Kendimi bildim bileli mektuplara ayrı bir sempatim vardır. Ama işte zamane genci olduğumdan mıdır nedir, zahmet edip de sevdiklerime iki satır mektup yazamıyorum. (Bir de yazar olmak istiyorum. Peh bana) Bundan sonra en az ayda bir mektup yazmak ödev olsun bana. ^^
Mektup tarzında yazılan kitapları hep samimi bulurum ve daha çok severim. Ama ilk defa birine yazılmış gerçek mektuplardan oluşan bir kitap okudum. İlkler de her zaman biraz sıkıntılı olur ne yazık ki..
Bazı mektuplar çok güzeldi. Kafka'nın sevgisini ifade ediş biçimi, mektupların sonuna ismi yerine "senin" yazması ve güzel konulara değinmesi çok hoşuma gitti.
Ama bazı mektuplar çok sıkıcı ve bunaltıcıydı. Sürekli hastalıktan bahsetmesi, neredeyse her mektupta bahsettiği uykusuzluk problemi ve yersiz abartıları beni boğdu. Kafka amca, sen bir psikoloğa görün derim. Resmen hastalık hastasısın..
Ha birde, kendimi sanki başkalarının özel hayatını dikizleyen 3. şahıs gibi hissettim. "/