Tekrardan sıfır beklentiyle başladığım ve beni ummadığım şekilde etkileyen, bitmesini istemediğim bir kitap. Aslında daha da ilginç olanı bu kitap, kitap alışverişi yaparken kargoyu ücretsiz getirmek için sepete eklediğim bir kitaptı.Lafın kısası rastgele, tesadüfen olan şeylerin daha güzel olduğu gibi beni bu denli etkileyen eserle, yazarla da tesadüfen tanıştım. Kitabımız bir seçki öyküler barındıran eser. Öyküler öyle tekdüze, sıradan, olay barındırmayan hikayeler ki belki de bu sıradanlığı beni etkiledi. Evet, sıradan bir şekilde akıyor ama yazarın yaptığı betimlemeler öyle hayatın içinden ki, betimlediği herhangi bir şeyle sizi alıp da geçmişe götürüyor. Bir yazımda tat olur mu, demeyin. Oluyor, öyle de güzel oluyor ki Selçuk Baran bunu çok güzel yapmış. Bir betimlemeyi okurken, yazarın fikrini öykü üzerinden dinlerken, onu hissediyorsunuz, bahsettiği-betimlediği yerde bulunuyor ve belki de geçmişte bulunduğunuz yerle, mutlu olduğunuz zamanlarla, yaşanmışlıklara özdeşleştiriyorsunuz. Bu beni çok etkiledi. Demin de bahsettiğim gibi öyle üst düzey bir olayı yok öykülerde ama yazarın dilinden midir, bilmem, beni çok içine çekti. Her gün bir öykü okuyarak, ağır ağır, tadını ala ala bitirdim. Kitapla kalın…