Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkistan Rusya ile Çin Arasında

Baymirza Hayit

Türkistan Rusya ile Çin Arasında Sözleri ve Alıntıları

Türkistan Rusya ile Çin Arasında sözleri ve alıntılarını, Türkistan Rusya ile Çin Arasında kitap alıntılarını, Türkistan Rusya ile Çin Arasında en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Harezm Hanlığı [Xiva Xanligi]
Tarihte Hive Hanlığı diye adı geçen Harezm Hanlığı, Rus yayılmasından önce Türkistan'ın en güçlü devletlerinden biri idi. Türkistan'ın en eski medeni bölgelerinden biri olarak bu Hanlık, Timurlular ve Özbekler idaresinde birçok defa bağımsızlığını kaybetmişti. Harezm, 1505'e kadar Timurlu Hüseyin Baykara'nın nüfuz sahasına
Sultan-ı Turan Sahipkıran Emir Timur
Timur, askerî bir lider ve bir devlet adamı olarak 32 yıl içerisinde (1370 - 1404), doğuda Altay Dağları’na, batıda Karadeniz ve Akdeniz'e, güneyde de İndus'a kadar uzanan bir imparatorluk kurmaya muvaffak oldu. Tarihçiler, Timur’un kurmuş olduğu devletin ve onun harp san'atınıın özellikleri ile, günümüze kadar meşgul oldular. Timur
Reklam
Su testisi su yolunda.... Bir kiralık katilin bir kiralık tarafından katli:
Abdu’s-Samed İran ordusunda görevli idi. Bir cinayetinden ötürü ölüme mahkûm edildi. Hindistan'a kaçarak, buraya daha önce kaçmış olan Fethali-Şah'ın hizmetine girdi; onu öldürdü ve Kâbil'e kaçtı. Burada, Dost-Muhammed Han’a hizmet etti. Dost-Muhammed-Han'ın oğlu Ekber Han'ı öldürerek Buhara'ya kaçtı. Burada Buhara birlikleri komutanı oldu. Nihayet 1839’da görevine son verildi ve meçhul biri tarafından öldürüldü.
Elim-Ay ezgisinin doğmasına sebep olan olaylar silsilesi
Kalmukların eline geçen herkes, insafsızca yok ediliyordu. Gerçekten de XVI. yüzyılın sonlarından 1730'a kadar devam eden Kalmuk Kazak savaşında Kazaklar, yok olma tehlikesi geçirdiler. Bununla beraber devlet birliğini kuramadılar. Kazakların Kalmuklara karşı yenilgisi, o korkunç devrin bir hatırası olarak, «Elim-Ah» halk türküsünde bugüne kadar muhafaza edildi...
Yakub Bek'in Baryatinskiy'e cevabı:
Barut boynuzlarında bir tek barut tanesi ve sokaklarda bir top­rak parçası (kese) bulunduğu müddetçe harp edeceğiz!
Kazak Türkleri ile Cungarlar (Türk yazılarında Kalmak; buna mukabil Avrupa edebiyatında Kalmuklar olarak geçer) arasında, 1643 yılından beri devam eden savaş, birincileri için dayanılmaz bir işkence halini aldı, çünkü Kazaklar hayatlarını, topraklarını ve davarlarını koruyabilmek için, 1729'dan beri savaşmak zorunda kalmışlardı. Herhalde, 86 yıl süren, birçok insanın hayatına mal olan, sıkıntıya, ıstıraba ve büyük sayıda davarın ölümüne yol açan bu ölüm - kalım savaşı, Kazakları bir çare aramaya zorladı. Buna rağmen Küçük Cüz, Türkistan'daki Hive, Kokand ve Buhara gibi bağımsız devletlerle anlaşamıyordu. Rusya, 1580'den itibaren Kazak Türklerinin dip komşusu olmuştu. Ural (Yayık) Irmağı, Küçük Cüz ile Rusya arasında sınır teşkil ediyordu. Kazakların Cungar korkusu, Rusya ile yakınlaşmaya yol açti. Ebu'l-Hayr Han, 1731'de Rus himayesini kabul etti. Bu himayenin, bidayette zahiri (formel) bir özelliği vardı, çünkü, Ebü'l-Hayr, icraatında serbest kalmıştı. 1782'ye kadar Rusya, Küçük Cüz meselesini Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla ele alıyordu. Yani Küçük Cüz, yabancı bir devlet muamelesine tâbi idi. Ancak, 22 haziran 1854'te Rusya, tek taraflı olarak, Aral Gölü ile Balhaş Gölü kuzeyindeki bölgeleri, Rus imparatorluğunun eyaletleri olarak ilan etti. Küçük Cüz, 1731'den 1820'ye kadar, Rusya'ya tâbi bir devlet olarak, varlığını sürdürebildi. Bunu, sonunda bir ilhak siyasetinden başka bir şey olmayan, Rusya' nın diğer tedbirleri takip etti...
Reklam
Burhanu'd-Din'in ihaneti ve akıbeti.
Kaşgar hükümdarı Yusuf, annesi bir Çungar Prensesi olduğu ve kendisi Çungarcayı iyi konuştuğu ve Çungarların sarayında yetiştirildiği halde bir Çungar aleyhtarı idi. Cungarların özelliklerini iyi biliyordu. Yusuf 1754 yılında, eski Kaşgar kalesinin yeniden inşasına başladı. Amacı, Cungarlardan memleketini kurtarmaktı. Kendisine, Yarkent hükümdarı
1882’ye kadar von Kaufman, otoritenin sağlanmasına ve Rusya’nın Türkistan’daki, ileriye matuf ilhak siyasetine hizmet etti. Yarım Çar olarak tavsif edilen yukarıda adı geçen general, kendine has dikkati ile adım adım bütün Türkistan Hanlıklarını boyunduruğu altına almaya muvaffak oldu. Kokand’a karşı dikkatlice davrandı. Her şeyden önce; Kokand’a karşı bir muharebeden kaçındı. Buna mukabil, Hudayar Han’a 13 şubat 1868’de Rus tüccarlarına tam bir serbesti veren bir antlaşmayı imzalatmaya muvaffak oldu. Hanlık, Rusya’nın karşısında âciz bir durumda kaldığını hissediyordu. Rusya, 1853’ten 1867’ye kadar Hanlığı parça parça ezmiş, bölgelerini ilhak etmiş ve sonunda Hocent’i almak suretiyle onu, Buhara’dan ayırmış ve Alma Ata’yı da almak suretiyle Hanlığın Kaşgar ile bağlantısını güçleştirmişti. Kokand, dıştan da hiç bir yardım görmedi. Rusya ile Buhara arasındaki savaşta tarafsız kalan Hudayar Han'a Ruslar, sadık bir vasal gözüyle bakıyordu. Bu tutumundan dolayı ona 1868’in kasım ayında Fetersburg’dan, «1. derece aziz Stanislâv» madalyasını vermişlerdi. Bir zamanlar güçlü devletler olan Kokand ve Buhara, sırtlarında Rusya’nın iktidar arzusunu taşımak zorunda kaldıktan sonra, Rus genel valisi için de, bu ikisi arasında hakem rolü oynamak kolaylaşmış oldu.
Cüz kelimesinin gerçek anlamı, şimdiye kadar tesbit edilememiştir. Hali hazırda; «Cüz» kelimesinin, genişletilmiş anlamda «dal», «kol» veya «kısım» anlamına geldiği görüşü savunulmaktadır. Belki de bu kabul, doğrudur. Herhalde Cüzler, Kazak Türk boylarının topluluklarından başka bir şey değillerdi. Avrupa literatüründe «Cüz» kelimesi, «Horde»
Rusya'nın, Türkistan'a doğru genişlemesinden önce, XVIII. yüzyılın başlarında, Türklerin devlet hayatı, Türkistan'ın çeşitli bölgelerinde toplanmıştı. Devlet adedinin çokluğu (Ulu, Orta ve Küçük Cüz, Hive, Kokand, Buhara ve Taşkent), Türkistan'ın bir iç siyaset buhranı geçirdiğine işaret eder. Bu devletler, dıştan gelebilecek siyasî ve askeri bir baskıya karşı koyabilecek güce sahip değillerdi.
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.