Konuya hiç değinmeyeceğim ama çok, çok ilginç bir hikaye var burada. Sonunu asla tahmin edemezsiniz. Ters köşe falan da değil yani, düpedüz, çemberin köşesini göstermiş yazar. Kitap bittiğinde, neye inanacağımı şaşırmış gibi kalakaldım. Bütün okuduklarım film şeridi gibi geçti gözümün önünden şöyle bir beş dakika kadar. Ancak ondan sonra tüm taşlar yerlerine oturdu, kum fırtınaları dindi. Ha, olanca sinamekiliğimle "şu kısımlar olmasa da olurmuş, belki daha iyi olurmuş" dediğim yerler de olmadı mı? Oldu tabii. Ama anlatıcılığını öylesine seviyorum ki, aldığı tüm övgüleri de sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Şimdiden üçüncü kitabın hem türünü hem de konusunu çok merak ediyorum. Tavsiye ederim. =)