Kitabın içerisinde her ne kadar cinayet, "katil kim?" gibi konular dikkat çekse de, aslında adından da anlaşılacağı gibi "paranoya" üzerine.
Paranoya teşhisi konulan Dexter McCray, karısı ile tartışıp onu ölümle tehdit ettiği gecenin sabahında bahçesinde bir ceset bulur. Ki kendisi aynı zamanda eski bir hükümlüdür. Bunların üzerine bulduğu ceset ile alakasının olmadığını tek başına ispatlamak için uğraşmaya başlar. Fakat okurken bir polisiye, macera değil de, bir paranoyanın kafasında yaşadıklarını okuyorsunuz. Kısacası bütün olayları paranoyak bir açıdan yaşıyorsunuz diyebilirim. Bu açıdan bakıldığında gayet başarılı bir eser.
Anlatımı da akıcı. Belki bazı kısımlar biraz, tiksindirici gelebilir ama dediğim gibi, paranoyak bir açıdan okuduğunuzu unutmayın derim.
Sonu da güzeldi, en azından paranoya için gayet iyi bir finaldi.
Okumaya değer...