Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türk Dikkati

Fatih Mehmet Şeker

En Yeni Türk Dikkati Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Türk Dikkati sözleri ve alıntılarını, en yeni Türk Dikkati kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"mü'minin isyanı, görünüşte sadece İlâhî iradeye karşı bir itaat hâlinde" olur.
Sayfa 200 - Dergâh Yayınları · [Nurettin Topçu]Kitabı okudu
"İnsanın kâinat görüşü olan felsefe, millette irâde hâlinde doğar, tarihine istikamet verir ve eşyayı hangi açıdan görmesi gerektiğini belirler, kişinin biricik kılavuzu olan aklını kullanmayı öğretir. Alman millî birliğini Fichte'nin benlik felsefesi kurar. Atina'nın millî birliği ise Sokrat'ı idam edenler tarafından toprağa gömülür. Cemiyet felsefesiz yaşayamaz. Çünkü hikmetsiz hayat olmaz. 'Her medeniyet insanlığa yeni bir hikmet getirir' Türk'ün dünya görüşünün olması felsefesi olmasına bağlıdır."
Sayfa 187 - Dergâh Yayınları · [Nurettin Topçu]Kitabı okudu
Reklam
"Hakikat şu ki, dışarıdan gelen hiçbir fikir, memleket içinde ve milletin mazisinde kendisini ihkak etmek tecrübesini muvaffakiyetle geçirmeden hayatta ciddi bir âmil sayılamaz." ihkak etmek: gerçekleşmek
Sayfa 173 - Dergâh Yayınları · [Ahmet Hamdi Tanpınar]Kitabı okudu
"Cihetsiz olarak nereye bakılırsa görülen O'dur. Her nesnede Allah'tan bir nîşan vardır fakat O bî-nîşandır. Her mekânda O'ndan bir eser vardır fakat O bî-mekândır. Her mevcut ile beraberdir fakat beraberliği zamânî değildir. O uzak sanılır ama candan daha yakındır. Her mevcut daima O'nu teşbih eder. Celâlî satveti ile her mevcûd makhûr; cemâlî tecellisi ile de her zerre mesrûrdur. Varlık dairesine dahil olan her şey O'nun varlığına kesin delildir. Kâinat onun vahdetinden haber verir."
Sayfa 157 - Dergâh Yayınları · Bir Tasavvuf Metni Olarak Tazarru'-nâmeKitabı okudu
Allah hikmeti ile her şeye bir sebep koyar fakat kudretine sebepler ve âletler gerekmez. O tedbiri ile her mevcudu bir illete bağlar, ama takdirine illetler ve gayeler gerekmez.
Sayfa 141 - Dergâh Yayınları · Siyaset Ehli Bir Mutasavvıf: Sinan PaşaKitabı okudu
Belagat ehli filozofların da ifade etme ihtiyacı hissettiği gibi insanların akılları, kalemlerinin sivri uçları altında yahut da sözlerindedir.
Sayfa 100 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Biz, yani Müslümanlar, pek mükemmel bir hikmete malik olduğumuzdan, bize hikmet beğendirmek biraz müşkildir."
Sayfa 69 - Dergâh Yayınları · [Ahmed Midhat Efendi]Kitabı okudu
"Bizde eserler bir nakîsa yüzünden kenarda kalıyorlar: Okumakta tekâsül. Bu nakîsa ile büyükten küçüğe kadar bütün bir nesil ma'lûldür; gençliğinde okuduğu eserleri bir daha eline almaz, tekrar eline alsa bile gelişigüzel karıştırır, sahifelerde eski hâtıralarını arar ve kapar, mamafih o eserler hakkında yine fikirlerini söyler; farkında olmaz ki onsekiz yahut yirmi yaşındaki zevki ve kafasıyla edindiği bir fikri kırk yahut elli yaşında tekrar ediyor. Çocukken okuduğumuz kitapların hepsi aynı kıymette miydiler? O kitapları bir daha elimize alırsak anlarız ki bazılarını, sırf o yaşa mahsus bir lezzetle tatmışız, bazılarını da o yaşta tam bir derecede anlayamamışız". nakîsa: eksiklik, kusur tekâsül: üşenme, gevşeklik ma'lûl: illetli, hastalıklı
Sayfa 60 - Dergâh Yayınları · [Yahya Kemal]Kitabı okudu
İlmî ve amelî hikmeti kuşatan İslâm nazarî ve amelî hükmü birbirine denk olarak görür; zira "bî-amel olan ilim vebâl ve bîla-ilim olan amel dalâldir". Gazzalî ile Taşköprîzâde bu noktada ısrar ettiği gibi Descartes'le Kant da aynı noktada ısrar eder. İnsanın gerçek görüşlerinin hangisi olduğunu bilmek için söylenilenlerden çok yapılanlara dikkat edilir. Pratik anlamda Tanrı'yı sevmenin, O'nun emirlerini seve seve yerine getirmek mânâsına geldiği gözden kaçırılmaz.
Sayfa 20 - Dergâh Yayınları · Türk FilozofisiKitabı okudu
"Türk ne vakit Türk olduğunu anlarsa dûçar olduğumuz mesâib silsileleri de o vakit nihayet bulur" mesâib: musibetler
Sayfa 17 - Dergâh Yayınları · [Köprülüzâde Fuad]Kitabı okudu
Reklam
Anadolu'yu "yörüklerin melek bakışlı yüzleri"nde bulan Topçu'nun gözünde "karakter, ferdin ve ırkın cevheridir. Millet tarih içindeki hâdiselerin yoğurduğu bir varlıktır. Hafızasız fert olmadığı gibi hafızasız millet de olmaz". Millî tarihimiz Anadolu'ya giren İslâm'la başlar. Türk dünyası, İslâm medeniyeti içinde uyanış gösterir. Asırlar içerisinde biriken dinî enerjilerini ancak İslâm'in sinesinde yaşatmak imkânını bulur. Fransız ve İtalyan milliyetini Katolik inancından, Türk'ü Müslümanlıktan ayırmak imkânsızdır. "İslâm'ın Türk ile birleşmesi, cihan tarihinin belki en büyük harikasını" doğurur. "Bu birleşmede İslâmiyet, Türk'e İlâhî rûhu bağışlar. Türk İslâm'a kendisini verir. Fıkıhta Ebû Hanîfe, felsefede Fârâbî ile İbn Sînâ, tasavvufta Molla Cami ve Hoca Ahmed-i Yesevi gibi isimler ilimde Türk dehasının aldığı mesafeyi gösterir. Bu zaviyeden bakıldığında "Türk'ün Müslüman olması, maddî hayattan rûhî hayata geçiş diye vasıflandırılabilir" | Fatih M. Şeker, Türk Dikkati, Dergah Yayınları, 2. Baskı: Ekim 2017, s. 191.
Sayfa 191 - Dergah Yayınları, 2. Baskı: Ekim 2017
Osmanlıların gözünde "hat lisân-ı yeddir" yani yazı elin dilidir; zira ezberlenen gider, yazılan kalır. "Yazı sözden daha faziletlidir. Çünkü sözün muhatabı sadece hâzır olan kişi, yazının muhatabı ise hem hâzır hem de gâib olan kişidir". | Fatih M. Şeker, Türk Dikkati, Dergah Yayınları, 2. Baskı: Ekim 2017, s. 58.
Sayfa 58 - Dergah Yayınları, 2. Baskı: Ekim 2017
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.