Sultan 2. Abdülhamid ve Filistin
Refik Şakir En-NedşeSultan 2. Abdülhamid ve Filistin Gönderileri
Sultan 2. Abdülhamid ve Filistin kitaplarını, Sultan 2. Abdülhamid ve Filistin sözleri ve alıntılarını, Sultan 2. Abdülhamid ve Filistin yazarlarını, Sultan 2. Abdülhamid ve Filistin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bu vatan topraklarından bir ayak genişliğinde bile bir yer satmaya benim gücüm yetmez. Çünkü bu topraklar benim değil, milletimindir. Milletim bu imparatorluğu kanlarını dökerek kurdu. Bu millet onu, birilerinin gasbetmesine firsat vermeyecek ve onu, her zaman kanları pahasına koruyacaktır. Yahudiler milyonlarını saklasınlar!.. İmparatorluk taksim edilince Filistin'i karşılıksız olarak belki o zaman elde ederler!.. Fakat bu imparatorluk ancak bizim cesetlerimiz üzerinde taksim edilebilir."
Emperyalist batı, ancak Osmanlı Devleti'nin düşmesinden sonra Filistin'e ulaşabilmiş ve ancak bundan sonra Siyonist planın tatbik sahasına konulması mümkün olmuştur!!
"...Arminios Vambery'in şu açıklamalarını şahit gösterir:'Beni sultanla bir araya getiren ve yıllarca süren bu dostluk, bana sultanın yahudilere karşı uyguladığı iyi muameleyi öğrenme fırsatı verdi. Sultan Abdülhamid, yahudilere kanun önünde müslümanlarla eşit olma hakkını veren ilk padişahtır. İdareyi teslim alır almaz yahudi hahamlarının en büyüğüne maaş bağladı. Bir başka anlamda hahama devletin en büyük görevlisi muamelesi yaptı. Her yıl Fasih bayramında Türkiye başkentindeki yahudilere dağıtılmak üzere İstanbul hahamına 8000 frank yollardı."
Sayfa 28Kitabı okudu
"Sultana hal edilme kararını tebliğ etmekle görevli olan dört kişiden hiçbirisinin aslı katıksız Türk değildi. Bunlar yahudi, Yunan, Ermeni karışımıydılar. Esat Paşa hariç hepsi de İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin üyesiydi."
Sayfa 134 - EşikKitabı okudu
Sultan II. Abdülhamid'in Hatıratında Almanya
Alman imparatorunun ülkemizdeki misafirliği devam ederken şu haber geldi. Alman heyeti tamamen İngilizlerin yaptığını yapıyor. Araştırıyor ve kuyu açıyorlar. İtiraf edeyim ki bu sahtekarlığa çok üzüldüm. Zira eğer Alman İmparatoru petrol arama teklifiyle gelseydi, bazı şartlarla kendisine muvafakat ederdim. Çünkü bu benim ülkem için de önemliydi. Ama casus göndermek, eski eser aramak bahanesiyle Petrol aramak, Almanlar'ın Osmanlılar'a nasıl baktığını açıkça gösteriyordu.
Sayfa 155 - SemerkandKitabı okudu
1908 İhtilali
1908'de bir hilafete karşı yapılan ihtilal de başrolü oynayan Enver Paşa, Osmanlı Devleti'nin başına gelenlerin sebepleri üzerine tahliller yaparken Cemal Paşa'ya şöyle der; Cemal Bey ben suçumuzu İtiraf ediyorum. Biz Sultan Abdülhamid'i tanıyamadık ve siyonistlerin aleti olduk.
Sayfa 146 - SemerkandKitabı okudu
İslam toplumunda hoşgörü anlayışı
Bir Yahudi olan Musa İbni Meymun, Endülüs'te İslam halifesinin sarayı'nda, İslam idaresinin koruması altında ve tam bir hürriyetle Talmut ve Yahudi felsefesini yazdığı yıllarda, Avrupa ülkelerinin birçoğunda Yahudiler Talmut gibi dini kitaplarının yakılması ile yüzyüze geldiler.
Sayfa 18 - SemerkandKitabı okudu
Sultan II. Abdülhamid Han
Bu vatan topraklarından bir ayak genişliğinde bir de bir yer satmaya benim gücüm yetmez. Çünkü bu topraklar benim değil, milletimindir. Milletim bu İmparatorluğu kanlarını dökerek kurdu. Bu millet onu, birilerinin gasp etmesine fırsat vermeyecek ve onu her zaman kanları pahasına koruyacaktır. Yahudiler milyonlarını saklasınlar!.. imparatorluk taksim edilince Filistin'i karşılıksız olarak belki o zaman elde ederler. Fakat bu imparatorluk ancak bizim cesetlerimiz üzerinde taksim edilebilir.
SemerkandKitabı okudu
Milletlerin askeri ve iktisadi sahalardaki yenilgileriyle birlikte kültürleri de saldırıya uğrar.Işte İslâm ümmeti yenilince emperyalizm onu iktisadi, askeri ve sosyal varlığını yok etmekle yetinmeyip kültür ve medeniyetini çirkin göstererek medeniyet sembollerini bozmaya azmetti.Bu ümmetin birçok genci, emperyalistler tarafından İslam milletine, özellikle de Araplar'a dayatılan eğitimin kurbanı oldu.
Sayfa 149Kitabı okudu
Öğretimini avrupa başkentlerinde ya da Türkiye'deki avrupa misyoner okullarında yapan bu nesil, aldıkları kültür ve eğitimin gereği dini değerleri küçümseyerek kendi din adamlarından nefret edip onları hakir görerek ve batı medeniyetini kutsayarak büyüdü.Bunlarda batılı hayat felsefesini kritik ederek oradaki zayıf noktaları, ifrat ve tefritleri tespit edecek ve buralarda elde ettiği kazanımların İslâm aleminin lideri olan Türkiye'ye sağlayacağı yararları bilecek, Türkiye'nin yapısına, tarihine, İslâm toplumundaki merkezi durumuna, dünyadaki yerine uygun düşüp düşmeyeceğini anlayacak derin ve büyük akıl yoktu.Bunların çoğu asker ve öğretmendiler ve kültür seviyeleri geniş, derin ve müstakil değildi.
Sayfa 109Kitabı okudu
"Muhakkak Lübnan ve bizim Mârûnî cemaatümiz Sultan İkinci Abdülhamid döneminde binlerce hayır gördü ve güven içerisinde yaşadı.Bundan sonraki günlerin bizim için ne gizlediğini bilemiyoruz."
1948 yılında israil devleti (-yazar israile devlet olarak bakarak yanlış görmüştür-) kuruluncaya kadar siyonistler doğulu yahudiler üzerinde bir hâkimiyet kuramamışlardı.Çünkü onlar ikamet etmekte oldukları ülkelerde Sâmî ırkının dışındakiler tarafından ayıplanıyorlardı.
Sayfa 36Kitabı okudu