On Üçlerin Romanı 1

Ferragus

Honore de Balzac
8/10
89 Kişi
334
Okunma
69
Beğeni
12,2bin
Görüntülenme
Cemil Meriç’in edebiyat ve edebiyat dışı alanlardaki çevirileri, onun, “kültürle derinlemesine alışveriş kaygı”sının, “düşünce mesaisi”nin izlerini taşır. Çevirilerinde Türkçeye olduğu kadar çeviri yaptığı dillere de hâkimiyetini gösteren Meriç, kendine has üslûbuyla bir yandan edebiyat ve düşünce dünyamıza katkıda bulunmaya devam ederken, zaman zaman da çevirdiği eserlerle ve yazarlarıyla ilgili kimi çalışmalarını da okurlarla paylaşır. Balzac, “On Üçlerin Romanı” üçlemesinin ilk bölümünü oluşturan Ferragus’te, 1820’ler Paris’inin izbe arka sokaklarında yaşanan bir tesadüfün beklenmedik sonuçlara yol açabileceğini, görünenin ardındaki gerçeklerin şaşırtıcılığını, sürükleyici ve gizem dolu bir aşk hikâyesi çerçevesinde anlatır.
199 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1833
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

184 syf.
·
Puan vermedi
Çakalların Başı Ferragus, Honoré de Balzac'ın İnsanlık Komedyası'nın, Töre İncelemeleri başlığı altında, Paris Yaşamından Sahneler'in içinde yer alır. Üç kitaptan oluşan Onüçlerin Romanı'nın ilk kitabıdır, Çakalların Başı Ferragus. Clémence ve Jules birbirine aşık, herkesin hayranlık duyduğu bir çifttir. Clémence'a aşık, Auguste de Maulincour, bir gün Clémence'ı Paris'in arka sokaklarından birinde, bir binaya girerken görür. Romanın başlangıç noktası bu olaydır.Auguste de Maulincour, Clémence ve eşi Jules arasında güvensizliğe dayalı kriz yaratır. Kitaba ismini veren Ferragus, kıskanç kocanın, kimliğini öğrenmek istediği kişi.Muhtemelen üçlemenin diğer kitaplarında da çıkacak ortaya. Zaten Balzac karakterlerini, değişik Balzac kitaplarında tekrar tekrar görüyoruz. Balzac'ın bitmek bilmez betimlemelerinin beni yorduğunu düşünüyorum, bu kitap sonrasında. Üçlemeye devam mı? Evet.
Çakalların Başı Ferragus
Çakalların Başı FerragusHonore de Balzac · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2016334 okunma
199 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba arkadaşlar. Bu kitaba yorum yazmayacaktım.Onüçlerin romanı üçlemesinin ilk kitabı Ferragus.Diğerleri " Langeais Düşesi" ve " Altın Gözlü Kız".Üçünü okuduktan sonra yorumda bulunmak istiyorumdum.Gene öyle yapacağım.Kısaca yazar ve üçlemesi geneli itibarı ile konuşmak isterim.Balzac'ın Biyografisi 'ne aşina olanlar bilir o bir müellif,yazar değil o bir kürek mahkumudur.Yazmak uğruna,hatta oluşturmaya çalıştığı roman katedrali uğruna sağlığından olmuş, katedralinide yarım demesekte eksik bırakmış bir mahkum. Gazetecidir aynı zamanda,köşe yazıları vardır.Her şeyden önce fotoğrafçıdır. Şöyle ki ; Bir romanı roman yapan ne dır? Karakterlerinin yaşanmıslığı ,kurgusudur. Bu kurgusal yapıyı Balzacta görürüz,hemde çok iyi bir seviyede.Lakin kurgu ön planda değildir.O siyasetin,toplumun, en önemlisi insanın fotoğrafını çeker.Ne var bunda diyeceksiniz belki ama onun kullandığı alet bir X-Ray cihazıdır. 20.yyl ın sinema yahut bestseller diye tabir edilen Romanlarındaki gibi action arıyorsanız uzak durun Balzactan . Üçlemeye gelirsek, uzun 3 hikayeden oluşuyor. Üçlemenin yarısına gelmiş biri olarak diyebilirim ki fotoğraflar net, her zaman ki Balzac ın çığlıkları ,okumayı bitirdiğimde yorum yaparım inşallah.Ha bu arada çevirmende Cemil Meriç ; keyf üstü keyf ..Ne yazık ki ikinci kitabın çevirisi yayın evi tarafından kayb ediliyor.Komedi değil mi ? .O nu da maalesef başka bir çevirmenden okuyorum.
Ferragus
FerragusHonore de Balzac · İletişim Yayıncılık · 2017334 okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Honere de Balzac okumanın verdiği zevki tadınca belli bir süre ayrı kalınca özlediğinizi hissetmemek mümkün değil. Paris i kişiselleştiren tasvirlerle başladım okumaya, hayran kalmamak mümkün mü ? Her sokağı ayrı bir mizaçla anlatan, binaların her katına ayrı bir insani özellik katan deha yazar Balzac... Bu duygularla Onüçlerin Romanı üçlemesinin ilki olan “Çakalların Başı Ferragus”u büyük bir keyifle iki gün gibi bir sürede okudum . Gizli bir örgütten yola çıkarak, Balzac’ın insani özellikler yüklediği nefis bir Paris tasvirinde yaşanan, sırlarla dolu , saplantılı bir aşkın sonucunda dramatik olaylara şahit oluyoruz . Balzac tüm eserlerini “İnsanlık Komedyası” adı altında toplamış ve bir çok karakteri farklı eserlerinde de kullanmıştır. Bu eserinde de benzer karakterlere şahit oluyor ve “Goriot Baba”nın küçük kızı ve damadına rastlıyoruz. Balzac eserleri içinde en sürükleyicilerden olduğunu söyleyebilirim bu kitap için. “Onüçlerin Romanı” üçlemesindeki diğer iki kitabı da en kısa sürede okumak için sabırsızlanıyorum.
Çakalların Başı Ferragus
Çakalların Başı FerragusHonore de Balzac · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2016334 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Romalı şair Quintus Horatius Flaccus’un kendisinden alınan her bir şiir için kullandığı düşünülen bir sözü var. “Disjecta membra poetae.” (Latince ) “Şairin paramparça olmuş uzuvları anlamına
Çakalların Başı Ferragus
Çakalların Başı FerragusHonore de Balzac · Can Yayınları · 0334 okunma
140 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Balzac, 1833'te besteci dostu Hector Berlioz'a ithafen yazdığı Çakalların Başı Ferragus'te 19. yüzyıl Paris'inde geçen gizemli bir aşk hikâyesini anlatır. Genç Yüzbaşı Auguste'ün Madam Jules'e duyduğu aşk. Son derece iffetli, genç ve güzel bir kadın olan Madam Jules'e uzaktan aşık bir genç, ona Paris'in kötü ünlenmiş bir arka sokağında rastlayınca olay örgüsü başlar.Birbirine büyük bir aşk ve tutkuyla bağlanan genç çiftin evliliği, dedikodular, kuşkular ve olaya karışan bir suç çetesiyle sarsılır. Karısına güvenmediği için suçluluk duyan Mösyö Jules, Balzac'ın büyük bir ustalıkla betimlediği ve her türden insanıyla, yoksulu ve zenginiyle, düşkünü ve soylusuyla , sefaleti ve görkemiyle satırlarda canlandırdığı Paris sokaklarında, onun sırrının peşine düşer. Elli bir yıla sığdırdığı yüz elliyi aşkın yapıtıyla, bu yapıtlarda karşılaştığımız ve kendi deyişiyle "resmi kayıtlarda yarışmak" tutkusuyla , olağanüstü yaratıcılığıyla Fransız edebiyatına damgasını vuran Balzac'ın, On Üçlerin Romanı adlı üçlemesinin ilk kitabı olan Çakalların Başı Ferragus ile okuyucuları etkileyici bir okuma bekliyor...
Çakalların Başı Ferragus
Çakalların Başı FerragusHonore de Balzac · Merkez Kitaplar · 2007334 okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Okudum ; Çakalların Başı Ferragus—- Honore de Balzac Yorumum; ️ On Üçlerin Romanı adlı üçlemenin ilk kitabıdır. Kırmızı Kedi Klasikler kapak tasarımını çok beğendiğimi söylemedende geçemeyeceğim ️Balzac’ın eseri mükemmel betimlemeleriyle , o dönemdeki Fransız toplumunun yoksullarını, zenginlerini, her türden insanlarını şiirsel anlatımıyla bize sunmuş oluyor. ️ Karısından kuşku duyup onun sırrının peşine düşen bir kocanın, suç çeteleriyle karşılaşmasıyla evliliğinin sarsılması ve sonrasında sürprizler sürprizler Kitaplarla ve sevgiyle kalınız
Çakalların Başı Ferragus
Çakalların Başı FerragusHonore de Balzac · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2016334 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Hüzünlü bir hikaye. Elimizdekinin kıymetini kaybetmeden bilmenin önemine inanırım. Çıkarılacak dersler arasında bu da var. Karakterler karıştı kafamda biraz. Belki de dikkatim dağınık okudum, bilemiyorum. Çeviri iyiydi. Balzac 'ın anlatımının büyüsü bozulmamış. Tavsiye edebilrim.
Çakalların Başı Ferragus
Çakalların Başı FerragusHonore de Balzac · Merkez Kitaplar · 2007334 okunma
199 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Balzac için hazırlamış olduğum okuma listemin yedinci kitabıydı Ferragus. Balzac'ın İnsanlık Komedyası'nı oluşturan eserlerinin Paris Yaşamından Sahneler başlığı altında yer alan "On Üçlerin Hikayesi" üçlemesinin ilk kitabı. Ferragus, çabuk okunan kısacık bir roman ve Cemil Meriç'in çevirisiyle daha da keyifli hale gelmiş. Balzac, eser boyunca bir sırrın peşinden koşturuyor okurunu. Kitabın önsözünde de belirtildiği gibi yazıldığı dönemin Paris sokakları, Paris'in kuytularında yaşayanlar ve varlıklı kişileriyle genel bir Paris güzellemesi de yapmış. Bu kitabı okurken Balzac polisiye yazarı da olabilirmiş diye düşünmedim değil. Ama konusu polisiye değildi tabi, tutkulu bir aşkın yanısıra biraz gizem vardı. Balzac okumak isterseniz, öne çıkan eserlerini de okuduysanız, bu kitabı öneririm. . . . #ferragus #balzac #iletişimyayınları #cemilmeriç #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #mayısokumalarım #izmirokumalarım #külliyatokumalarım #fransızedebiyatı
Ferragus
FerragusHonore de Balzac · İletişim Yayıncılık · 2017334 okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Evet bir üçlemeye giriş yaptık ve uzun zaman sonra ilk defa seri diyebileceğim bir koleksiyona ilk kitabıyla başlamanın en derin sevinci ve mutluluğu içerisindeyim. Şaka şaka Langeais Düşesi ve Altın Gözlü Kız romanlarını ta geçen sene okudum bile. Aşamıyorum şu durumu. Tam aradığım kitaptı diyebilirim. O dönem Fransız toplumu üzerinden yazılmış ama tüm insanlığa hitap edilecek bir cümle kurabiliriz kitap için: Güvenmiyorsanız, güvenemiyorsanız, evlenmeyin; bir başkasının duygularını köreltmeyin, hayatını karartmayın, canını sıkmayın efendim. Lütfen. Eşinden kuşku duyan bir koca, sırrının peşine düşüyor. Çeteler, kovalamacalar ki o kovalamacalar sırasında Paris üzerine çok güzel betimlemeler okuyoruz. Paris ve oradaki yaşantıya dair birçok fikir oturuyor kafamızda. Tabi benim kafamda bana en yatkın gelen fikir yerleşiyor: Elinizdekinin kıymetini, ellerinizden kayıp gitmeden ‘ÖNCE’ anlayabilmeniz. Gidince, vazgeçince pek anlamı olmuyor zaten. Zaten gereksiz duygusal adamım, önüne de geçemiyorum. Şu hüzünlü sonları bir türlü sevemiyorum, nasipse aşıcam bu durumları. Unutmadan, muhteşem bir söz ediliyor. Alıntı belki kaybolur, belki unutulur belki de gözümüzden kaçar gider ama incelemelerim geri dönüp okumayı sevdiğim yazılarımdır hep. Harika bir cümle kuruyor yazarımız burada: Aşkıma sadık kalmadıysanız, bunun nedeni ona layık olmamanızdır. O kadar ağır, o kadar oturaklı, güncel dilde tam bir KAPAK niteliğinde cümle bence. Neyse çok aşktan bahsettik, içimden geldi bir Ferdi Özbeğen yorumu da buraya bırakmak istiyorum a dostlar: youtube.com/watch?v=qpxH6mY... İyi okumalar dilerim..
Çakalların Başı Ferragus
Çakalların Başı FerragusHonore de Balzac · Merkez Kitaplar · 2007334 okunma
199 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yırtıcılar reisi Ferragus’un sıra dışı hayat hikâyesinin anlatıldığı eser; şüphe, mahremiyet ve tecessüs ekseninde aşkı ele almaktadır. 1800’lü yılların Paris’in sosyal yaşantısını yansıtan eseri; Cemil Meriç, latif ve zarif Türkçesiyle okuyucularla buluşturmaktadır.
Ferragus
FerragusHonore de Balzac · İletişim Yayıncılık · 2017334 okunma

Yazar Hakkında

Honore de Balzac
Honore de BalzacYazar · 132 kitap
Honoré de Balzac (asıl ismi Honore Balssa; 20 Mayıs 1799, Tours - 18 Ağustos 1850), Fransız yazar. Hayatı Asıl adı Honore Balssa'dır. Ancak ismini Balzac olarak değiştirmiş ve soyluluk ifade eden De’ öntakısını eklemiştir. Köy kökenli bir ailenin çocuğudur. Babası tüccardır. 6 yıl Vendome'da College des Oratoriens'te öğrenim gördü. Napolyon'un devrilmesinden sonra ailesi Paris'e taşındı. Burada 2 yıl daha okula gitti. 3 yıl bir avukatın yanında çalıştı. Ama küçük yaşlardan beri edebiyata gösterdiği eğilim ağır bastı. Trajedi türünü denediği 1819'da yazılmış "Cromwell" başarı kazanamayınca romana yöneldi. Para kazanmak için tarihsel, mizahi ve gotik romanlar yazdı. Bunları değişik adlarla yazdı. Basımcılık, yayıncılık, hatta dökümcülük yaptı. Başarılı olamayınca tekrar edebiyata döndü. Edebiyat hayatında çok başarılı eserler sundu. Birçok ülkede sayılan romanları ve kitapları çok büyük ilgi gördü ve tepkileri üstüne topladı. Edebiyatta başarılı olan Balzac hayatının sonuna kadar edebiyatla uğraştı. Edebiyat kariyeri 1829'da yazdığı "Les Chouans" isimli tarihi roman tanınmasını sağladı. Bu eser Türkçeye (Köylü İsyanı 1974 ve Şuanlar 1977 olarak) çevrildi. 1824-1834 arasında yayıncılarından aldığı parayla bohem bir yaşam sürdü. 1829-1831 arasında yergici gazetelere yazılar yazdı. 1830’lardan sonra bir toplum tarihi yazmak amacıyla, eski ve yeni romanlarını üç bölüm altında toplamaya karar verdi. Örf ve âdet incelemeleri, felsefi incelemeler ve çözümleyici incelemeler. Bu tasarı 1834-1837 arasında 12 cilt olarak gerçekleşti. 1840’ta bu yapıtların hepsine Dante'yi anımsatan bir başlık koydu: "İnsanlık Komedisi". 1842-1848 arasında 17 ciltlik bir baskı yapıldı. 1869-1876 arasında da 24 cilt olarak yayınlandı. Eserlerinde aynı kahramanlara tekrar tekrar yer verme düşüncesini geliştirdi. Bunu gerçekçiliğin baş romanı kabul edilen ve 1834'te yayınlanan "Goriot Baba"da uyguladı. 1836 ve 1837'de İtalya gezisine çıktı. 1828'de Versailles yakınlarında pahalı bir ev yaptırdı. Borç sorunu nedeniyle Passy'de bir eve yerleşti (Bugün Balzac müzesi). Para kazanmak için tiyatroda başarısız denemeler yaptı. Edebiyatçılar Derneği başkanı olarak yazar haklarıyla ilgili girişimlerde bulundu. 1847'de Polonya'da sevgilisi Eveline Hanska'nın şatosunda kaldı. 1850'de Eveline ile evlendi Paris'e döndüler. Birkaç ay sonra yaşamını yitirdi. Geride 85’i tamamlanmış, 50’si taslak halinde eser bıraktı. Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı olarak kabul edilir. Mantıksal bir sıra izleyen olayların her şeyi gören bir gözlemcinin ağzından anlatıldığı, kahramanların tutarlı bir biçimde sunulduğu, kuralları belli "klasik roman tekniğini" Balzac'ın kurduğu benimsenir. Olağanüstü bir gözlem yeteneği ve güçlü bir hafızası vardı. Kendisini başka insanların yerine koyup onların duygularını paylaşmayı biliyordu. Eserlerinde nedenselliği ve arka plan ile karakterler arasındaki ilişkiyi açıklamakta ustadır. Bütün bu özellikleriyle "romanın Shakespeare'i sayılır. 1789’la başlayan ve uzun bir süreç alan Fransız Devrimi sırasında gelişen toplumsal değişimi anlatan; çatışmaları, iyiyi kötüyü ortaya koyan, Cumhuriyetçiler ve Kraliyetçiler’in 1830’da ülkeyi bırakıp gitmek zorunda kalan X. Charles’e dek yaptıkları kanlı kansız tüm çekişmeyi özellikle göz önüne seren, bireylerin bu çatışmadaki ulu düşüncelerin altında aslında kendi çıkarlarını nice korumaya çalıştıklarını betimleyen; sevgi, güç gibi evrensel konuları tüm çıplaklığı ve eleştirel bir yaklaşımla inceleyen; günümüz okuruna sıkıcı gelebilecek ama öncelikle Fransa ve demokrasiyi algılayabilmekte yardımcı olması bakımından tüm dünya için önemli bir Roman yazardır. Fransız Devrimi’nin geçmişsel belgesidir kitapları. İnsalık Güldürüsü, yazarın 1830’da kendi yapıtlarını toplamaya başladığı bir üst yapıttır. Şu anda emin değiliz ama belkide 1830’da Kraliyetçiler’in yenilgisini perçimleyen sürgünden sonra devrimdeki ulu düşüncelerin bir yalan olduğunu düşünerek böyle bir yola gitti.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.