız sözleri ve alıntılarını, Kültür Davamız yazarlarını, Kültür Davamız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sonun sonunda söylemek istediğim, yazı yazarken hep gözönünde tuttuğum bir ilke:
" Bir şey söyleyelim, bir şey söyleyelim! Müspet bir hamleyi andıran, haysiyet vâdeden, boşlukta mekân işgal etme hassasına istekli olan bir şey söyleyelim! İsterse o şey yanlış olsun. Söylenişindeki ihtiyaç doğru ya! Bir şey söyleyelim de, başkasının fikrini tashih etmeden kendi fikrini bulamayanlar, bizi düzeltmek suretiyle hiç olmazsa bir teşhise varsın..."
Sayfa 19Kitabı yarım bıraktı
Muhalif ama rejimi korkutmuyor
Karşı oluşta bile düşünceyi "hakim şuur süzgecinin " belirlemesi vakası.
Sayfa 36
"İslam,ilim ve akla uygundur!.. oldu mu? Tek kelimeyle hayır. Sınırsız sınırlıya,
" Mutlak Fikir " her an değişen , gelişen ve yıkılan " verilere" tasdik ettirilir mi?...
Sen ölçüleri mi ilim ve akıla yoksa İlim ve akla mı ölçülerini nispet ediyorsun?...
İlim ve akla "uygunluk"tan dolayı iman ediyorsan bu kendi yonttuğuna tapmaktan farklı olmayan bir çeşit putperestliktir.
Sayfa 24
kemalizm bir ideoloji değil,<<karakteri hangi dünya görüşüne dayandığı ile değil de hangi dünya görüşüne nefret duyduğuyla açıklanabilecek bir düzendir>>
Sayfa 41
<<Şuur süzgeci,toplumda karşılıklı tesirlerle belirlenen ve böylece üyelerine
Belirli akıl ve duygu alışkanlıkları kazandıran,yeni doğanlara Kendini empoze eden içtimai bir vakıadır.>>
Sayfa 35
Diyalektik ve Ahlak
Büyük Doğu Mimarından:
"Diyalektik fikrin kendisi değil, düzenidir, nizamıdır. Bir meseleyi anlatırken, herkesin bir diyalektiği vardır. Anne kızını paylarken bile bir diyalektik sahibidir; hangi sözü öne alır, hangisini sona bırakır ve ne taraftan ikna eder, nasıl inandırır? Onun için diyalektik ilmi tabirle, sözde, kelamın içinde, fikrin tahkiyesi, sıralanışı, düzenidir."
Diyalektik, fikir balının döküldüğü petektir.
Ruh
İnsanın cevheri olan "ruh" da bir yaratıktır. Fakat ruh, Halk Âleminden olmayıp Emir Âleminden olması dolayısıyla, onun kendine has temayülü iyiliklere yönelmektir, lakin, Hall Âleminde bedene girince, yani "nefs"le karşılaşınca, onun mahiyeti dolayısıyla zorunlu olarak kötülüklere yönelmiş ve onda kötü istekler doğmuştur.
Sayfa 80 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Zaman
Eşya ve hadiselerin çokluğunda bütün kainat, bir anda var görünür, sonra yine aynı an içinde yok olur. Varlıkla yokluk arasında öyle müthiş bir hız vardır ki, bu hızın sürekli inkılapları bize her şeyi var gösterir ve aradaki yokluk hissedilmez, zira her an, yokluğun peşini varlık ve varlığın peşini de yokluk takip edince uzun bir müddet her şeyde varlık devamlı sanılır. Her an ve lahzada varlık ve yokluktan biri gelip biri gittiği için ne gelenin geldiği ve ne de gidenin gittiği anlaşılır. Var sanılan her şeyin ASLI yokluk olduğundan, İlahi nurdan bir kıvılcım olan iğreti varlığı yine yokluk takip eder, ve varlık bir kıvılcım dairesi halinde döner, durur. İşte alemlerin mecmuu hakiki varlık kıvılcımlarının dairesi içinde bir hayal gölgesinden ibarettir.
Meşhur hikmet:
- ''Dünya bir tiyatrodur, kimine reisicumhur rolü düşmüştür, kimine çöpçü; ve rolünü en iyi yapan alkışlanır!''
Sayfa 44 - İBDA YAYINLARIKitabı okudu
Diğer taraftan bu mesele mücadele bakımından değerlendirildiğinde, ''toplum'' ve ''eğitim''in insana belirli akıl ve duygu alışkanlıkları kazandırması açısından, ilk iş olarak ''içtimai şuur süzgeci''nin kafalarda değişiminin birinci şart olduğunu görüyoruz; ''ideolojik eğitim'' dediğimiz şey... Yani bağlı olunan ''sistem şuuru''nun tüteceği akıl ve duygu alışkanlığının kazandırılması. Bu işin en zor tarafı olduğu gibi hem ihtilali gerçekleştirebilmenin ilk şartı hem de bizzat ihtilalin yapılışının sebebi ve gayesi. Aynı şekilde öncü kadronun ne demek olduğunu ve öncü kadronun gerekliliğini gösterici.
2024 te okumayı düşündüğüm kitaplardan bazıları bakalım yıl sonunda kaç tanesini okumuş olacağız
1) 
Vişne Bahçesi
2) 
Vanya Dayı
3) 
Üç Kız Kardeş
Güzel bir eleştiri...
Bugün hâlâ Büyük Doğu'nun bütünlük şuurunu gösterici "anlayış mihrakı" olduğunu kavrayamayanlar, "din ve dünya işleri ayrıdır" tekerlemesini kabul etmezken, hiçbir "dış oluş" şubesinde tezahür edemeyerek ve meseleleri tartışmak yerine "biz İslâm'ı yaşayacağız." tekerlemesiyle bilmediğinden kaçarak, nefslerinde "din ve dünya işleri ayrıdır" görüşünü yaşatanlardır.
Sayfa 171 - İBDA Yayınları - Güzel bir eleştiri ama bugün Büyük Doğu-İBDA'ya gönül verdiğini söyleyenlerin de mahut hastalıkta mündemiç olmadığını söyleyebilir miyiz ki?Kitabı okudu
Demek ki, hem gerektirdiği şartlar ve hem de esasen getirilmesi gereken şeylerin tamamlanmış olması bakımından, apaçık içtihad kapısı yeni bir geçişe sımsıkı kapalıdır. Bu devirde ve gelecek çığırlarda yeni zaman ve mekân tecellilerine karşı ancak şeriat bütününden zerre feda etmeyen büyük mütefekkirler gelebilir ve bunlar asır yenileyicileri olmak gibi muazzam bir makama namzed olabilirler; fakat asla müçtehid olamazlar.
Sayfa 168 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
"Bir insanın hürriyeti, başkasının hürriyetinin başladığı yerde biter!"
Sanki arsa taksimi yapıyor!
Herkesin hakikati kendine olduğuna göre, bu lâfı tekerleyenin hakikati de şüphesiz o...
Sayfa 160 - İBDA YayınlarıKitabı okudu