Masa'yı masama ilk defa aldım, tadı damağımda kalan dergilerden biri oldu Masa. Haylulu'da gördüm kendimi gülücükler saçarken etrafa siz, etrafınızdakilerin bir gülümsemeye dahi zamanları olmuyor, yalnız kalıyor yalnız hissediyorsunuz, kendiyle konuşuyor aynada bir deli de görüyorum en can alıcı cümleyi;"Artık, yalnızca gözlerinden bağırıyor insan" diyor, insanın(gerçek olan insanın nitekim diğerleri yalan) bir kez daha yalnızlığı vurgulanıyor... Babasız kızlar korosuna hitaben yazılmış mısralarda kendimi kaybediyorum, tüm sesimle, tüm sessizliğimle o sevdiğim saçlarımın her bir teliyle çığlık atıyorum.... Yalana tutsaklığın zamanla dansını seyre dalıyorum sonra;zamanında zaman tüm ihtişamıyla büyülüyor beni zamanımın beni yönetmesini değil zamanı yönetmeyi öğreniyorum... Son olarak güz yağmurlu masalı şarkıları söyleye söyleye okuyorum... Ben bu dergiyi çok sevdim "şarkı söyleyerek okuduğum tek dergi oldu"...