Mine Söğüt konusunda objektif olamıyorum arkadaşlar. Çünkü o muhteşem bir kadın, muhteşem bir yazar! Her romanında bizi delilikle hayal arasındaki ince çizgide bir o tarafa bir bu tarafa sürüklüyor. Nerede gerçek, yalan nerede asla bilemiyorsunuz. Hepsi doğru mu acaba, yoksa hiçbiri yaşanmadı mı? Zaman bir çark üzerinde mi akıyor ki, mütemadiyen aynı tarihsel olaylar yaşanıyor? Başroller değişse de, ki belki de bir yerden sonra sadece hafızalarımızı kaybediyoruz, dejavu hissimiz baki kalıyor.. Her satırı çıldırtan, kışkırtan ve acıtan kelimelerle dolu bir yolculuğa çıkmak için, şimdi kemerlerinizi bağlayın. Tavsiyemdir. =)