Jane Austen, Sanditon'u hasta olduğu 1817 yılında yazmaya başlamış. Çok geçmeden vefat edince yarım kalmış maalesef. Bu yüzden okumadan önce kitabın sonuna dair beklentiye kapılmamak gerek. Çünkü sadece 12 bölüm var. Hatta erkek ana karakter bile bu son bölümde sahneye çıkıyor maalesef. Ama Austen'ı okuyanlar devamını kendi zihinlerinde hayal gücüyle tamamlayabilir ve bunu yapmak bana buruk bir mutluluk verdi
Sanditon, kasabanın adı. Bölgenin ileri gelenleri olan Parker ailesi ve Leydi Denham, Sanditon'u bir sağlık ve turizm merkezi haline getirmeye çalışıyorlar. Denizi, yeni moda olan deniz banyosuyla ve temiz havasıyla burayı bir kaplıcaya çevirmek için insanları buraya davet ediyorlar. Ana karakter Charlotte, Parker ailesine misafir olarak geliyor ve olanları onun bakış açısından okuyoruz.
Austen, ilgiye aç oldukları için hastalık hastası olan, pimpirikli ve şımarık aristokratları eleştiriyor. Bence iğnelemeleri çok başarılıydı. Satirik bir dili var ve okuması çok zevkliydi.
Fark ettiğim kadarıyla Sanditon'da, aşk ve evlilikten çok topluma dair gözlemleri ön plandaydı. Olgunluk eseri olduğu 80 sayfalık yarım bir metin olmasına rağmen anlaşılıyor. Keşke ömrü yetseydi ve kitabı tamamlayabilseydi. Aşk ve Gurur, Emma, Northanger Manastırı gibi bir klasik olma potansiyeli taşıyor Sanditon.
Jane Austen'ı sevenlere şiddetle öneririm
Not: Dizisi var. Ben de yıllar önce ilk sezonu seyretmiştim ama onay alamadığı için devamı yoktu. Neyse ki sonradan çekilmeye devam etmiş. Yorumları çok olumlu olmasa da izleyeceğim.