Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarih Felsefesi Sözleri ve Alıntıları

Tarih Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Tarih Felsefesi kitap alıntılarını, Tarih Felsefesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Baronlar ve kentler ancak adım adım önemlerini arttırdılar. Özellikle taht uğruna çatışmalar ve savaşlar yoluyla büyük ağırlık kazandılar. Kralların baskıları ve istemleri dayanılmaz oldukça, çekişmeler, giderek savaşlar doğdu: Baronlar Kral Johan'ı İngiliz özgürlüğünün, eş deyişle özellikle İngiliz soyluluğunun ayrıcalıklarının temeli olan Magna Charta'ya yemin etmeye zorladılar. Bu özgürlükler arasında türe özgürlüğü hepsinin üstünde geliyordu; hiçbir İngiliz kendi eşitleri tarafından verilen mahkeme yargısı olmaksızın kişisel özgürlüğünden, mülkünden ya da yaşamından yoksun bırakılamayacaktı. Dahası, herkesin kendi mülkiyeti üzerinde özgür tasarruf hakkı vardı. Dahası, kral başpiskoposların, piskoposların, kontların ve baronların onayı olmaksızın hiçbir vergi getiremeyecekti.
Sayfa 295 - İdeaKitabı okudu
İnsan düşünmüyorsa özgür değildir, çünkü o zaman başkası ile ilişkidedir. (...)düşüncenin başkası ile birliği kendinde varolan birşeydir, çünkü Us bilincin olduğu gibi dışsal olanın ve dogal olanın da tözsel temelidir. Böylece düşüncenin karşısında duran bundan böyle bir öte yan değildir, bir başka tözsel doğada değildir.
Sayfa 319Kitabı okudu
Reklam
"Dünya tarihi bir mutluluk sahnesi değildir. Mutluluk dönemleri boş sayfalardır."
Şimdi Yunan Tininin ne olduğunu toparlamak istersek, burada temel belirlenimi oluşturan şey Tinin özgürlüğünün bir Doğa uyarısı ile koşullu ve onunla özsel olarak bağıntılı olmasıdır. Yunan özgürlüğü başkası tarafından uyarılır, ve uyarıyı kendi içinden değiştirmesi ve üretmesi yoluyla özgürdür. Bu belirlenim insanın 'kendi'sizliği
Sayfa 177 - İdeaKitabı okudu
Tinin doğası tam karşıtı yoluyla bilinebilir. Tıpkı özdeğin tözünün Yerçekimi olması gibi, demeliyiz ki Tinin tözü, özü Özgürlüktür. Herkes için dolaysızca inandırıcı olacağı gibi, Tin başka özellikler arasında Özgürlüğe de iyedir; ama felsefe Tinin tüm özelliklerinin ancak Özgürlük yoluyla kalıcı olduklarını, tümünün yalnızca Özgürlük için
Sayfa 18 - İdeaKitabı okudu
Yöneticilere, devlet adamlarına, uluslara özellikle tarihin deneyimi yoluyla öğrenmeleri salık verilir. Ama deneyimin ve tarihin öğrettiği şey ulusların ve hükümetlerin tarihten hiçbir zaman hiçbirşey öğrenmedikleri ya da ondan türetilmiş öğretilere göre davranmadıklarıdır. Her dönemin öylesine kendine özgü koşulları vardır ve öylesine bireysel bir durum gösterir ki, onda onun kendisinden çıkarak karar verilmelidir ve ancak böyle karar verilebilir. Dünya olaylarının baskısı altında evrensel bir ilkenin hiçbir yararı olmaz, benzer durumların anılarına başvurular sonuçsuzdur, çünkü geçmişin soluk anılarının Şimdinin diriliğine ve özgürlüğüne karşı hiçbir güçleri yoktur.
Sayfa 10 - İdeaKitabı okudu
Reklam
Deneyim Dünyanın Bilimi olmuştur; çünkü Deneyim bir yandan algıdır; ama öte yandan Yasanın, İçin, Kuvvetin ortaya çıkarılışıdır, çünkü varolanın geriye yalınlığına dek götürülüşüdür.
Sayfa 319Kitabı okudu
Cumhuriyeti yok eden şey Sezar´ın varoluşunun olumsallığı değil zorunluluktu (...) Yurtseverliğin devleti sürdürme ereği öznel egemenlik ilkesi tutkuya döndüğü zaman sona erer. Yurttaşlar devlete yabancılaştılar, çünkü onda hiçbir nesnel doyum bulamadılar; ve tikel ilgiler de edimselliğin başlamakta olan bozulmasına karşı resimde yontuda ve şiirde en büyük sanat yapıtlarını üreten ve özellikle felsefeyi geliştiren Yunanlıların döndüğü yöne dönemediler.
Sayfa 231Kitabı okudu
Almanya utkulu Fransız orduları tarafından işgal edildi, ama Alman ulusallığı bu baskıyı üzerinden attı. Almanya'da ana kıpılardan biri Tüze Yasalarıdır; bunlara hiç kuşkusuz Fransız baskısı yol açtı, çünkü daha önceki düzenlemelerin eksiklikleri özellikle bu yolla açığa çıktı. Bir İmparatorluk yalanı bütünüyle yitti. Egemen devletlere parçalandı. Feodal yükümlülükler ortadan kaldırıldı, mülkiyet ve kişi özgürlüğü ilkeleri temel ilkeler yapıldılar. Devlet görevleri her yurttaşa açıktır, ama beceri ve uygunluk zorunlu olarak koşuldur. Hükümet sorumluluğu resmi dünyaya aittir, ve tekerkin kişisel kararı dorukta durur, çünkü bir son karar, daha önce belirtildiği gibi, saltık olarak zorunludur. Gene de sağlamlaşmış yasalar ve Devletin belirli örgütlenişi durumunda, yalnızca tekerkin kararına bırakılan şey tözsellik açısından çok az önemi olan noktalardır. Hiç kuşkusuz eğer payına soylu bir tekerk düşerse, bu bir ulus için büyük bir talih sayılmalıdır; gene de büyük bir devlette bunun bile önemi çok azdır, çünkü bu devlet gücünü Usunda bulur.
Sayfa 329 - İdeaKitabı okudu
Yalnızca Yahudiler durumunda yalın Birlik ilkesinin düşünceye yükseldiğini gördük, çünkü yalnızca onlar arasında düşünce için varolan Bire tapınılıyordu. Şimdi soyut Tine arındırmada geriye bu Birlik kalmış, dahası Jehova tapınmasına yüklenen o tikellikten de kurtulmuştur. Jehova yalnızca bu tekil halkın Tanrısı, Abraham'ın, Isaak'ın ve
Sayfa 261 - İdeaKitabı okudu
Reklam
düşüş insanın ilksiz-sonsuz mythosudur ki, insan tam olarak onun yoluyla insan olur.
Sokrates’in ilkesi kendini Atina Devletine karşı devrimci olarak gösterir; çünkü bu Devletin kendine özgü yanı Törenin onun varolma biçimi olması, yani Düşüncenin edimsel yaşamdan aynlmazlığıdır. Sokrates dostlarını derin düşünmeye yöneltmeyi istediği zaman, söyleşi her zaman olumsuzdur, eş deyişle onları neyin Doğru olduğunu bilmediklerinin bilincine getirir. Ama Sokrates artık kendini göstermesi gereken ilkeye anlatım verdiği için ölüme mahkum edildiği zaman, bunda bir yandan Atina halkının saltık düşmanını mahkum etmiş olması gibi önemli bir haklılık yatarken, öte yandan Atinalılar´In Sokrates’te mahkum ettikleri şeyin aralarInda daha şimdiden kök salmış olduğunu, ve öyleyse kendilerinin de eşit ölçüde suçlu ya da eşit ölçüde suçsuz olduklarını algılamak zorunda olmalan gibi derin bir trajik yan yatar. Bu duygu içinde, Sokrates’i suçlayanları mahkum ettiler ve onun suçsuz olduğunu bildirdiler. Atina’da bundan böyle Atina Devletinin tözsel kalıcılığının yıkılışı olan ilke giderek daha da gelişti: Tin kendine doyum verme, derinine düşünme yatkınlığını kazanmıştı.
Sayfa 202Kitabı okudu
Mutluluğun Diyalektiği Olmaz
Dünya tarihi mutluluğun zemini değildir. Mutluluk dönemleri onun içinde boş sayfalardır; çünkü bunlar müşterek-uyum dönemleridir, karşıtlığın/muhalefetin bulunmadığı... 1837 (ölümünden sonra)
142 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.