Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sahte Dindarlar Sahte Laikler

Seyyid Ahmet Arvasi

Sahte Dindarlar Sahte Laikler Gönderileri

Sahte Dindarlar Sahte Laikler kitaplarını, Sahte Dindarlar Sahte Laikler sözleri ve alıntılarını, Sahte Dindarlar Sahte Laikler yazarlarını, Sahte Dindarlar Sahte Laikler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
224 syf.
10/10 puan verdi
Sahte Dindarlar Sahte Laikler
Sahte Dindarlar Sahte Laikler
Seyyid Ahmet Arvasi
Seyyid Ahmet Arvasi
Kitap Adı:
Sahte Dindarlar Sahte Laikler
Sahte Dindarlar Sahte Laikler
Yazar:
Seyyid Ahmet Arvasi
Seyyid Ahmet Arvasi
Sayfa Sayısı: 224 Yayınevi: Burak Yayınevi Basım Yılı: 1997 Puan: 10/10 İç Tasarımı: 10/10 Dış Tasarımı: 10/10
Seyyid Ahmet Arvasi
Seyyid Ahmet Arvasi
hocamızın bu yıl dördüncü toplam da okuduğum beşinci kitabı oldu.
Seyyid Ahmet Arvasi
Seyyid Ahmet Arvasi
hocamız Müslüman Türk olmasının yanı sıra gerçekten tam bir ideolog, sosyolog ve filozoftur. Her kitabı ve her fikirlerinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum ve de keşke kitapları tekrar basılsa da her müslüman Türk genci hocamızı okuma fırsatı bulsa bunu çok isterdim. Hocamız bu kitabında dil/kültür, din eğitimi/eğitim başta olmak üzere birçok içtimai konuya değinmiş, o konularda ki sorunlara değinerek ve bu sorunların hepsine çözüm önerileri sunmuş. Diğer yandan yaklaşık 70 yıldır süregelen endişeli laiklerin, laiklik elden gidiyor irtica geliyor gibi sloganik cümlelerine cevaplar vermiş ve bu tanrıtanımaz, ateist zümrenin nasıl İslam ve müslümanlara düşman olduğunu, bunlara karşı da İslam'ı ve müslümanları çok güzel savunmuş hocamız. Gerçek bir Türk aydını olan
Seyyid Ahmet Arvasi
Seyyid Ahmet Arvasi
Hocamızdan dili akıcı 10/10 tespitleri olan mükemmel bir kitaptı. İmkan olsa her Türk Müslüman genci bu kitabı okumalı... :)
Sahte Dindarlar Sahte Laikler
Sahte Dindarlar Sahte LaiklerSeyyid Ahmet Arvasi · Burak Yayınları · 199723 okunma
Bir Adam Yaratmak ve Reis Bey, Necip Fazıl tiyatrolarının zirvesidir
"Bana göre, '
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam Yaratmak
' adlı eseri ile üstad
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
, meşhur İngiliz yazarı
William Shakespeare
William Shakespeare
ile yarışıyor ve yüzümüzü güldürüyordu. Haydi, bütün kabiliyetli gençler, siz de bu yarışa katılsanıza".
Reklam
"
Ahmet Vefik Paşa
Ahmet Vefik Paşa
,
Molière
Molière
'in dehâsını takdir etmiş, eserlerinden bazılarını, dilimize adapte etmişti. Ben böylesini sevmem. Evet, biz de Moliere'in dehâsını takdir etmeliyiz, eserlerini dilimize çevirmeliyiz, okuyup anlamalıyız. Ama, kopya ve adaptasyon hoş değil. Onun için, ey
Nasreddin Hoca
Nasreddin Hoca
'nın çocukları, kalkın biz de Moliere'in dehâsı ile yarışalım. Biz de güldürürken düşündürelim. Biz de "Sahte Kahramalıkları" ve "Devrim Yobazlıklarını" dile getirip sahneleyilim. Allah'a hamdolsun, bu konuda o kadar çok dökümanımız var ki..."
Biz, "kilise ve havranın İslâm karşısındaki tepkisini" belki biraz anlayabiliriz, ama, bizim yerli basından bazı kalemlerin endişe ve huzursuzluğunu bir türlü açıklayamıyoruz.
Opera dansçısı ve koreografı M. Bejart'ın, İngiliz pop müzikçisi Cat Stevens'ın, aktör Antony Quinn'in deniz araştırmacısı Kaptan Cousteau'nun, ilim ve fikir adamı
Roger Garaudy
Roger Garaudy
'nin İslâm ile şereflenip mutluluğu bulduğu bir dünyada, kim veya kimler Müslüman Türk Milleti'ni ve onun aziz gençliğini yüce İslâm'ı öğrenmekten, yaşamaktan ve yaymaktan men edebilir?
Asla unutmamak gerekir ki, "milli dilimiz", aynı zamanda milli birliğimizin ve milli bütünlüğümüzün de ana temellerinden biridir. Türkçe'yi kendi tarih ve coğrafyası içinde, bir bütün olarak ele alacak kadrolar nerede?
Reklam
Okuduğunu anlayamayanlar, biraz da kendilerini tanımaya, eksikliklerini anlamaya mecburdurlar.
Anlamayı kolaylaştırmanın, diğer bir yolu da "meselenin adamı" olmaktır. Meselesi değilse, kişi, okuduğunu, kolay kolay anlayamaz. Katırlarına saman bulmak için çırpınan bir vatandaşın, "Mimar Sinan'ın Sanat Anlayışı" adlı makaleyi okuması da, anlaması da çok zordur.
Okuduğunu anlamakta zahmet çekenlere, bir ikinci tavsiyemiz de "kelime hazinelerini" arttırmaları olacaktır. Cemiyette, konuşulan "günlük dil", bir "kültür adamına" yetmez. Çünkü, "günlük dilimizde", kelime sayısı, hayret edilecek kadar azdır. Bunlardan birçoğu da "merhaba", "nasılsınız", "ne var, ne yok",... gibi kalıplardan ibarettir. Böyle bir kelime hazinesi ile ilmî bir makaleyi, ciddi bir yazıyı anlamaya imkân yoktur. Günlük dilin üçyüz, beşyüz, hatta bin, ikibin kelimesi ile bu iş başarılamaz.
Okuduğunu anlamakta zahmet çekenlere, bir ikinci tavsiyemiz de "kelime hazinelerini" arttırmaları olacaktır. Cemiyette, konuşulan "günlük dil", bir "kültür adamına" yetmez. Çünkü, "günlük dilimizde", kelime sayısı, hayret edilecek kadar azdır. Bunlardan birçoğu da "merhaba", "nasılsınız", "ne var, ne yok",... gibi kalıplardan ibarettir. Böyle bir kelime hazinesi ile ilmî bir makaleyi, ciddi bir yazıyı anlamaya imkân yoktur. Günlük dilin üçyüz, beşyüz, hatta bin, ikibin kelimesi ile bu iş başarılamaz.
Reklam
Okuduğunu anlayamayanlar, biraz da kendilerini tanımaya, eksikliklerini anlamaya mecburdurlar.
Anlamayı kolaylaştırmanın, diğer bir yolu da "meselenin adamı" olmaktır. Meselesi değilse, kişi, okuduğunu, kolay kolay anlayamaz. Katırlarına saman bulmak için çırpınan bir vatandaşın, "Mimar Sinan'ın Sanat Anlayışı" adlı makaleyi okuması da, anlaması da çok zordur.
Asla unutmamak gerekir ki, "milli dilimiz", aynı zamanda milli birliğimizin ve milli bütünlüğümüzün de ana temellerinden biridir. Türkçe'yi kendi tarih ve coğrafyası içinde, bir bütün olarak ele alacak kadrolar nerede?
Çünkü, "eğitim" yolu ile cemiyetler "köleleştirilebilir" de...
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.