“Mal ve mülk Allah'ındır; kul elinde emanettir ve onun dağıtım ilim ve ahlâkına malikiyet esastır.
Bu nur ve cevhere malik kafalardan Başkanlığa bağlı bir heyet kurmak ve onu "Plânlama"nın yerine oturtmak lâzımdır.”
“Dini para olan vahşi kapitalizme "Hoşgörü" numarasıyla tabi olmak, karısını satan pezevenk adama hoşgörüdür ki, zaten böyle bir hoşgörüyü gösterebilecek adam da, ruhunda pezevenklik istidadını yaşatandır.”
Tac ve tahtını yele ve nefsini Allah’a vermiş olan büyük veli, şöyle bir sual karşısında kalıyor
-“Et pahalılandı,ne yapacağız şimdi?
Veli cevap veriyor;
-“Öyleyse çok ucuzladı demektir!
Satın almaz ve yemezsiniz olur biter, değeri sıfıra kadar düşer”
Oruç, Allah için bütün gün aç ve susuz kalmanın ulvi rejimi...
Nefs denilen içimizdeki şeytanın, senede bir ay, gündüzleri aç ve susuz, demir parmaklıklar içine alınması ve bütün çığlıklarına arka çevrilmesi...
Üstadım’ın müslüman geçinen zenginlere söylediği bir söz vardır ki, bahsin bütün ruhunu gösterir:
—“Biliyorum siz yardım etmek istiyorsunuz ama, paranız müsaade etmiyor!
Siz paraya hükmetmiyorsunuz, para size hükmediyor!”
Eski çağlarda yaşamış kavimlerin hiçbirinde, efsaneleri arasında yer edinmiş bir "para tanrısı" yok. Bunun sebebi paranın icad tarihi ile mi ilgili bilmem ama 19. ve 20. yüzyıl, insanların parayı tanrılaştırdıkları ve en çok tapındıkları nesne oldu.
Ticari hayatta sadece aldatmamaya değil, aldanmamaya da dikkat edilmesi gerekir.
İmâm-ı Gazâli, “En doğrusu, ne aldatmak, ne de aldanmak doğru değildir.
Kişi, aldatmayacak kadar keremli, ve aldanmayacak kadar akıllı olmalıdır!” der.
- " (...) Üstadım’ın Müslüman geçinen zenginlere söylediği bir söz vardır ki, bahsin bütün ruhunu gösterir:
- “ Biliyorum siz yardım etmek istiyorsunuz ama, paranız müsaade etmiyor!
Siz paraya hükmetmiyorsunuz, para size hükmediyor!”
Üstadım’ın müslüman geçinen zenginlere söylediği bir söz vardır ki, bahsin bütün ruhunu gösterir:
“Biliyorum siz yardım etmek istiyorsunuz ama, paranız müsaade etmiyor!
Siz paraya hükmetmiyorsunuz, para size hükmediyor!”
- " (…) Limanı gören gemi kaptanının pusulaya ihtiyacı olamaz.
İşi ille hesaba dökmek isteyenlerin inadı, hasta iyi olduktan sonra ilaç vermeye kalkışan formalite yobazı doktorun ısrarına benzer.."
Başkalarının rahatı için kendi zevklerimizden birazını olsun feda etmek soylu bir insan yüreğinin belirtisi sayılır ve böyle davranan insan zaten feda ettiği zevkten çok daha fazlasını bulur.
- " (...) Tevekkülün, bedenle çalışmayı ve akıl yoluyla tedbir almayı terketmek ve yere bir paçavra gibi serilmek veya kasap tezgâhı üzerindeki et külçesi gibi yığılmak olduğu zannedilir...
Bu, cahillerin zannıdır..."
- " (…) Üstadım’ın Müslüman geçinen zenginlere söylediği bir söz vardır ki, bahsin bütün ruhunu gösterir:
“Biliyorum siz yardım etmek istiyorsunuz ama, paranız müsaade etmiyor!
Siz paraya hükmetmiyorsunuz, para size hükmediyor!”