"Aman Yarabbi! Bir mutluluk hayali kurmak bile insanlar için bu kadar zor muydu?!"
"Barba sahi âşık mıydı? Yoksa ona bu fikri etrafında oluşan sanılar mı vermişti? Bu bilinemez, kesin olan nokta, Barba'nın artık eski mutluluğunu, neşesini tamamıyla kaybederek dertlerinin gölgesine bürünmüş bir siyah adam olması."
Merhabalar. Ocak ayına son bir kitap daha sığdırarak; çok fazla Türk edebiyatı okumadığım için Can Yayınlarının lacivert klasiğiyle geldim.
48 sayfalık, oldukça ince ve akıcı, 4 ayrı başlıkta toplanan bir öykü kitabı Mai Yalı.
Bir Aşk Hikâyesi, Veznedar Muavini, Bravo Maestro ve Mai Yalı. İlk ve son öyküler benim en çok beğendiğim, keyifle okuduğum iki öykü oldu.
Bir Aşk Hikâyesi'nde, bir köye rastgele gelmiş meczubun modern Ferhat'lığına tanıklık ediyoruz. Hiçbir kelam etmeyen, sadece oradaki insanların iyiliği karşısında çalışan ve âşık olduğu için o köye yol yaptığı ve bu yol karşılığında sevdiğine kavuşacağı iddia edilir. Ancak sonu çok hazin biter.
Klasik bir memuru anlatan Veznedar Muavini ve yaşlı müzik hocasının gayretini anlatan Bravo Maestro biraz daha sönük kalıyor.
Mai Yalı ise bir vapur kaptanının biteviye hayatını, kurduğu hayali ve bu hayalinin enkazında kalışını görüyoruz.
Çerezlik, okurken keyif alacağınız ama çok beklenti içine girmeden okumanız gereken ince bir öykü kitabı Mai Yalı. Halit Ziya'dan okuduğum ilk kitaptır bu arada.