Zamanımızda akıl, seziş ve bilgi sahiplerinin bir ikinci türlüsü daha var ki, onlar da Arapça bazı kurallar belleyip Farsça eskisi birkaç edebî eser ezberleyerek günün edebiyatında ken dilerini söz sahibi sanan, üst perdeden atıp tutanlardandır.
Ah sevgilim! Birbirimize tek kelime söylemediğimiz halde işte ben böyle senin zihninde verdiğin kararlarını sanki senin gönlünden benim kalbime bir manevî akım varmış gibi anlayıveririm!
Her nerede böyle bir olay meydana gelirse oraya yığılan halk arasında hemen ona dair beş-on türlü yanlış söylentiler ortaya çıkar. Buna sebepse herkesin olayın asıl çıkışına dair işitebildiği sözleri kendisinin güzelce dallandırıp budaklandırarak gücüne göre bir söyleyişle başkalarına satmasıdır.
Canavar, «monstre» kelimesinin anlamını bilmediğiniz için işte böyle boş bir yere telâş ediyorsunuz. Canavar diye ku runtuların ve hayallerin gerçeğe üstün geldiği zamanlarda her zaman işitilmedik tuhaflıklar, hikâyeler dinlemeğe istekli olan ahaliyi eğlendirmek ve daha doğrusu bir isteğe hizmet ettirmek için eski zaman ozanlarının hayallerinde doğmuş olan birta kım acayip biçimli, aslında olmayan hayvanlara denir. Fen dilinde ise canavar diye doğduğu zaman yapılarında ve organla rında bir eksik ya da fazla görülen insan veya hayvanlara denir. Bazı hayvanlar analarından başsız, tek gözlü veya iki vü cut birbirine yapışmış ve daha başka biçimde tabiatın genel yaratışa özgü olan yasalarından tamamıyle ya da bir parça bozulmuş oldukları halde doğarlar. Yaşadığımız yüzyılın başları na kadar bu bozulmaya bir tabiat harikası gözüyle bakılmışsa da sonraları Fransa’da Geoffroy Saint - Hilaire, Sersi Breşe, Al manya’da Mikel Tiedmann gibi fen ötoritelerinin bu konu üze rinde yaptıkları incelemeler sonunda bu bozulmanın da birta kım tabiat yasalarına uyduğu anlaşılmıştır. Fizyolojinin böy le bozuk, değişik organlı doğan hayvanları inceleyen bölümü ne «Teratologi» denilir ki, bu yukarıda adlarını saymış olduğumuz saygı değer kişiler tarafından kurulmuştur.
Bu moda ne kadar acaip bir âdettir! Modaya tatbik-i kıyafet eden kadınların ekseri güzel olmaktan ziyade çirkin oluyorlar. İki kadına yaraşırsa sekseni sevimsiz, garip bir şekil ve sima peyda ediyor.
Eserin her sayfası altında yazılan ve günümüzde eski kabul edilebilecek kelimelerin açıklamaları 1060 tanedir. Eğer eski kelimeleri okumaya sabrınız varsa ve 19.yy'ın 2. yarısında Osmanlı'da yaşamın nasıl olduğunu merak ediyorsanız mutlaka okumalısınız. Ayrıca bol bol güleceğiniz garanti... EKleme:TDK sitesinden ücretsiz olarak PDF formatında indirilip okunabilir.
ŞıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Türk Dil Kurumu Yayınları · 20213,011 okunma