Kitabın üzerinde biraz düşünsem mi, yoksa sıcağı sıcağına yorum mu girsem diye kararsız kaldım ama şuan yaşadığım duyguyu hemen dile getirmek daha doğru geldi.
Engin Türkgeldi, kalemi ile bir arkadaşım sayesinde tanıştığım, belki de uzun süre okumayacağım, aman ona sıra gelene kadar daha çok kitap var deyip birden okuma kararı aldığım bir yazar. Kendisi, yazım dili, öykülerinin konusu hakkında hiçbir fikrim olmayan bu yazar beni hayretler içerisinde bıraktı.
Kitap 10 öyküden oluşuyor. Oluşuyor ama öyle sıradan öyküler beklemeyin gerçek dünyanın fantastik dünya ile birleştiği yeni bir öykü evreni bizi karşılıyor. Peygamberler, cücüler, saraylar, hastalıklar... Her biri aslında birbirinden farklı, bir o kadar da aynı olan öyküleri bitirdiğimde müthiş bir huzursuzluk yaşadım. ilk öyküden son öyküye kadar hep güzel bir şey olur beklentisi içinde devam etsem de beklediğimi bulamadım. Kötülüğü, acımasızlığı, çaresizliği çok farklı şekillerde gözümüzün önüne sermiş yazar. Kalemine özellikle diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Harika bir şekilde akıp gidiyor. Öykü değil de masal okuyormuş gibi hissediyorsunuz.
Farklılık arıyorsanız bu kitaba bir şans vermenizi istiyorum. #bitigenyorumtavsiyesi dir.