Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özdeyişler, Mektuplar ve Aforizmalar

Epikür

Özdeyişler, Mektuplar ve Aforizmalar Hakkında

Özdeyişler, Mektuplar ve Aforizmalar konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
8/10
37 Kişi
106
Okunma
32
Beğeni
1.651
Görüntülenme

Hakkında

Atomlarda hiçbir zaman durağanlık yoktur. İnsan vücudu da her şey gibi atomlardan meydana gelmiştir, ruhumuz da. Bedenimizdeki atomlarda daima hareket halindedirler, sürekli bir değişim içindedirler. Bazı atomlar bizden ayrılıp gider, yenileri gelir ve bizim varlığımıza alınırlar. Hayatı sürdürecek atomların kaybı, insandan olsun başka nesnelerde, hatta bütün dünyada olsun alınanlardan fazla olursa o zaman o cisimde bozulmalar başlar ve gittikçe de artar. Böyle atomların bileşim ve örgüleri başka atom kümelerinin tesiriyle parçalanacak olursa bu cisim atomlarına ayrılır. O zaman canlı yaratıklar için öldü deriz. Ama atomların kendileri yok olmazlar, aksine, o zamanki bileşimlerinden ayrıldıktan sonra başka, yeni nesnelerin kuruluşunda kullanılırlar. İşte hayat ve ölüm – oluş ve yok oluş –önsüz ve sonsuz olarak böyle karşılıklı etkileşerek sürüp gider. Ruhumuzda atomlardan meydana geldiği için tıpkı bedenimiz gibi ölümümüzle kendini meydana getiren atomlara ayrışır. Bu sebeple organizmanın dağılmasından sonra ruhun yaşaması diye bir şey yoktur. Bu bilgiyi hiç korkmadan göz önünde bulundurmalıyız. Ölümümüzden sonra bizden, dağılmış, uçuşarak birbirinden uzaklaşan ve yeniden başka organizmaların kuruluşunda malzeme olacak atomlardan başka bir şey kalmaz. Kişilik olarak, ölümden sonra bizden hiçbir şey kalmaz. Ama bununla bizim, ölümden sonra ruhumuzun mukadderatı hakkındaki bütün korkularımız ortadan kalkmış olur, çünkü ruh ölümden sonra ne mükafat görebilir ne de cezalandırılabilir. Bir “Öteki Dünya” yoktur. Epiküros’un kendisinin de haklı olarak gurur duyduğu bu büyük düşüncesi, değişmez ve önce belki korkunç gelen bu gerekirlilikten harekete geçerek cesaretle Zevk Felsefesine gidişidir. Çünkü ancak tek bir defa doğduğumuza, ölünce de artık bütün ebediyet boyunca bir daha var olmayacağımıza göre bu bir defalık hayatın kendisi karşımıza muazzam bir gaye olarak çıkmaktadır. En üstün mutluluğa ve zevke erişebilmek için bizde saklı olan, bizzat doğanın bize vermiş olduğu bütün kuvvetleri, hepsinden fazla ruhumuzun güçlerini seferber etmeliyiz. Ölüm artık korkunç değildir; bizim için bir hiçtir. Çünkü elemanlarına ayrılmış bir şeyin duyarlılığı olamaz, artık duyarlılığı olmayan bir şeyin de bizimle ilgisi yoktur. Ölüm, tatlı olsun acı olsun, sevinçli ve ızdıraplı olsun bütün duyguların ortadan kalkması demektir. Eğer biz varsak ölüm orada yoktur, eğer ölüm orada ise, o zaman artık biz yokuz.
Yazar:
Epikür
Epikür
Çevirmen:
Genim Renas
Genim Renas
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 24 dk.Sayfa Sayısı: 120Basım Tarihi: Şubat 2014Yayınevi: Arya Yayıncılık
ISBN: 9786054876105Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 27.0
Erkek% 73.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Epikür
EpikürYazar · 5 kitap
Epikuros (kısaca Epikür) (d. MÖ 341 Sisam - ö. MÖ 270), Helenistik felsefenin en önemli düşünürlerinden birisidir. Epikür bir ahlak felsefesi geliştirmiştir ve felsefenin ana düşüncesi mutluluktur (eudaimonia). Ona göre insan, tabiatı itibarıyla acıdan, üzüntüden, kaygıdan kaçıp neşe ve haz peşinde koşar. Bu yüzden bireyin temel amacı da mutluluk ve hazza ulaşmaktır. Fakat bu mutluluk ve haz materyalist özellikler taşır; maddi hazlar önemlidir. Bununla birlikte insan dinsel kaygı ve sınırlamalardan uzak durmalıdır. Felsefenin görevi de buna göre belirlenmiştir: insanın mutluluğa giden yolunu araştırmak. Epikür, insan mutluluğu dışında antik Yunan felsefesinin soyut tartışmalarıyla ilgilenmemiştir. Haz ve Acı Değiştir Epikür, hedonizmi andıran bir biçimde, mutluluğun ve iyiliğin ölçütü olarak haz ile acı kavramlarını temel alır. Fakat bu kavramları Hedonistler ‘zevk, eğlence ve neşeye ulaşma’ hedefini açıklamakta kullanırken Epikürcüler bunu ‘beden sağlığı ile ruhsal dinginliğe ulaşmak’ hedefini açıklamakta kullanır. Haz, basitçe acı veren şeylerden kaçıp dinginliğe ulaşmak anlamına gelir. Acı ise biyolojik açıdan açlık, susuzluk, üşümek, hastalanmak gibi durumlardır; manevî açıdan ise ruhsal gerginlikler, depresyon, korku, endişe, kaygı hâlinde bulunmak anlamına gelir. Epikür, arzuları üçe ayırır: Doğal ve zorunlu: Hayatta kalacak ölçüde beslenmek, barınma, sağlıklı olmak... Doğal ama zorun olmayan: Fazladan beslenmek, cinsel faaliyetler… Ne doğal ne de zorunlu: Mal mülk edinmek, şöhret, ihtişam, lüks