Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Edebiyat Yazıları

Suçumuz Edebiyat

Melih Cevdet Anday

Suçumuz Edebiyat Gönderileri

Suçumuz Edebiyat kitaplarını, Suçumuz Edebiyat sözleri ve alıntılarını, Suçumuz Edebiyat yazarlarını, Suçumuz Edebiyat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
630 syf.
·
Puan vermedi
·
54 günde okudu
Melih Cevdet Entelektüelliği Diye Bir Şey Var
Suçumuz Edebiyat, Melih Cevdet Anday’ın edebiyat yazılarından oluşan bir seçki. Çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanan edebiyat yazılarından toplanmış bir kitap olan Suçumuz Edebiyat, Melih Cevdet’in 1939-1996 yılları arasında yazmış olduğu yazıları içeriyor. Bu edebiyat yazılarında şiir bahsi dışarıda tutulmuş. Belki de onu ayrı bir kitap olarak
Suçumuz Edebiyat
Suçumuz EdebiyatMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 201714 okunma
''Okuma, ancak vazgeçilmez olduğunda gerçek yerini almış demektir; öyle ki, okumaktan yararlandığımızı bile unuturuz o zaman. Okumanın yararı konusu ise, çok söz götürür, belki de hiç yararı yoktur. Ne yapacaksınız, okumak gibi, müzik dinlemek gibi, pencereden bakmak, ıslık çalmak, kuşlarla, çiçeklerle konuşmak gibi yararsız işlerle doludur yaşamımız. Vakit geçirmeye geldik bu dünyaya.''
Sayfa 595Kitabı okudu
Reklam
''Ah bu boşa giden günleri çok iyi bilirim, üzüntü verir bana, kendimden çalmışım gibime gelir. Sonra da tembelliğin gerekli, dahası yararlı olduğunu düşünüp atarım üzüntüyü içimden. Bir ad takmışımdır tembelliklerime, 'yağmur toplamak' derim. Tembellik, yaratıcılığın gübresidir.''
Sayfa 540Kitabı okudu
Beklemek
"Beklemek ne demektir? Onu niçin o romanımın (Gizli Emir) konusu olarak aldım? Önce şunu söyleyeyim: 'Beklemek' teması çağımızda çok işlenen bir temadır yazarlarca. İlk akla o geldiği için Samuel Beckett'in Godot'yu Beklerken adlı iki perdelik oyununu anımsatayım. Saçmalık tiyatrosu denen türün en tanınmış yapıtlarından biridir. İki serseri Godot diye birini beklerler ama gelmez bir türlü, onlar da kendilerini öldürmeye filan kalkarlar. Bizde eski Küçük Sahne'de oynanmıştı da duyduğuma göre savcı tiyatronun başı olan Muhsin Ertuğrul'u çağırıp, 'Bunlar komünizmi mi bekliyorlar yoksa?' diye sormuştu. Kuşku böyle şeyler sordurur kişiye. Bir yolda dursanız, dönüp dönüp bakarlar ne duruyor diye. Toplum bizden beklememeyi, hiçbir şey beklememeyi ister. Geçip gideceksiniz işte o kadar ne iziniz kalacak, ne adınız. Öyle ya 'fani dünya' demişler."
Sayfa 211Kitabı okudu
Kurmaca Dünyanın Yasaları
''Gogol'ün memuru, bir sabah aynaya bakınca burnunun yerinde olmadığını görür, burun yitmiştir; memur sokağa çıktığında, burnunu bir araba ile geçerken seyreder. Kafka'nın kişisi kendisinin bir böcek durumuna çevrildiğini anlayıverir. Kaptan Ahap, koca okyanusta bir beyaz balinayı aramaya çıkar. Burada değişen konulardır ve elbette bu konular, baştan beri konuştuğumuz üzere, gerçek yaşama vurularak değil, kurmaca dünyanın yasalarına uygunluk ölçütü ile eleştirilir. Yoksa bunlar 'saçma' diye okunmaz olurdu.''
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
İçerik mi, Üslup mu?
''... benim bir dil yanlışından ötürü daha ilk sayfada elimden bıraktığım romanlar olmuştur. 'Sen benim dilimi bir yana bırak da, anlattıklarımı oku' diyemez bana hiçbir romancı, diyememelidir. Ben bir romanı, neyin anlatıldığını değil, neyin nasıl anlatıldığını merak ettiğim için okurum. Sen ona aldırma, buna aldırma... e.... ortada kala kala bir konu kalıyor. Ne yapayım ben onu!''
Sayfa 165Kitabı okudu
Ne Güzel Eleştiri
''Kolay anlaşılırlığa düşkünlüğümüz, anlıksal yaşamımızın her alanını sarmış gibidir. Resim, müzik, şiir, roman dallarında en çağdaş atılımlar, toplumumuzda 'anlaşılması güç' biçimindeki, kökeninde tembellik yaratan bir geri kalmışlık tepkisi ile karşılanmaktadır. Anlayış düzeyimizin biraz üstüne çıkılması, hatta kızdırıyor bizi, zorlanmak istemiyoruz, kendimizi aşmaya en ufak bir yatkınlık göstermiyoruz; dünyanın bilimde olsun, sanatta olsun, vardığı yeni aşamaları anlamak için hiç çaba harcamıyoruz. Böylece de dünyadan habersizliğimiz içinde uyuşuk ve rahat, geçip gidiyoruz.''
Sayfa 146Kitabı okudu
İster kutsal kitap olsun, ister alışkanlık, okumamanın mazereti yoktur, olmaz.''
630 syf.
·
Puan vermedi
Okumak ve Yazmak Üzerine
İnsan kendi kültürel ve entelektüel yaşamını düşünürken, tıpkı tarihsel bağlamda olduğu gibi, farklı dönemlerini görüyor. Karanlık çağım var, orta çağım, rönesansım... İnsan okumaya başladığında, orta çağ bitiyor; içindeki skolastik düşünceden kurtuluyor. Okumaya devam ettiğinde, rönesansı getiriyor: Yeniden doğuyor. Evreni, kendini, yaşamı
Suçumuz Edebiyat
Suçumuz EdebiyatMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 201714 okunma
Reklam
"Bir sürü insan var, fakat yüz daha fazla, çünkü her insanın yüzü birkaç tane."
Sayfa 105 - Malte Laurids Brigge'nin Notları
İşaretleri ilk kullananın Şinasi olduğu bilinir. Oysa Batı'da bu uygulamanın başlangıcı çok eskiye uzanır. Bulucusunun Bizanslı Aristophanes olduğu söyleniyor (M.Ö.II.y.y.). Ama başlangıçta sadece nokta vardı. Virgül ile soru işareti VIII. yüzyılda, noktalı virgül XII. yüzyılda ortaya çıktı.
Sayfa 88
"Ne yapacaksınız? Okumak gibi, müzik dinlemek gibi, pencereden bakmak, ıslık çalmak, kuşlarla, çiçeklerle konuşmak gibi yararsız işlerle doludur yaşamımız. Vakit geçirmeye geldik bu dünyaya."
189 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.