Kitap sıradan vatandaşı okurken sıkabilir. Biraz akademik dille yazılmış. Sürekli kaynak vererek yazılmış. Ama dilimize ne yapıldığını da güzel anlatmış.
Böyle bir dil kırımı dünyanın hiç bir memleketinde olmamıştır, olamaz da. Kendi kafamıza nasıl sıkmışız? Sonradan M.Kemalin de hatasını anlayarak bu işten vazgeçtiği, ama uydurmaya alışan yalakaların nasılda devam ettikleri hayret verici.
Yavuz Bülent Bakiler dilimizin ne kadar zayıfladığını anlatırken şöyle bir misal veriyor "İngiltere de 12 yıllık zorunlu eğitim boyunca öğrenciler 70000 farklı kelime ile karşılaşıyorlar, Türkiye de ise 7000 kelime var ders kitaplarımızda, ve gençlerimiz ancak bunun yüzde onu ile yani 700 kelime ile konuşuyorlar." Bence Sadece bu örnek dahi ne büyük! bir devrim yaptığımızın isbatıdır.
Hissiyatınızı anlatacak kelime sizin zihninizde yoksa düşünemezsiniz.