Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı - İnsanlığın Son Adası

Mustafa Armağan

Osmanlı - İnsanlığın Son Adası Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı - İnsanlığın Son Adası sözleri ve alıntılarını, Osmanlı - İnsanlığın Son Adası kitap alıntılarını, Osmanlı - İnsanlığın Son Adası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halide Edip Adıvar'dan alıntı
Burada, bilhassa pek acı ve Türk milletinin haysiyetini kıran bir meseleyi unutmamak lazımdır. Çünkü gerek hariçte, gerek dahilde, propagandalarla, Türk milleti 500 sene bir sürü halinde yaşadı, Cumhuriyet Devri Türkleri bir millet haline soktu, gibi palavraları hala aramızda tekrar edenler vardır. Çocuklarımıza, tarihin büyük bir milletinin evladı olduklarını anlatmak lazımdır.
Sayfa 327Kitabı okudu
Reklam
"Kaçabilirsiniz, daha doğrusu kaçmayı deneyebilirsiniz. Bir çözüm olabilir mi kaçmak? Kendinizden kaçabilir misiniz? İçinizden, kimliğinizden, kötü rüyalarınızdan ve hafızanızdan kaçabilir misiniz?"
Tarihi, bugünü anlamlandırmak için okuruz.
İnsanoğlu, geçmişi zaten bildiğini veya birileri tarafından zaten bilindiğini varsayar. Onun gözünde bugün ve özellikle gelecektir meçhullerle dolu olan. Oysa geçmiş de en az gelecek kadar 'beyaz bölgeler'le doludur. Bu bakımdan fütüroloji ile akrabadır tarih. Bu yüzden, geçmişi anlamanın fazileti, bugünü ve geleceği anlamaya sıkı sıkıya kenetlenmiş durumdadır. Öyleyse Braudel'le birlikte gür bir sesle haykıralım: Tarihi, bugünü anlamlandırmak için okuruz. (Başka türlü tarihin herhangi bir cazibesi olabilir miydi bizim için?) Tarihin ağırlığını veya yükünü her an sırtında hisseden bugünümüzü anlamlandırabilmek için de dünya tarihine doğru kapsamlı bir seferberlik ilan etmek zorundayız. Dolayısıyla bugünkü sorunlarımızın arka planını oluşturan Osmanlı tarihini doğru anlamak, kendimizi doğru anlamak, bugünümüzü ve kimliğimizi asli mahiyeti içinde kavramak için gereklidir. Üstelik Osmanlı tarihinin anlaşılması, yalnız bizim için değil, Balkanlar, Avrupa ve Ortadoğu'nun tarihini anlamak için, giderek Avrasya'nın, hatta modern dünyanın tarihini anlamak için de vazgeçilmez bir önem taşımaktadır.
“Modernlik”
Biz modernliği kendimizle bir hesaplaşma ve yüzleşme çabası olarak almadık. Modern olmayı, geleneği ve kendimizi (yüzümüzü) silme ve süpürüp atma pratiği zannettik ve geleneğimizle rahatça yüzleşemediğimiz ve onunla hesaplaşamadığımız içindir ki, modernliğimiz köklerinden mahrum kaldı. Kökleşemedi bir türlü. Gelenek tard edildi ve modernlik bir başka alanda bağımsız olarak dikilmeye çalışıldı. Ama nafile! Modernlik her zaman bir geleneğin içinden fışkırır oysa. Bu anlamda Hodgson'ın, "Eğer modernliği geçmişten kopuş anlamında alacaksak, Batı kültürleri geleneksel, Batılı olmayan kültürler ise moderndir" mealindeki şık tesbiti, yerindedir.
Eğer modernliği geçmişten kopuş anlamında alacaksak, Batı kültürleri geleneksel, Batılı olmayan kültürler ise moderndir.
Sayfa 12
Reklam
Tarih ve şuur olarak değişmemiz lazımdır. Bizim battığımız, çürüdüğümüz, çöktüğümüz falan yoktur. Senelerce bu memlekette hem sağda, hem solda insanlara tarihte bu öğretiliyor. Batmak; bunun kadar manasız, bunun kadar gerçekle teması olmayan, indi bir yorum, üstelik de tahripkar bir yorum yoktur... Hiçbir şekilde battığımız falan yoktur. Biz diriyiz. Daima değişiyoruz, daima değişen dünya şartlarına kendimizi uydurmaya çalışıyoruz ve daima öncü olmak için de kavga ediyoruz. ¬İlber Ortaylı
Sayfa 183Kitabı okudu
İlber Ortaylı
Konuşmak, dinlemek bugün bile yaygındır Türkiye'de. Yazarsın yazarsın okumazlar. Konuşmak lâzımdır.
Kemalist tarih yazımı Osmanlı'nın Yükselme dönemiyle Özdeşleştiriyor!!!
İlber Ortaylı kendisiyle yaptığım bir konuşmada mealen şunları söylemişti: " Cumhuriyet'in yöneticileri ve tarihçilerinin Osmanlı'nın gerilemiş olmasına neden karşı olduklarını hâlâ çözebilmiş değilim. Bu bizim "gerilemer" dediğimiz dönem, aynı zamanda Batılılaşma ve modernleşme dönemi değil mi? Peki, Cumhuriyet'i kuranlar da Batılılaşmayı, hem radikal bir şekilde savunup uygulamadılar mı? O halde bugün gerileme dönemi dediğimiz dönem, Cumhuriyet'e giden yolları döşenmiş olması hasebiyle takdir edilmeli değil midir?
Reklam
Sunuş
Çünkü biz modernliği kendimizle bir hesaplaşma ve yüzleşme çabası olarak almadık. Modern olmayı, geleneği ve kendimizi (yüzümüzü) silme ve süpürüp atma pratiği zannettik ve geleneğimizle rahatça yüzleşemediğimiz ve onunla hesaplaşamadığımız içindir ki, modernliğimiz köklerinden mahrum kaldı.
Sayfa 11
Heath W. Lowry
Osmanlıların büyüklüğünü şuradan da anlıyoruz: Herşeye açık, yeni fikirlere açık ve insanlara açık. Osmanlılar 600 sene ayakta tutan şey, vergi sistemi ve adalettir.
Eğer Türkiye, büyük devletler arasında kalmak istiyorsa, imparatorluğun yalnız idaresini değil, Osmanlıların karakterini de tadil etmeğe muhtaçtır.
"Sultan Hamid'in Rûhaniyetinden İstimdat"
Neredesin Şevketli Sultan Hamid Han Feryadım varır mı arigahına Ölüm uykusundan bir lahza uyan Şu nankör milletin bak günahına.. Tarihler ismini andığı zaman Sana hak verecek hey koca sultan Bizdik utanmadan iftira atan Asrın en siyasi padişahına...
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.