Yasemin, Adana’dan üniversite okumak için İstanbul’a gelen, yüreği yüzünden de güzel, hayata annesiz başlamış, babasıyla birbirine çok düşkün, hayali olan edebiyatı kendine hedef kılmış, dini vecibelerini yerine getirmekle birlikte bunu karakterine ve hayatının her alanına yansıtmayı başarmış naif kızımız.
Umut, annesinin ona hamileyken yaşadığı zorlu sürecin sonucu doğuştan işitme engeli olan ama ona çok düşkün ve bilinçli bir aileye sahip olduğu için, hayattan ve insanlardan kopmanın aksine engeli olmayan insanlardan bile daha çok beden ve ruh sağlığına sahip, hayali olan edebiyat bölümünü okuyan, karakteri mükemmel oğlumuz.
Yasemin ve Umut birbirlerinden habersiz, birbirlerini ilk gördüğü anda birbirleri için attı kalpleri. Ama hep uzaktan izlediler, sevdiler birbirlerini. Umut, engeli yüzünden Yasemin'in onu istemeyeceğini sevmeyeceğini düşündü. Uzaktan izledi sevdi Yasemin'i... Aşkını isimsiz notlarla dile getirdi hep... Kendine saklı mektup ve günlüklere karaladı duygularını... Yasemin ise; Umut'un düşüncesinin aksine Umut'un durumunu hiç sorun olarak düşünmedi, utangaç ve muhafazakâr bir yapıya sahip olduğu için uzak durdu hep Umut'tan...Ve günlüklerinde anlattı Umut'a aşkını..
Böyle tertemiz ve büyük bir aşktı onların ki.
Kalplerindeki o masum ve büyük aşkları, uzak durmakta, onları dinledi mi dersiniz? Ve sizce aşk engel tanır mı?