Sakinler de Kazanır kitaplarını, Sakinler de Kazanır sözleri ve alıntılarını, Sakinler de Kazanır yazarlarını, Sakinler de Kazanır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Eşim ve çocuklarım hariç herhangi bir arkadaşım olmadan yıllarca yaşayabilirim"
"Seninle,bana bak. En iyi arkadaşlarımdan birisin ve sadece sen beni aradığında görüşüyoruz! Sosyalleşmeyi sevmiyorum. Hayalim ailemle geçimimi bin dönümlük bir araziden sağlamak. Bu hayalde asla bir arkadaş grubu göremezsin. Yani kamusal karakterimde her
1776'da kurulmuş olan Amerika'nın ilk üniversiteli 'gizli kardeşlik' cemiyetidir. Amacı sosyal ve fen bilimlerinde üstün başarıyı savunmak ve Amerika'nın önde gelen üniversitelerindeki öne çıkan öğrencileri kazanmaktır. Kurulduğu günden bu yana üyeleri arasından 17 ABD Başkanı, 37 Anayasa Mahkemesi Yargıcı ve 136 Nobel ödüllü bilimci çıkarmıştır.
Psikoloji profesörü Richard Howard bana "Herkes olumlu duyguları vurgulamanın iyi olduğunu varsayar, ama bu doğru değil" dedi, şiddet eylemleriyle biten futbol galibiyetleri örneğine işaret ederek. "Pek çok antisosyal ve kendi kendini baltalayan davranış olumlu duyguları abartan insanlardan kaynaklanır."
Bazı bilimciler, beyniniz dopamine ne kadar çok tepki veriyorsa ya da dopamin seviyesi ne kadar yüksekse seks, çikolata, para ve statü gibi ödüllerin peşinden gitme ihtimalinizin de o kadar yüksek olduğunu söyler.
Ödüle duyarlı bir kişi ödül-terfiden piyangoda büyük ikramiyeye ve arkadaşlarla dışarıda geçirilen keyifli bir geceye kadar-peşinde koşmada bir hayli motivedir. Ödüle duyarlılık bizi seks ve para, sosyal statü ve nüfuz gibi hedeflerin peşinden gitmemiz yönünde motive eder. Hayatın en seçkin meyvelerini toplamak için merdivenleri tırmanıp en uzaktaki dallara uzanmamızı teşvik eder.
Ama bazen ödüllere çok fazla duyarlıyızdır. Bu durum insanların başını her türlü belaya sokar. Borsadan büyük paralar kazanmak gibi cazip bir ödül beklentisi karşısında öyle heyecanlanırız ki boyumuzu aşan riskler alır ve gün gibi ortada olan ikaz işaretlerini görmezden geliriz.
Yazılım mühendisi Tom, evinin kapılarını sürekli arkadaşlarına ve yabancılara açan eski bir kız arkadaşından bahsediyor. Her açıdan maceracı biriymiş: yeni yemeklere, yeni cinsel deneyimlere, yeni insanlara bayılırmış. İlişkileri yürümemiş.Tom en nihayetinde dış dünyaya daha az, ilişkilerineyse daha fazla odaklanacak bir partner arzulamaya başlamış ve şimdi de tam da böyle bir kadınla mutlu bir evliliği varmış,ama eski kız arkadaşıyla geçirdiği zamandan da memnun.
Utangaç bir adamın yabancıların kendisini fark etmesinden ödü kopar, ama onlardan korktuğu pek de söylenemez. Savaş meydanındaki bir kahraman kadar cesur olabilir, ama yabancıların yanındayken ufacık şeylerden bile güveni sarsılabilir.
CHARLES DARWIN
Psikologlar "mizaç" ve "kişilik" arasındaki farkı sık sık tartışırlar. Mizaç bebeklik ve erken çocukluk döneminde gözlemlenebilir olan doğuştan gelen biyolojik temelli davranışsal ve duygusal kalıplara atıfta bulunur; kişilik, kültürel etki ve kişisel deneyim bu karışıma atıldığında ortaya çıkan karmaşık tertiptir. Bazıları mizacın temel, kişiliğinse bina olduğunu söyler.
Değer şeffaflığına ve duvarların yıkılmasına geldik; sadece internette değil, yüz yüze ortamlarda da. İnternetteki eş zamansız, görece anonim etkileşimler için anlam ifade eden şeyin, açık plan ofis düzeninin yüz yüze, siyaseten yüklü, akustik açıdan gürültülü sınırlarında işe yaramayabileceğini fark edemedik. Online ve yüz yüze etkileşim arasında bir ayrıma gitmek yerine, birinden çıkardığımız dersleri diğeri hakkında düşünmek için kullandık.